Bölüm 2

2 0 0
                                    

Ve kendisini kaplayan karanlık aura ortadan kayboldu. Artık bir silüet değil de normal bir insan gibiydi, teninin çok açık renkli olması dışında. Sanki ölü bir deriydi de rengini kaybetmişti, beyaz dalgalı saçları boynuna kadar geniş bir biçimde uzanıyordu, saçlarının uç kısımları da buzun altında kalmıştı ve donmuştu. Aurasını devre dışı bırakmadan önce kadın olduğunu anlayamazdı. Sesi de kalın ve karanlık tonlarında çıkıyordu, onun sebebi de muhtemelen yaydığı siyah auraydı. Yüzünü net görebilse de vücudunun alt kısımları buzun altında olduğundan net bir şekilde anlaşılmıyordu.

İnsanların bizi görmesini istemediğimiz için kendimizi gizliyoruz, fakat yaydığım aurayı devre dışı bırakınca bu şekilde görünüyorum. 

Hmm. Yani kendinizi bilerek gizliyorsunuz, peki. Bu da şuanlık ihtiyacım olmayan bir şey olsa da bilgi bilgidir. Konumuza gelelim lütfen.

 Kadın güldü.

İşini ne kadar da ciddiye alıyorsun, hiç de benlik değil.

Roland gözlerini devirdi.

O yüzden buradasın ya zaten.

Kadının yüzü gerildi.

Buradan bir çıksam seni... Neyse, ırkımızın adı Sien, yerin altında yaşıyoruz. Yeryüzü'nden kovulduktan sonra Dünya'nın altına kaçtık. Dünyanın çekirdeği bir kuşa dönüşüp yukarı fırlayana kadar da yeryüzüne çıkmamıştık, kuş yok edildikten sonra çeşitli büyülerle delik kapatıldı fakat yolunu bildiğimiz için bir sürü Sien dünya yüzeyine çıkmaya başladı.

Roland kadının sözünü kesti.

Dünya'nın çekirdeği yok olduysa nasıl hala sağlam bir biçimde durabiliyor?

Kadın anlatısına ara verip Roland'ın sorusunu cevapladı.

Gezegen parçalanırsa biz de yok olacağız, o yüzden bir arada tutuyoruz. Siz insanlar büyü kullanırsınız, bir de tüy. Sien'lerin ise daha farklı yöntemleri vardır, üzgünüm ama ırkıma ihanet edemem o yüzden sana bu konuda daha fazla detay anlatmayacağım. Krallıkta olan şeylerden bahsedeceğim biraz, kral tüylerden haberdardı ve kendine bir tüy yaratmak istedi. Bunun için her şeyi göze alabileceğini umarak ele geçirdiği bir Sien'i mesaj iletmesi için görevlendirerek yeraltına, kendi şehrine yolladı. Ardından efendimiz, Sien'lerin hükümdarı, bu daveti kabul etti ve bir grup askerle beraber kralın sarayına bir ziyarette bulundu. Dünyanın çekirdeğinin kuşa dönüşüp yeryüzünde yok edildiğini söylemiştim sana, kuşun tüyleri dünyaya dağıldı ve bazı kişilere özel güçler kazandırdı. Sien'ler de yeryüzüne yüzyıllar sonra tekrar çıktıklarında tüylerden haberdar oldular ve tüyleri toplamaya başladılar. Yaygın bilinenin aksine tüyleri yok etmiyoruz, çoğunlukla onları saklıyoruz ve inceliyoruz. Tüylerin doğasını anlamaya çalışıyoruz. Her neyse, kral kendisine bir tüy yaratmak istediğinden efendimize bahsetti. İlk başta pek ikna olmasa da sonradan kabul etti, krallıktaki insanların ruhsuz bir biçimde etrafta dolaşmasının sebebi ise, ruhların taşıdıkları enerjilerden ötürü yapay bir tüy yapmak için kullanılması. Kral, yapay tüyü eğer başarılı olabilir ve kullanırsa tanrı olacak. Sien'lerin de yeryüzüne çıkmasını sağlayacağına da söz verdi. Bildiklerim bunlar.

Roland tatmin olmuştu, bu kadar bilgi elbette Leylith ve diğerlerinin işine çok yarardı. Kafasını onaylarcasına salladı. 

Teşekkür ederim. Gerçekten çok yardımcı oldun.

Ve etrafına bakındı.

Ee...Şey, peki buradan nasıl çıkacağım?

Burada yerçekimi biraz daha zayıf, o yüzden daha yükseğe zıplayabilirsin. Havaya zıplaman yeterli, bu seni kübün dışına çıkaracak, ama güçlü bir şekilde zıplamalısın.

Üç Beyaz TüyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin