ancak zaten bir ölü oluşunu kabullenemiyordu⁷

385 45 58
                                    

(Aşkımlar biliyorsunuz ilk başta bu fic jaeyong üzerineydi ama ben diğer shipleri de konu almak istemiştim. Şimdi bence tahminen bu fic jaeyongluktan çıktı aldı başını gidiyor dkcjvksjcj o yüzden her ship ana karakter olacak >.<)

İyi Okumalar


Derinden gelen ıslık sesi bütün evde yankı yaparken titreyen elleriyle kapattı kulaklarını cılız beden. Gözlerinden yaşlar durmadan akarken yapabildiği tek şey tıpkı elleri gibi titreyen dizlerini kendine doğru çekmekti.

Aklını kaybetmişti.

Tamamen delirmiş gibi hissediyordu. Henüz alışamadığı, alışma gereği duymadığı kaşınan dişleri, susuzlukla kavrulan boğazı ve her atışıyla içini yangın yerine çeviren kalbi onun bütün yetilerini kaybetmesine neden oluyordu.

"Sus..lütfen sus." kulaklarını daha da sıkı kapayıp kendine çektiği dizlerine koydu artık taşıyamadığı başını.

Na JaeMin; günlerdir ve belki de haftalardır kapatıldığı o odada olmanın verdiği kaygısızlığı, tenini ikinci bir deri tabakası gibi kaplayan kirlilik de artık onu rahatsız etmiyordu. Onu rahatsız eden tek şey vücudunu esir alan bu anlamsız şeyler silsilesiydi.

"Yeter..yalvarırım sus, sus." titreyen bedeni olduğu yerde daha da küçülürken bir anda göğsünde hissettiği yoğun ağrı ile nefesini tuttu. Anlam veremiyordu, kendisini kandıran bu adam ona neler yapmıştı hiç birisine anlam veremiyordu ancak bildiği tek şey artık kendisinin de onun gibi olduğuydu. O artık normal değildi.

Eli bu sefer göğsüne gidip ağrısını hafifletebilirmiş gibi sıkarken ıslık sesleri kesilmiş, yerini kahkaha sesleri almıştı. Bedeninin titreyişi git gide artarken iyice yere bıraktı kendini. Aklında kalan tek gerçekçiliği de kaybettiğini hissediyordu.

Odanın kapısı açılırken aldığı nefeslerin boğazından geçmediğini ve sanki içinden bir elin çıkıp boğazını sıktığını hissediyordu. Olması gereken oluyordu, tam da Lee Jeno'nun istediği gibi oluyordu.

O açlıkla yüzleşiyordu.

"Ah, sonunda. Ne kadar dayanıklı bir bedenin varmış, beni şaşırttın." Jeno yavaş adımlarla yerde oturan bedenin önüne doğru adımlarken parmakları arasında döndürdüğü sivri uçlu ve oldukça keskin olan saç iğnesinden çekti bakışlarını.

Çok beklemişti, oldukça uzun zamandır sürdürdüğü yaşamı boyunca bu anı beklemişti ve işte şimdi, elleri arasında ki bu beden tam olarak ona muhtaçtı. Vücudu açlıkla kavruluyor, nefesleri tek tek boğazına diziliyordu. Titreyen ellere dikti bakışlarını safkan, suratında oluşan o gülümseme ise tam zamanı olduğunu belirtir cinstendi.

Önüne çöktü usulca, çenesini tutup başını kaldırmasını sağlarken açlıktan renginin değiştiği gözlerine dikti kendi gözlerini. "Söyle bana JaeMin," yüzünü doğru düzgün alamadığı nefeslerinden dolayı gittikçe beyaza bürünen yüze doğru yaklaştırdı ardından. "Ne istiyorsun, efendine söyle?"

JaeMin yere dayadığı elini zorlukla kaldırıp karşısında ki bedenin koluna tutundu, bilinçsizdi. Hem kendisi, hem de hareketleri bilinçsizdi ve hissettiği açlık duygusu onu bağımlı hâle getiriyordu.

"S..su, su." işittiği şeyler safkan vampirin bir kez daha kahkaha atmasına neden olurken bunun keyiften çok sinirden olduğunun kendisi de fazlası ile farkındaydı. Karşısında ki dönüştürdüğü safkan benliğini kabul etmemekte oldukça ısrarcıydı. Üstelik günlerdir onu bu karanlık odada kitlemesine neden olan tek şey onun inadıydı.

Bloody Darling° nctHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin