Bölüm 1.1

3 0 0
                                    

Roland kadının konuşmalarının tersine döndüğünü farketti, sadece o değil etraftaki her şey tersine dönmüştü. Etraftaki negatif renk ve koyu ton bir anda eskiye döndü, kadın konuşmaya başladı.

Bu kat ve bir sonraki kattaki odalar diğer krallıklar ve ülkelerden gelen özel konukların ağırlanması için kullanılıyor. Kral sarayının şatafatlı olmasını istedi ve bir sürü gereksiz, fazla şey ekledi. Bunları nereden bildiğimi merak ediyorsundur muhtemelen...

Roland kafasıyla onayladı. Hem konuşuyor hem merdivenden çıkıyorlardı. Kadın tam konuşmaya başlamıştı ki kelimeleri anlamsızlaşmaya başladı, yine aynı şey oluyordu. Roland olanlara bir anlam verememişti. Kafasını aşağı eğdiğinde ise karnını deşen dev bir kılıcın geri çekildiğini görünce gözleri büyüdü. Birazdan tekrar her şey akışına dönecekti, boynunu arkaya çevirdiğinde ise kara dumanlar saçan kara insanımsı bir varlığın kendisine saldırdığını gördü. Yaratık birkaç adım geri gitti ve her şey normale döndü, Roland'ın yarası kapanmıştı. Bir anda kendisini yaratıkla birbirine bakarken buldu. Yaratık bunu görünce aniden kılıcını Roland'ın sağ omzuna sapladı ve göğsüne, göğsünden de karnına doğru yararak ilerledi. Kadın kılıcın sesini farkedip arkasını döndü fakat etraf tekrardan koyulaştı. Kadın önüne doğru döndü ve yaratık kılıcını Roland'ın karnından göğsüne, göğsünden de sağ omzuna doğru çıkarmaya başladı. Roland anlamaya başlamıştı, yaratık kendisine herhangi bir zarar verdiğinde zaman o saldırının yapılmasından birkaç saniye öncesine kadar geri gidiyordu. Zaman geri gittiğinde hareket ettiyse bir nevi geçmişi değiştirmiş oluyordu. Ancak tepki vermek için geç kalmıştı ve yaratıkla tekrar göz göze geldiler. Kendini savunamadan yaratık onu omzundan midesine kadar yardı. Kadın arkasını döndü ve zaman tekrar geri gitmeye başladı. Bu sefer hazırlıklıydı ve ne yapacağını biliyordu. Sırtındaki kılıcına uzandı ve iki eliyle sıkıca tuttu. Yaratık kılıcını en geriye çektiğinde ve zaman normale dönmeden hemen önce kılıcını savurdu, zaman tekrar normale döndüğünde insanımsı varlık ne olduğunu anlamadığı aniden gelen darbeyi savuşturabildi fakat kılıcını da elinden düşürmüştü. Roland hemen kolunu geri çekip dikey bir darbeyle yaratığı ortadan ikiye bölerek öldürdü. İlginç bir şekilde kan çıkmamıştı, aksine kara dumanlar kaybolmuştu ve insansı varlıkla kılıcından eser yoktu, toz olmuştu da gitmişti sanki. Kadın kılıçların çarpışma sesini duyup arkasını döndüğünde Roland'ı yerde yatan siyah bir şeye bakarken gördü. 

Bu bir pusu! Bu yaratıklar asla yalnız dolaşmaz, birden fazla var. Çıkmalıyız buradan, HEMEN!

Merdivenlerden aşağı hızla inip saraydan uzaklaştılar. Tüm köprüler sarayın çevresinde birleşiyordu ve ejderhayı öldürdükleri köprünün iki sağındaki köprü ile o köprünün tam karşısındaki köprünün hemen yanında halkın yaşadığı çukura inen ve makaralı asansörler kullanılırdı. Çukur derin olduğu için inip çıkması biraz uzun sürüyordu. Roland ve kadın saraydan çıkıp sola döndüler ve asansörün olduğu köprünün diğer ucuna koşmaya başladılar. Roland kafasını arkasına çevirdiğinde az önceki insanımsı figürlerden iki tanesinin kendilerini takip ettiklerini gördü. 

Bizi takip ediyorlar, kaçmakla bir yere varamayız. Savaşmamız gerek.

O yaralarla savaşamaz ve ölüp gidersin.

Böyle devam edersek peşimizi bırakmayacaklar.

Kadın, Roland'ı kolundan tutup koşuyordu, Roland kolunu sertçe çekti ve kılıcına davranıp arkasını döndü. Döndüğünde gördüğü ilk şey kendisine doğru gelen kocaman siyah bir kılıç oldu. Kılıcını savurarak gelen kılıcı saptırdı, bu ani hareket yaralı olduğu bölgede feci bir yanma ve acıya sebep oldu, Roland acıyla inledi. Savrulan kılıç köprüden aşağı düşmüştü ve silüetlerden diğeri kılıcını iki elle tutarak Roland'a doğru sıçradı, şimdi aradaki mesafe kapanmıştı. Roland kendini toparlayıp kılıcını gelen silüete savurdu, silüet kılıcını Roland'ınkine vurarak kabzasını tutan ellerini ittirdi ve darbeden geriye takla atarak kurtuldu. Takla atarken kılıcını Roland'a doğru fırlattı, Roland eğildi ve silüetin kılıcı arkasına doğru gitti. Silüet birden havada dağılarak kayboldu, Roland silahsız kalan uzaktaki silüete odaklandı ve birkaç saniye sonra arkasında bir etin parçalanma sesini duydu.

Üç Beyaz TüyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin