SMILES | taegi

7 [2/2]

(...)

Düğünün gerçekleşeceği sahil mükemmel hazırlanmıştı. Sandalyeler, arka tarafa yerleştirilmiş uzun masalar ve düğün seromonisinin gerçekleşeceği minik alan çiçeklerle donatılmıştı. Yoongi büyük bir heyecanla arabadan inerken tüm alana göz gezdiriyor, erken geldikleri için henüz yeni yeni gelmeye başlayan insanlar arasından tanıdık simalar arıyordu. Yürürken bir eli bebeğindeydi, diğer elini alfası kavramıştı ve yüzündeki koca gülümsemeyle bir yandan da kendi düğün günlerini hatırlıyordu. Böyle özel günleri çok severdi, sürekli görüşemeyen insanların bir araya gelmesi iyi hissettiriyordu.

Çok geçmeden karşılarına çıkan ilk tanıdıklara selam verdiler, minik sohbetler eşliğinde alanın ortasına dek geldiler. Sonra Yoongi Taehyung'un kulağına uzandı, Yeongju'ya hazırlanırken yardımcı olmak istediğini söyledi ve karşılığında minik bir öpücük ve onay kazandı. Taehyung arkasından "dikkatli ol" diye seslendiğinde eliyle onayladı.

Arka kısımdaki minik gecekondu anlaşılan düğün sahipleri adına hazırlanmıştı. Arkadaşının bulunduğu odayı buldu ve içeri girdi.

Yeongju henüz yirmi beşindeki bir dostuydu, birkaç yıl önce üniversitede tanıştığı hayatının aşkı Minhyuk'la evlenme kararı aldıklarından bu yana en büyük destekçilerinden ikisi Yoongi ve Taehyung olmuştu. Açıkçası harika bir süreçti, üstüne Yoongi'nin de hamileliğinin duyulması arkadaş ortamlarına büyük bir neşe katmıştı.

Yeongju beyaz bir takım elbise giymişti. Güzel yüzünde hafif bir makyaj ve özenle yapılmış saçlarında da minik çiçekler vardı. Yoongi'nin geldiğini gördüğünde tatlı heyecanını onunla paylaşmış, arkadaşının karnını okşamış ve karşılığında yeğeninden minik hareketler kazanmıştı.

"Minhyuk dünden beri uyumuyor, ah keşke görseydin, beni de öyle çok heyecanlandırdı ki evet diyemeden bayılacağız sanki!"

Yoongi kıkırdadı, onları öyle iyi anlıyordu ki... Altı yıl önce yaşanmış olsa da dün gibi hatırlıyordu kendi düğünündeki heyecanını, üstelik o zamanlar bu kadar olgun değillerdi, sonunda pasta savaşı yapılan çok çılgın bir düğünleri olmuştu.

Bu da öyle olacağa benziyordu çünkü Yeongju ve Minhyuk'un diğer arkadaşları da oldukça eğlenceli insanlardı. Düğünün ardından tüm akşam burada yapılacak parti için de hazırlıklar tamamlanmıştı.

Bu yüzden çok beklemediler, Yoongi eşinin yanına döndü ve hemen ardından da günün yıldız çifti belirdi. Kol kola düğün seromonisi alanına yürüdüler ve birbirlerine sonsuza dek evet dediler. Bununla birlikte alkışlar, sevinç çığlıkları ve öpüşmeleri için çağrılar yükseldi.

Günün geri kalanı da mükemmeldi, kısık sesli aşk şarkıları eşliğinde sahile vuran denizin sesi ve bu sıcak ağustos günü esen ılık rüzgarla unutulmayacak bir gün olmuştu. Yüzlerindeki gülümsemelerle sohbet eden insanlar, yenilen yemekler ve içecekler harikaydı.

Bunun büyüsüne kapılan Yoongi de tüm günü ayakta geçirmişti. Kimseyi gözden kaçırmak istemiyordu. Akşama dek Taehyung'un elinden tutarak bir o masaya bir bu masaya götürmüştü ve herkesle iletişim kurmuştu. Doğumu ve bebeği için birçok iyi dilek almıştı, bir zaman sonra yeniden buluşabilmek için tonca insanla sözleşmişti ve bu dolu dolu günün sonuna doğru ise ancak yorulduğunu hissetmeye başlamıştı.

Parti yeni başlıyordu, alkollü içecekler buzluklardan çıkartılıp masalara dağılmaya başlamıştı ve Yoongi bu sırada derin bir soluk alacak fırsat buldu. Ayakları şişmiş olmalıydı, spor ayakkabısının sıktığını hissediyordu. Bacakları da sızlıyordu, dudak büzdü, hamileliği şu sıralar ciddi yüzünü göstermeye başlamıştı. İki eliyle karnının altını kavrarken sızlandı, tam da şimdi bir yere uzanabilse ne güzel olurdu.