Geride kalan günlerin ardından, Yoongi'nin hamileliği ilerliyor, bedeni daha çok değişime ev sahipliği yapıyordu.
Artık görebilen herkes ilk bakışta onun hamile olduğunu anlardı; karnında bir erkek bebek vardı, çoktan karnı sivrilmişti.
Belki de bu yüzden anaokulunda derslerine girdiği minik öğrenciler onu görür görmez meraklanıyor ve sorular sormaya başlıyordu. Yoongi tebessümle tatlı yüzlerin masum sorularına bıkmadan usanmadan yanıt veriyor ve oyunlarına eşlik etmeye devam ediyordu.
Yoongi'nin öğrencileriyle geçirdiği koca bir günün akşamında ise eşi Taehyung arabasıyla okulun kapısında bitmiş ve hamile eşinin onu bekletmemek adına elini karnına yerleştirerek hızlı adımlarla yaklaşmasını izlemişti. Taehyung bu sahneyi izlerken koca bir iç geçirdi, Yoongi gün geçtikçe güzelleşiyordu, yüzü parlamıştı, yanakları dolgunlaşmıştı, gözlerinin altında yıldızlı geceyi anımsatan çiller belirmişti ve alfası bunlara bakarken kendini kaybediyordu. Yoongi her yönüyle harika bir insandı ve ona ait olduğu için kendini çok şanslı hissediyordu.
Güzel omega arabaya bindiğinde nefes nefeseydi, yine de alfasına dönerek gülümsemiş ve ellerindeki ince dosyaları ve çantasını bacaklarının üzerine bırakmıştı. Taehyung beklemeden yaklaştı, Yoongi'yle minik bir öpücüğü paylaştılar ve geri çekildiklerinde gülümsemeleri büyüdü.
"Hoşgeldin güzelim."
"Hoşbuldum."
"Bugün gerçekten uzun sürdü, nasılsın, çok yoruldun mu?" Taehyung arabayı yeniden harekete geçirirken sordu. Yoongi de o sıra emniyet kemerinin belirgin karnının üzerinde nasıl yer edindiğine bakıyordu, yüzünde kendinden habersiz oluşan tebessümle alfasını dinlemiş ve yanıt vermişti.
Eve dönüşleri on beş dakika kadar sürmüş, bolca sohbet ile geçen araba yolculuğunun ardından eve girdiklerinde derin birer nefes almışlardı. Gerçekten yorucu günlerinin sonunda sıcak yuvalarına döndüklerinde yaşadıkları mutluluğun ötesi yoktu.
Yoongi ılık bir duş almak istemiş, ardından Taehyung'un hazırladığı sofrada hızlı bir akşam yemeği saati yapmışlardı. El birliğiyle mutfaklarını topladıklarında saat dokuza geliyordu.
Bu nedenle birer kitap alıp yataklarına uzanmak, birbirlerinin feromonlarıyla dinlenirken kitap okuyarak uykularının gelmesini beklemek mantıklı bir seçenekti. Özellikle Yoongi şu sıralar çabucak biten enerjisiyle akşam ondan sonrasını görmekte zorlanıyordu, çoğunlukla Taehyung'un kucağında ya da Taehyung meşgulse koltuğun bir köşesinde uyuyakalmış oluyordu.
Bu akşam da bir istisna değildi. Yarım saat içinde okuduğu kitap göğsünün üzerine düşmüştü, Taehyung büyük bir tebessümle bu sahneye şahit olmuş ve kitabı kenara kaldırdıktan sonra güzel omegasını daha rahat bir pozisyona getirmişti. Yoongi mırıldanıp Taehyung'un kokusunu ciğerlerine doldurmuş, alfanın kendine hakim olamadan sesli gülmesine neden olmuştu.
Mükemmel bir andı, birbirleri için deliren bu iki adamın kalplerinde paha biçilemez bir anıydı.
Birbirlerini sevdiklerini mırıldanıp, derin ve dinlendirici uykularına dalmaları ve tatlı birer rüya görmeleri de çok uzun sürmemişti.
+×+×
uzun zaman olduğu ve yeterli bir bölüm olmadığı için üzgünüm, umarım buna rağmen minicik de olsa bir tebessümünüze sebep olmuşumdur, iyi günler diliyorum~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
beni hamile yoonie yazmaya iten fotoğrafı da şöyle bırakayım <3
