Huzursuz Yürekler Ülkesi

9 0 0
                                    

"Ah gülümün pencerelerine yapışan düş; bana gelince mi kırıyorsun ödenmemiş hesaplarını güneşin, bana gelince mi cilalı tokalarında kurutuyorsun sabrını? Yeşermen için daha kaç bahar sineye çekilmeli şarkılarım, kaç ayaz daha avuçlarından çivilemeliyim hudutlarımı?

Öyle büyük değil ki mavilerim, bir damla gece yorgunu dokunuşun yeter bana. Bulut da su, kar da su, buz da su! Fizik ötesi değil bir bardak demli muhabbetti uysallığım, en umulmadık zaman döngüsü gibi kaçtığın vebalimden."

"Karınca misali saçlarına masal örmekteyken annen

Uyuyan sulara dua yüzlü sevgililer sürmekteyken

İnan bana bahsettiği kişi ben değildim!

Çünkü ben gözyaşlarından dikilmiş bir mezar taşıyım, ruhsuz!

Yerim yurdum kimine göre olağan kimine göre sıradan

Huzursuz yürekler ülkesiyim

Yağmurum, göğüm, ağaçlarım, toprağım, dağlarım yok benim!

Hayallerim, beklentilerim yok.

Huzursuz yürekler ülkesiyim

On bin yıldır her düştüğünde aklıma

Yüzümün çizgilerini değiştiren gülüşlerin çıkar diye mezardan

Gölgemi yıkayacak nehirler arıyorum..."

"Huzursuz yürekler ülkesi,

ölü emeklerin ruhlarıyla beslenen; her sevgiye düşman, her nefrete dost..."

Huzursuz Yürekler ÜlkesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin