3

968 74 37
                                        

Tae 15 Yoongi 17 yaşındayken

Mutlulukla, piknik yaptıkları çimlerin üzerinde oturup hyungunun kolunun altına giren çocuk, hyunguna biraz daha yaklaştı ve yanağına küçük bir buse kondurdu.

'Senii çokkkk seviyorum hyung. Bir gün görmeyince özlüyorum. Sen de beni o kadar seviyor musun?'

Büyük olan kolunun altına girmiş, birlikte yerde uzandığı çocuğa baktı ve gülümsedi.

'Seni her şeyden çok seviyorum. Yanımdayken bile özlüyorum.'

Sözlerinin ardından mutlulukla miniğinin yüzünü buruşturmasını izledi.

'Yha hyung nasıl beni yanındayken özleyebilirsin?'

Durdu ve 'hem sen jimini benden çok seviyorsun' diye ekledi.

'Yanındayken bile özlerim kim taehyung, hyungun sana mı soracak?'

'Hem jiminin yeri farklı senin yerin farkı o halde sen de jin hyungu benden çok mu seviyorsun hm?'

Sustu küçük olan. Bu susma hoşuna gitmemişti Yoonginin.

'Hey çocuklar.'

Bu tanıdık sesi duyar duymaz kollarının arasından ayrılıp sesin sahibine doğru koşmaya başladı minik olan.

'Jin hyungggg'

'Taehyungii'

Işte böyleydi Kim Taehyung, ne zaman jin hyungunu görse etrafındaki herkesi unuturdu ama o yokken de Yoongi hyungunu kimseyle paylaşamaz herkeslerden sakınırdı.

Yoonginin onu ne kadar sevdiğini bilse bile bu ona yetmez doyumsuzca tüm sevgisine sahip olmak isterdi.

Günümüz

'Hyunggg'

'Hyung ya çık şu odadan. Geldiğin gibi kapattın kendini odaya'

'Ya çıksana yaaaaaaaa'

Tavanı izlemeyi bırakıp sinirle, kapıyı tekmelemeye başlayan jimine seslendim

'Jimim siktir git yorgunum. '

'Ohoooo hyung ya sen daha şimdiden böyle depresyona girdiysen Tae birazdan gelince ne yapacaksın?'

'Kim gelince dedin sen?'

Sözleri biter bitmez kapıyı açmama şaşıran Jimin'in gözlerine en sinirli bakışımı yolladım.

'Şey yaa. JUNGKOOKU ÇAĞIRDIM DA BEN O DA HYUNGUM YANLIZ KALMASIN DEDIII TAMA-'

'GELMEEE HYUNG NOLUR GELME YAAAAAAA'

5 adım ancak kaçabilen jiminin yakasından tutup havaya kaldırdığımda hâlâ bir şeyler geveliyordu.

'SENI ÖLDÜRÜCEM. ONU NASIL ÇAĞIRIRSIN?'

'YHA HYUNG BIRAK AYAKLARIM YETE DEĞSIN BIR DE KISA OLACAKSIN OFFF FENA MI OLDU HEMM HAVA ATARSIN.'

'PARK JIMIN HEMEN ARA IPTAL ET'

'EDEMEM 5 dakikaya buradalar.'

Jiminin en son çıkan sakin sesinin ardından taenin ilk aşkımın, hem de bende derin bir iz bırakan ilk aşkımın 5 dakika sonra evime ayak basacağını kavradım. Onu görmeye hazır değildim. Düşüncelerimi toparlayamadan, bir gün içinde olanları sindiremeden şimdi aynı gün içinde evime gelemezdi. Hayatımdan acı bir şekilde çıkıp sonra hiç bir şey olmamış gibi düzenime ayak uydurmaya çalışamazdı bu bana ve kalbime haksızlıktı.

Ben bunu hak etmedim.

'İyi gelsinler odamdan asla çıkmayacağım ve sen sorarlarsa benim tüm gün ders çalıştığımı gelince de hemen uyuduğumu bir süredir bunun böyle olduğunu söyle.'

'Tamam hyungg merak etme bozmam havanı :)))'

'Park JIMIN'

_________________________

Yaklaşık bir saatir odamın kapısına yapışmış salonumda gülüp eğlenen Tae'nin sesini dinliyordum. Birinin gelmesini önlemek için önceden kapıyı da kitlemiştim.

Beyimize bak. Sen habersizce defolup git sonra da gel benim salonumda utanmazca kahkaha at.

Seslere biraz daha kulak kabarttığımda bu defa benden konuştuklarını anlamıştım.

'Evet' dedi Taehyung 'Yoongi hyungun en sevdiği kardeşi bendim. Jimin hep fazlalık gibiydi'

Tabi Taehyung ben seni o kadar sevdim ki sen habersizce defolup gittikten sonra bile geri dönüp hayatımın ortasına yerleşmekte bir sakınca görmedin.

Ben de Jimini tanıyorsam bu lafın altında kalmazdı.

'Hm hm. Sen de onu aynı şekilde severdin dimi Tae. Bu yüzden giderken Yoongi hyungu aramak istememize rağmen hepimize karşı çıkıp ondan habersiz kaçar gibi terk ettin ülkeyi. Gerçi o bunu pek dert etmedi zira gittiğinden beri lafını bir kez bile etmedi senin. Ne kadar seviyorsa.'

Yalan söylüyordu gittiği 3 senenin 1.5 senesi ağlamaktan ve acı çekmekten başka bir şey yapmamıştım öyle ki jin hyung ve jimin bu süreçte ona aşık olduğumu fark etmişti. Ama olsun iyi demişti Jimin yine de bozmasındı.

Bozmadı da ama salonda rahatsız edici bir sessizlik oldu.

'Haklısın Jiminie. Yoongi beni o kadar sevmezdi o sana düşkündü. Eh ben de Jin hyunga'

Sustum. O kapıdan çıkıp onu yakasını kavrayıp hesap sormak istedim belki de.

Gücüm yoktu ama. Ne bir tepki vermeye ne düşünmeye. Zaten hani hakla ona hesap sorabilirdim ki. Önceden aşık olduğum kişi aynı zamanda en yakın arkadaşım bile olsa şu an iki yabancıydık.

Ne ben ona aşıktım ne aramızda arkadaşlığa dair bir iz vardı.

Sessizce kapının önünden kalktım. Bacaklarım uyuşmuştu.
Ve yatağıma girip uykuya dalmadan önce son düşündüğüm şey Taehyung değil uyuşan bacaklarım oldu.

Ya şöyle şu an bunu okuyan az miktarda insana ve ileride okuyacak herkese çok teşekkür ediyorum. Çok seri yb atmak istiyorum buraya çünkü çok sevdim bu kurguyu. Umarım sizde sevmişsinizdir çok teşekkür ediyorum tekrardan muah :))) oy vermeyi ve yorum yapmayı NOLUR unutmayın ehe-

mono no aware 'taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin