3.BÖLÜM

668 46 4
                                    

Çok geçmeden gemi sarsıldı, bunu bağırışlar takip etti.
Margaret hemen yere diz çöküp dua etmeye başladı. Karina'da dadısının yanına diz çökmüştü. O da bir dua mırıldanıyordu. Biraz sonra silah sesleri kesildi. Güverteden şen kahkahalar, zafer çığlıkları duyuluyordu.

Belki de Windsong Gemisi'nin mürettabatı korsanları mağlup etmişti. Acaba böyle düşünmek fazla hayalperestlik mi sayılırdı? Kahkahalar arasında birilerinin ingilizce konustugunu duydular.Windsong Gemisi'nin mürettabatı Fransızdı ve sadece Fransızca konuşabiliyorlardı. O halde savaşı korsanlar kazanmışlardı.

♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤

"Hey Kaptan, sana sözünü ettiğim piliç kamaralardan birinde gizleniyor olmalı."

"Hadi be adam, elini çabuk tut. Gemiyi aramaya başla. Bütün gün bu işle uğraşamayız."

Karin'nın vücudunu ter basmıştı. O anda ölebilmeyi ne kadar isterdi. Titrek bir sesle, Kaptan niye bize silah vermeyi akıl etmedi? diye mırıldandı.Margaret:

"Savaşı kaybedeceğini aklına getirmediği için", diye karşılık verdi.

" Ama sen hiç meraklanma, kızım. Korsanların reisine seni sağ salim, ve kılına dokunulmadan Kont De Andre'ye teslim ederse kendisine büyük bir servet bağışlayacağını söylerim. Kont mutlaka senin için korsana para ödemeyi kabul
edecektir. O bir Fransız beyfendisi."

Margaret devam etti.

"Bu adamların korsan olduklarını unutma. Bizi buldukları zaman da
korktuğunu sakın belli etme. Ingilizce bilmiyormuş gibi davran. Ben senin yerine gerekeni söylerim.Ve Tanrı aşkına sakın bu adamlara kızıp aklına geleni söylemeye ya da onlara karşı gelmeye çalışma. Eğer öyle davranırsan senin iyi bir ailenin kızı olduğuna inanmazlar."

"Öyle çok korkuyorum ki dadı , şuan kimseye kızacak durumda dahi değilim.Tanrı yardımcımız olsun."

"Güzel. Şimdi de korsanların reisinin kadından çok paraya düşkün biri olması icın dua edelim."

"Sözlerinden bir şey anlamadım, Meg."

"Aldırma menekşe gözlüm. Sadece hiç konuşmamaya dikkat et yeter."

Adamlar kaptanın kamarasının önünde gidip gelirken konuşmalar ve kahkahalar daha net duyulmaya başlamıştı.

"O güzelliği ambarda bulamadım, kaptan. Öbür kamaralar da bomboştu."

Kamaranın hemen yanıbaşından kalın bir ses gürledi.

"Son kapıyı da kırın."

"Ey ulu Tanrım."

Margaret", Şimdi sus bakayım,"dedi,

"Unutma ingilizce bilmiyorsun."Karina korkudan orada düşüp bayılacak haldeydi. Artık, hayatının son dakikalarini yasadığına inaniyordu.

Margaret de onu kurtaramayacaktı. Birkaç saniye sonra kapı büyük bir çatırtıyla kırıldı. Karina pis pis sırıtan sakallı adamları görünce çığlığı bastı.Bir gözünü siyah bir bantla kapamış olan kısa boylu tayfa,

"Tanrı şu Fransız kızlarını da pek özene bezene yaratıyor. "dedi.

"Haklısın, arkadaşım. Kaptanın yerinde olabilmek için herşeyi göze alıdım."

KORSANIN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin