"Çillerin çok güzel yongbok"

1.3K 61 90
                                    

Merhaba ben hyunjnsland daha önce yazmadım ilk
defa yazacağım yazım hatalarım olursa çok özür diliyorum:(🤍

Hyunjin maddi durumu orta düzeyde olan lise son öğrencisi, bir çocuktu. Cinsel yönelimi yüzünden okulda birçok kez zorbalık görmüştü. Ailesin'den de fiziksel şiddet görüyordu. Ağlasa bile bunu saklamak zorunda hissediyordu kendini çünkü, insanların onu güçsüz görmesinden korkuyordu.
Yalnızdı 7 kişi dışında kısmen..

Hyunjin gerzekler grubunu oluşturdu.
Minho gruptan ayrıldı.
Hyunjin minho kişisini gruba ekledi.

Hyunjin;
Niye çıkıyorsun gerizekalı

Minho:daha önemli işlerim var bb
Chan:kesin kavgayı okula geç kalacağız sonra başıma gelip ağlamayın hadi.
Jisung:tamamdır bang bang👍
Chan:jisung hadi

Chan hiç bir zaman ona bang bang diye seslenilmesini sevmemişti. Jisung'ta bunu bildiği için
Chan'ı sinir etmeye bayılırdı

Hyunjin'den
Her zamanki gibi jisung ile okula gidiyorduk, minho onu öğle yemeği yemeye davet etmiş. Dünden beri yerinde durmuyor bana, "beni davet etti hyung onla yemek yiyeceğim!" demekten başka bir şey söylemedi

"Jisung sus artık"
"Hyunjin onla yemek yiyeceğim, onla yemek yiyeceğim!"

Asla susmuyordu..

"Jisung tek kelime daha edersen minho'yu arayıp ona jisung sana deli gibi aşık diyeceğim"

Dedim elimde telefonu tutarken.

Aslında birbirimizi neredeyse kendimizi bildik bileli
Tanıyorduk. Herkes jisung'un minho'ya ilgisi olduğunun farkındaydı. Ama hala açılacak cesareti yoktu. Bundan 2 ay önce arkadaş grubumuza, Felix diye bir çocuk gelmişti. Ondan biraz etkileniyorum yalan yok ama aşık olunacak boyutta değil. Ama çilleri.. çilleri en çok sevdiğim noktası. O kadar kusursuzdu ki, bazen dalıp gidiyorum çillerine..
ama aşık olmadım tabikide yani sanırım..

Sınıfa girdiğimde jisung changbin'in yanına bende minho'nun yanına oturdum. Kapıdan Felix girince bütün sınıf felix'e bakmaya başlamıştı. Felix o kadar güzel gözüküyordu ki.. her zaman koktuğu gibi hafif erkek parfümü ve biraz dalin kokuyordu. sanırım kendi kokusu böyleydi. hiç parfüm sıkmadığı zamanlarda bile dalin kokuyordu..

"Pişt aşık mısın nesin ayı gibi bakıyorsun çocuğa"
Diyip minho gülmeye başladı.

"Sen jisung'u kesiyorsun ben bir şey diyor muyum?"
Diyip minho'ya sırıttım.

"Kes sesini gerizekalı"
Diye söylenip çantasına yöneldi saçlarıyla yüzünü kapadı ama sırıttığını görmüştüm

Felix o sırada sırasına oturup dersi dinlemeye başlamıştı bile, hiç bir şey yapmadan bile insan melek gibi görünürmüydü ki görünürmüş..

Teneffüslerde genelde dışarı çıkmam, sıramda uyumayı tercih ederim.

Sırada bir ağırlık hissettim,kafamı öbür tarafa döndürdüğümde Felix'i gördüm.
"Hey, Hyun kantin'e gidelim mi?"
Diyip gülümsedi Felix
"Tamam olur, yani gidelim"
Dedim heyecanla, ondan hoşlanmıyordum ki neden onunla konuşunca böyle hissediyordum..?

Kantine indiğimizde Felix sıraya girmeye calışıyordu.
Felix'i iteleyip önüne geçmeye çalışan çocuk felix'le her zaman uğraşan çocuktu, zorbası da denilenebilir yani. Felix'e her zaman "kız gibisin makyaj yapıyorsun, sürtük" tarzı şeyler söylerdi hatta bir keresinde kavga etmiştik. Ama durmamıştı. Yine aynı şeyler söylüyordu. Felix'i güçlü bir şekilde ittiğinde Felix yere kapaklandı.

Bahçede bulunan öğrenciler ufak bir çığlık attı.

Görür görmez Felix'in yanına koştum

"Felix, iyi misin?"
Diye sordum endişeyle

"acıyor"
Dedi yüzünü buruşturarak.

"Tamam hadi revire gidelim"
Dedim belinden tutup kaldırdım.

"Hey! Sürtük şimdi de sevgilinin arkasına mı saklanıyorsun?"
Dedi zorbası yoonseo gülerek.

Felix'i orada bırakarak yüzüne yumruk savurdum, vurmamla birlikte yere düştü bu kadar güçlü olduğumu ben bile bilmiyordum açıkçası..

"Seni, seni geberteceğim Hwang Hyunjin!"
Diye bağırmaya başladı yüzünü tutarak.

Felixin duymayacağı bir şekilde konuştum
"Ona zarar gelirse gözünün yaşına bakmam yoonseo."
Dedikten sonra arkamı dönüp Felix'in koluna girdim yavaşça revire yöneldik.

Felix'i revir yatağına oturtturdum. Okul hemşiresinde onla benim ilgileneceğimi sorun olmadığını söyledim.

"Hyun, hemşire ilgilenirdi çağırsana"
"Gerek yok küçücük bir şey ben hallederim"
Felix onaylarcasına kafasını oynattı.

Elime bir pamuk alıp, Felix'in çillerinin yanında ki
Çiziği silmeye başladım. Çilleri o kadar güzel duruyordu ki.. bir an herşey'i bırakıp onları öpmek istemiştim. İkimizde konuşmadık sanki sadece gözlerimiz konuşuyordu bir anda çiziği silerken ağzımdan sonunda cümle çıkabilmişti..

"Çillerin çok.. çok güzel görünüyorlarlar yongbok"
Felix'e yongbok diye hitap eden tek bendim ve bunu her zaman söylemezdim.

Felix'in gözleri büyüdü şaşırmıştı çünkü, genelde kimse çillerini sevmezdi kendisinde kötü göründüğünü düşünürdü.
İlk defa ona biri çillerinin güzel göründüğünü söylemişti. İçinden çok şey söylemek istiyordu ama ağzından sadece bunlar çıkabilmişti;

"Teşekkür ederim hyun"



Bu bölüm bu kadar ilk bölüm olmasına rağmen 645 kelime ile bitiriyorum umarım seversiniz okursunuz🤍

Freckles|| hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin