Kuyu 3
"Çölde serap gibidir kuyu; görmek istediğin için görürsün fakat gerçekte yok! Belki de her gerçek kuyunun içinde. Bütün yıldızlar kuyuda ya da bütün kuyular yıldızlarda."
Kum saatlerinin içine sıkışmış yüzsüz kuyudur hayat; kuma çizilen her yüzü içer dalgalar veya rüzgâr. Tarih tekerrürden ibaret. Yüzsüzlüğün yüzünden cesaret bulur zalim! Na'sı olmayan bir nü ezber bozar yıllanmış ahtapot kervanlarında, heybelerinde arsızlığın oynayan başı.
Kuyu bir ağ, örümceğin sakalları Midas'a kadar uzanır hatta Pandora'ya kadar.
Eğer yakalandıysan ağa, düştüysen kuyuya sağa sola koşmanın bir anlamı yok, boğulmak kaçınılmaz. Düşüp de kuyuya televizyondan çıkan yüzsüz kızın; uzun, siyah saçları sadece dekor.
Kuyu için ne doğum var ne umut! Islak ve küf tutmuş duvar yazıtları, yosun tutmuş kaygan zemin. Tutunabileceğin bir kelime bulmak imkânsız. Islak cümle çıkıklarından veya harflerin köşelerinden tutunarak tırmanman havanda su döğmekten öte gidemez hatta daha da düşersin çıkmaza.
Çölde serap gibidir kuyu; görmek istediğin için görürsün fakat gerçekte yok! Belki de her gerçek kuyunun içinde. Bütün yıldızlar kuyuda ya da bütün kuyular yıldızlarda. Hem her şeyin kendisi kuyu hem de her şeyin dışında.
Kıldan ince kılıçtan keskin bir köprü kuyu; ruhun en coşkun ırmaklarından beslenen ve ne yazık ki hayata karşı derin bir kin besleyen. Etki tepki meselesi; kin meselesi.
Oysa bir sanatçı olarak dileğim; bütün arzular bal-petek olsun kuyuda. Gönlü güzel insanların saçları ve yürekleri aynı kuyuda ağarsın.
Kuyularda her türlü yapmacıktan, süsten, gösteriş ve at ruhlarından bukolik; derme çatma gök altında ve mahzenlerde "neşeli bir dün" biriktirmek imkânsız değildir. Zamanın suratına gülümseyen göz kuyuya benzer; hem şekil hem de gizem olarak. Suyunu ışığa saklar göz ve kuyu. Her meyvede tohum ve her tohumda bir kuyu.
Yorgun meyvelerin göz kapakları erken kapanır. Soğuk evlerin dualarında kurur tohumlar. Hiçlik kuyusundan savaş meydanlarına düşen çocuklar bir anda unutur kendilerini doğuran kadınların isimlerini. Anne, bir kuyu; gönül kuyusu, aşk kuyusu, özlem kuyusu...ışıl ışıl, renk renk...
Med-cezirleri, fırtınalarıyla kuyularımız atomdan küçük evrenden büyük; hem milyon yıl uzak hem daha dün gibi yakın.
Kuyu için yazmak istediğim o kadar çok konu var ki bir türlü yetişemiyorum aklımdan geçenlere.
Galiba kuyu, çaresizliğin ta kendisi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huzursuz Yürekler Ülkesi
RomanceSiz beni tanımazsınız ama ben sizi tanıyorum. En çok güvendikleriniz tarafından yaralandığınızı, en çok sevdikleriniz tarafından kırıldığınızı biliyorum. Ne yediğinizi ne içtiğinizi, neyi sevdiğinizi neleri sevmediğinizi, hayallerinizi, beklentileri...