5.BÖLÜM

638 39 5
                                    

Merhaba arkadaşlar😊öncelikle geç bölüm yayınladığım için özür dilemek istiyorum.Hikayemin bu kadar çok okura sahip olacağını tahmin etmemiştim.Yorumlarınız ve oylarınızla beni desteklediğiniz için teşekkür ederim.
Hikayemde beğenmediğiz veya anlamadığız kısım olursa lütfen yorumlara yazmayı unutmayın.
Sağlıcakla kalın 😊

°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°

Hayatınızda hiç   kaybolmuş ,yolunuzu bulamayan bir yabancı gibi hisssetiniz mi?

Galiba ben bu tanıma harfi harfi uyan birisiydim. Koskaca okyanusun ortasında mecazen değil ,kelimenin tam manasıyla kaybolmuştum.Tanrının bile unuttuğu bu yerde kaptana güvenmek zorunda olmak gururumu incitmiş olsada bir asilzade gibi davranmalıydım. Kahrolısıca asil geleneklerini umutsuz bir sekilde hala uygulamaya çalışmak gülünçtü.

Nedense o adamı ne zaman ansam başıma sinirden ağrılar giriyordu.
Ama bunu düsünmek yerine bu gözler önüne serilen manzarayı izlemek kaptanı düşünmekten  daha keyif vericiydi.

Güneşin ışıklarının son demleriyle masmavi okyanusa vurmasiyla oluşa görsel şölene uzunca bir süre bakmak dükalık ve manastirdan ibaret olan hayatımdan tamamen farklı daha özgür bir insan gibi hissetmişti. Bu zamana kadar hiç bu kadar mutlu ,olamamış günesi bu kadar güzel görmemiştim.Daha önce gördüğüm gri duvarlar ve siyah gökyüzünden daha farklı daha canlıydı .Simdi ise herşey  hayatımı yeniden renklendirmem için bir fırsat gibiydi.

Kırmızı sarı haleler birbirine girmiş can alıcı sıcaklığı tenimde bir ürpertiye sebebiyet vermişti.Ah galiba denizde yaşamak böyle huzur verici bir şeydi.Yaşamım sadece kilise ve dükalıktan ibaret olsada şuan bu özgürlüğü tatmak ,altın kafesinden uçan serçenin özgürce kanat çıpınışlarına benziyordu. her ne kadar okyanusun tam ortasında olsamda nedensizce kendimi güvende hissediyordum.
Geminin tahta menteşelerini daha sıkı kavrayarak ,gözlerimi kapatıp,anın vermiş oldu rehavete doğru yol aldım.

Aklımdan geçen düşünceler benimle bir yandan  oyun oynuyor gibiydi  .Kaptanla olan diyoloğumuzu tekrar tekrar düsünmekten alıkoyamıyordum.Bu kadar çabuk anlasmaya varmamız hayret vericiydi aslında .Ama bildigim bir sey varsa bu korsan gercekten tehlikeli  ,zeki ve dikkatli bir kişiliğe sahipti.Ama anlamadığım bir korsan nasıl oluyorda ingiliz hükumetine bağlı bir sekilde hareket ediyordu.Çok yuksek bir mevkiye sahip olmalıydı yoksa bu kadar kendinden emin bir şekilde hareket etmez ve konuşmazdı.

Bu lanet korsanın verdiği söze  güvenmiyorum ,ama başka çaremin olmadığınida  biliyordum.Köşeye sıkışmıs bir fare gibiydim.Dadımı ve diğer esir insanları kurtarmak zorundaydım.Benim yüzümden ölmelerini  düsünmek bile  kalbimin paramparca olması gibi acı veriyordu bana .Bu yolculuğa  sadece 2 ay katlanmak zorundayım.Sonra adaya vardıgımda Kontla evlenebilir ve yaşananları  kötü bir anı olarak hatırlayabilirdim.

●●●●●●●●●●●●

Kaptan Aleron kamarasından tahtada oyulmuş ve altın işlemerle süslenmiş sandalyesinde sol eliyle başını ovarak küçük fransız kadınla yaptığı konuşmayı düşünüyordu.
Tanrı cezasını versinki hayatı boyunca bu kadar güzel ve  dişli bir kadınla daha önce karşılaşmamıstı.
Cesur  ve dikbaşlılığı su götürmez bir gerçekti,ama  cesareti, aslanın karşısında miyavlayan tatlı bir kediye benziyordu.
Onu ilk gordüğünde simsiyah uzun saçları güneşin hareleri tarafından sarmalanmış ,eflatun rengi  gözleri kısık bir şekilde denize bakıyordu.Gözcülerinden biri güzel bir kadın gördüğünü haber verdiğinde, bu kadar olacağını tahmin etmemisti.

Kaptan Aleron, Karina hakkında düşüncelere daldığı o sırada odanın tahta  kapısı iki kez  tıklatıp  içeriyi birisi girdi.
Giren kaptanın sağ kolu aynı zamanda en yakın arkadaşı Alex'ti.
Alex  arkadaşını gorür görmez:
"Eee, Aleron söyle bakalım bu kadını ne yapacağına  karar verdin
mi?"  dedi.

KORSANIN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin