2.BÖLÜM

680 41 2
                                    

Karina bir erkekle sevişmenin nasıl birşey olduğunu çok merak ediyordu. Erkekler bu uğurda hayatlarını feda edebildiklerine gore sevişmek çok hoşa gidecek birsey  olsa gerekti.

Karina, sevişmenin sırlarını ögrenmek için evleninceye kadar beklemek zorundaydı.

Yolculuğun üçüncü haftası tamamlanırken son derece can sıkıcı bir olayla karşılaşmıştı. Margaret çamaşır yıkamaya gitmiş, bu yüzden kamarada tek başına kalmıştı. Kapı açıldığı zaman Karina başını kaldırıp gelenin kim olduğuna bakmadı .Margaret'ın çamaşırdan döndüğünü sanmıştı. Fakat omuzlarına pençe gibi iki el yapışınca bir çığlık attı.Adam, onu hiç duymamış gibiydi. Kıza sımsıkı sarılmış ihtiras dolu gözlerle vücüdunu seyrediyordu. Başka birşey yapmaya yeltenmemişti.

Kaptan "Yakalayın bu herifi", diye bağırdı.
Karina şaşkına dönmüştü. Güçlü kuvvetli iki tayfa, kamaraya giren adamı yaka paça edip zorla dışarı çıkardılar. Daha sonra da adam güvertedeki ana yelkenin direğine bağlandı. Birinci süvari adamın sırtındaki gömleği çekip yırttı.

Kaptan William Karina'nın yanına giderek üzgün bir sesle:

"Bu olay bizim için büyük bir talihsizlik sayılır matmazel. Kont hazretleri sizin tecavüz edilmenize ramak kaldığını duyunca öfkesinden küplere bineceğine kuşku yok".

Karina, kaptanın yüzüne bakmadı.Aklı hala yelken direğine bağlandıktan sonra cezasını çekmeye hazır bekleyen zavallı adamdaydı. Birinci süvarinin elindeki deri kamçı genç kızı dehşete düşürmüştü. Hele kamçı adamın çıplak sırtında şaklamaya başlayınca kamçının değdiği yerlerde kan izleri belirdiğini görünce Karina bayılacak gibi oldu.

"Tanrı aşkına, yapmayın." diye haykırdı.

"Bu cezanın yerine getirilmesi gerekiyor, matmazel Babanız gemi mürattabatını önceden uyarmıştı.Bu işte sizin bir kabahatiniz yok. "

Kamçı defalarca adamın sırtınna indi. Karina güverteden ne zaman kaçtığını hatırlamıyordu. Belki de adam avaz avaz bağırmaya başladığı zaman bu işkence gösterisine daha fazla dayanamayacağını anlamıştı.

Kızcağızın korkudan ve üzüntüdenden midesi de allak bullak olmuştu. Kamarasına girer girmez kusmaya başladı. O gece de sabaha kadar ağladı durdu. Üç defa yatağından kalkıp tuvalete koşmak zorunda kaldı. O korkunç manzara gözlerinin önünden bir türlü gitmiyordu. Bir adam onu tecavüz etmesine ramak kaldığı için öldüresiye kamçılanmıştı

Tecavüz edilmek.
Karina o gece bir ara dadısı Margaret'e,

" Kaptan bu adamın beni tecavüz etmesine ramak kaldığını söylerken ne
demek istedi? "
diye sordu.
" Adam yüzüme bakıp bana sarılmaktan başka birşey yapmadi ki. Bu kadar basit bir iş yuzünden zavallıya işkence yaptılar. "

Margaret, yatağına sırtüstü yatmış boş gözlerle kamaranın tavanına bakıyordu. Gündüz cereyan eden olay onu da çok şaşırtmıştı.Ama kamçılanan tayfadan çok Karina'yı düşünüyordu.

"Eğer kaptan tam zamanında yetişmeseydi o adam sana büyük bir kötülük yapacaktı Aslında benim suçum daha büyük, Karina. Seni yalnız birakmamalıydım. "

" Benim yüzümden hayatı boyunca acı çekecek. "

"Kaptanın emirlerine karşı geldi, bu yüzden de kamçılandı.Mürettabata senin yanına yaklaşmamaları tembih edilmişti. Bu adam emirleri kulak arkası etti. Kaptan senin çığlıklarını duymasaydı sana tecavüz edecekti. "

KORSANIN AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin