Ayın dolunay halinde manzara gibi denize serildiği akşam esintisinde kaptanla yaptığımız o konuşma beni derinden etkilemişti.Zulüm yaşayan her bir insanın sesi sanki kulaklarımda çınlıyor ,bir kez daha Fransız olduğuma,babama ve beni bu hale getiren ülkeye binlerce defa lanet ettmeme sebep olmuştu.
Yüksekteki insanların sadece kendi cepleri ve egoları tatmin olsun diye masum insanların kanını toprağa akıtıp keyf sürmeleri benim de
bir soylu olduğumu bir kez daha hatırlatmıştı.Bundan sonra atacağım her adım ülkemin açgözlü ve acımasız çıkarları yerine , masum insanların yararını gözeterek hareket etmek olucaktı.Bu yaşıma kadar her zaman babamın tatminleri ve istekleri doğrultusunda yaşamış bir soylu kadın olarak hiçbir zaman kendi adıma karar vermemiştim.Belki de ilk defa başıma böyle korkutucu bir olay gelmesine sevinebilirdim.Sonuçta artık babamın istediği adamla evlenmek imkansızın da ötesindeydi.
İngiltere benim için hayatıma ve geleceğime yeni bir başlangıç olacaktı.Ama bu demek değildi ki Kralın yada o yakışıklı korsanın her sözüne ve emrine tutsak bir köle gibi itaat edeceğim demek değildi.
Sabah olduğunda Kaptanın kamarasında bulunan ahşap kilitli kapının anahtarla açılma sesini duymamla yattığım yerden irkilip hızlıca kalkmam bir oldu.
Kalbim göğüs duvarımı delip geçercesine hızlı atarken , kapının arkasında beliren Kaptanın yüzü rahatlamama neden olmuştu.
'Neden rahatladım ki onun yüzünü görünce.Ah! Gerçekten çok aptalım.Kendine gel Karina ,o korsan bozuntusu adamın tek istediği senle yatmak ' diye içimden kendime saydırdırırken bir diğer yanım ;'Adamın başına her türlü bela açıp neredeyse onun Azraille beraber İsa'nın yanına gidecek hale bile getirmiştim.Ama o buna rağmen beni hem en yakın arkadaşından hemde gemideki tayfaların gazabından korumuş ve yaşanan onca hırçınlıklarıma rağmen beni dövmemiş ve bana zorla sahip olmaya dahi yeltenmemişti.'
Bu gerçekler yüzüme soğuk su etkisi yaratıp irkilmeme neden oldu.Kaptan Aleron sert adımlarla yanıma kadar geldi.Her zaman ki gibi giyinişi muntazam şekildeydi.
Gözlerinin altında bulunan mor halkalar iyi bir uyku çekmediğini gösteriyordu.Birden dün gece kendi karamarasına uğramadığını hatırladım.
Şuan içimden dün gece nerde yattığını sormak geçse de .Bunu ona sormaya hakkım olmadığının farkındaydım.
Onun bariton ve alaycı sesiyle kendi iç dünyamdan uyandım."Bayan Karina dün gece güzel uykunuzu alabildiniz mi?
"Bir tutsak nasıl iyi uyku çektiyse,o kadar iyi uykumu alabildim.Ama anladığım kadarıyla Kaptan Aleron siz fahişelerle vakit geçirmekten iyi bir gece uykusu çekememişsiniz."
Aleron söylediklerimin ardından dudakları yukarı doğru gülümser gibi kıvrıldı.
"Kılıç kadar keskin kelimelerinle bana hakaret edebiliyorsan,bu senin iyi bir uyku çektiğin anlamına gelir."
"Dikkat et de o kılıç senin vücudunu delip geçmesin.Senle aynı ortamda olmaktan bile nefret ediyorum."
Sinirle söylediğim cümlelere rağmen kaptan hiç sinirlenmemiş yada kaşlarını çatmamıştı.Bunun yerine kıvrılan dudaklarından bembeyaz dişleri belli olurcasına gülümsemeye devam etmişti.
Aleron sağ eliyle koyu kahverengi ceketinin iç cebinden mektup çıkartarak bana uzattı ."Fransız nefretini ve öfkeni hala ilk günkü gibi taze ve canlı tutman çok iyi.Ama bence bu nefreti kısa bir süreliğine de olsa ara veremelisin.Çünkü dadın Margaret sana mektup yolladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORSANIN AŞKI
Ficción históricaHayat acımasızdı bir bataklık gibi içine bir kez battın mı gün ışığını görmek sadece hayal gibi gelirdi bana.Kalenin duvarlarının arasında kaybolmuş ,günesi görmeyen bir çicek kadar solgun ve zayıftım.Küçük yaşımda annemi kaybetmem ve ardından gele...