Sabah kalktığımda Felix yanımda yoktu. Saate bakmak için telefonuma uzandım, saat 9:45'i gösteriyordu. İçimden uyanmışlardır diye geçirdikten sonra yatakta doğruldum. Aynaya bakıp kendime göz gezdirdim. Dağınık saçlar,şişik yüz, yorgun gözler.. her şey bir arada toplanmışa benziyordu.
Yongro koşarak odaya daldığında irkildim. "Abi hadi gelsene! Felix abimle kahvaltı hazırladık soğumadan yiyelim hadi!." Dedi neşe ile elimi tutup çekmeye çalışırken. "Tamam hadi gidelim" dedim hafif gülümseme ile. Aşağıya indiğimde masaya göz gezdirdim Felix cidden uğraşmış olmalıydı. "Beni neden uyandırmadın beraber hazırlardık." Dedim Felixe karşı dönüp. Sıcak gülümsemesi ile cevap verdi. "Boşver, işte biz hazırladık yongroyla değil mi?" Dedi Yongroya bakarken. Yongro bana aşağıdan bakarken konuştu. "Evet abi biz hazırladık hadi yiyelim." Dedi sandalyeye doğru elimden çekiştirerek. Yemek yemek istemiyordum, atlatamamıştım kolay bir şey yaşamamıştım sonuçta. Yemekle oynarken Felix endişeli sesle "hyunjin" konuştuğunda kafamı kaldırdım karşımdaki çocuğa. "Yemeğini yermisin" yemekle oynamayı bırakıp nefes vererek konuştum. "Aç değilim siz yiyin" dedim masadan kalkarken. Elimde el hissedince sahibine baktım. "Hyunjin, lütfen benim için." Dedi Felix elimi tutup konuşurken. Yongro bize tatlış gözlerle bakarken konuştu "abi hadi ye" ikiside baskı kurunca sanki evliymişizde çocuğumuz ısrar ediyormuş gibi gelmişti. "Tamam yiyeceğim ama bana şöyle bakmayı kesin" dedim hafif gülerek
Zorla bir şeyler yedikten sonra koltuğa kuruldum sevgilimde yanıma. Telefonum çaldığında sehpaya uzanıp arayan kişiye baktım. "Baba" arayan kişiyi gördüğümde ellerim titremeye başladığını hissettim. Felix panik gözleriyle beni süzerken telefonuma baktı. "Açma" Felix'i umursamadan telefonu açtım.
"Hangi yüzle beni arıyorsun?!" Dedim gözümden süzülen yaşlarla birlikte. Tekrar cevap geldi telefondan. "Özür dilerim oğlum." Söylediği ile telefonu kendimden uzaklaştırıp kafamı öne eğdim gözümden düşen yaşlarla. "O gittikten sonra önemi var mı sence önemi!" "Ha! Cevap versene önemli mi?" Dedim bağırarak "sarhoştum isteyerek olmadı." Dedi arsız bir şekilde "sikeyim sarhoşluğunu!" Dedim telefonu yüzüne kapattım. Ardından yere çöküp ağlamaya başladığımda. Omuzumda el hissettim gözlerinden yaş akarken konuştu çocuk "her şey düzelecek sevgilim.." elimi kalbimin tarafına koyup sweatshirt'ümü sıktım. "Kalbim acıyor Felix" ağlayarak. Beni kendine çekip sarıldığında tek sığınağımın Felix olduğunu anladım tekrardan. Küçücük eli ile kafamı okşarken konuştu. "Ben buradayım.. ağlama." Kafamı kaldırıp çillerine düşen göz yaşlarına baktım. Çilli çocuktan ayrılıp önünde doğruldum. Çillerindeki göz yaşlarını silerken konuştum. "Hep olacağına söz ver." Dedim ellerini kavrarken "söz veriyorum sevgilim." "Söz" dedi gülümseyerek. Tekrar kucaklaşmamızı sağladı. Kardeşim yukarıdan inmiş bize öylece bakıyordu. "Çok şirinsiniz." Dedi kıkırdayarak. Felix bunu duyunca utanmış anında benden uzaklaşıp ayağa kalkmıştı. Bende onun hareketine karşı gülünce bana yastık fırlatmıştı. "Niye gülüyosun be" dedi bana karşı dönüp. Kardeşimle aynı anda konuştuk. "Çünkü tatlısın." Kardeşimle ikimizde gülünce Felix'te bize ayak uydurmuştu. Kapı çaldığında kapıya doğru yöneldim. Açtığımda bir kaç tane adam vardı. Yakalarında çocuk sığınma evi personel tarzı bir şey yazıyordu. Ne olacağını az buçuk tahmin ediyordum. Ama olmadığına kendimi ikna etmeye çalıştım. Ciddiyetimi toplayarak konuşmaya başlayacağım sırada Felix ve Yongro yanıma geldi.
Ardından Felix ciddiyetle sorusunu yöneltti. "Hwang Hyunjin burada mı?" kendimi öne atarak konuştum.
"Evet benim sorun nedir?" "Seoul çocuk sığınma evinden geliyoruz." "Yongro'yu almamiz gerekiyor."
Şok ifademle "ne, neyden bahsediyorsunuz?" Dedim Yongro'yu arkama alırken. "Beyefendi almak zorundayız. Evli değilseniz sizde kalamaz güvende olması için bizimle kalmasına izin verin." "Hayır hayır biz bakabiliriz cidden." Dedim endişeli biçimde. Kardeşimde konuştu peşimden "Bana bakabilirler abilerim cidden beni almanıza gerek yok." Dedi ikimizin eline tutunurken. Görevli iç çekip konuştu alaycı biçimde "arkadaşınla bu çocuğa bakabileceğinizi mi düşünüyorsunuz?" Felix'in elinden tutup kavradım. "Arkadaşım değil sevgilim, ayrıca ikimizde reşitiz bakabiliriz." Dedim söylediğim şeyin arkasında durarak. Sevgilim cümlesini duyunca görevli şaşırarak bize doğru parmağını salladı. "Siz sevgili misiniz?" Dedi alaycı biçimde. Felix adamın sözünden sonra konuştu. "Evet." Görevli Yongro'nun kolundan çekerek dışarıdaki arabaya doğru sürükledi. "Abi!" Arkasından koştum ama yetişemedim. "Almayın onu! Yalvarırım." Görevli çocuğu arabaya bindirdikten sonra, arabanın kapısını açmaya yeltenecekken başka bir görevli önüme geçti. "Bay Hwang. Bu kartımız görüşme günlerinde kardeşinizi görebilirsiniz." Dedi soğuk sesle. "Sikeyim! kardeşimi elimden aldınız şimdide sadece bu günlerde mi görebileceğim?" Dedim adamın yüzüne kağıt kartviziti fırlatırken. Hiç bir şey demeden arabaya binip bulunduğumuz yerden uzaklaştılar. Büyük bir çığlık atınca Felix ürktü. Hiç bir şey demeden eve girdim. Ardından mutfağa yönelip en keskin bıçaklardan birini alıp boğazıma yaklaştırdım. Felix panikle bağırdı. "Yapma!" "Sikeyim kes şunu." Dedi ağlarken çilli. Ağlarken konuştum tekrardan "hiç kimsem kalmadı artık. Değil mi?" Dedim ağlarken gülümsemeye çalıştım. Felix konuşacakken izin vermedim. "Anlayamazsın." Dedim boğazıma daha da yakınlaştırırken keskin bıçağı. "Anlarım! Sen gidersen hiç kimsem kalmayacak." "Her şeyimi kaybetmiş olacağım." Dedi yalvarır gözlerle bakarken. Gözlerimi kapattığımda bıçağı daha da yaklaştırdım. Felix bana koştuğunda elimden zorla bıçağı alıp kenara fırlattı. Ardından beni de duvara yasladı. "Bunu bana neden yapıyorsun?" Dedi kafasını eğdiğinde. Kafasını tekrar kaldırdığında konuştu. "Sikeyim, Canımı acıtmak hoşuna mı gidiyor?" Kızarık gözlerle ona bakarken hiç bir şey söyleyemedim haklıydı çünkü.
"Beni bırakmayacağını söylememişmiydin?" "Neden bunu yapmaya kalktın aptal!" Kafamı eğdiğimde konuştum. "Özür dilerim.."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Freckles|| hyunlix
Fanfiction"Bu eli bırakmayacağına söz ver." "Söz veriyorum sevgilim." ||Tamamlandı.||