14

481 63 13
                                    

yoongi doğum korkusunu atlattı belki ama ya biz, bu yaşananların etkisini birbirimiz olmadan nasıl atlatacağız? 10 ilden birinde olmasam da, depremi yalnızca birkaç saniyeliğine hissetsem de ruhum günlerdir oradakilerin ardında. hepimizin başı sağ olsun.

bu bölümün pek içime sindiğini söyleyemem ama umarım birkaç dakikalığına da olsa zihninizi bu dünyamıza çekip iyi hissettirebilirim sizi. lütfen kendinize dikkat edin, final bölümlerimizde görüşmek üzere <3

hamileliğinin 39. haftası.

"..O zaman doğum tarihini 28 Ocak olarak belirliyoruz."

Taehyung o sırada kolunu kaldırıp akıllı saatine baktı. Bugün 20 Ocak'tı.. Belli etmemeye çalışarak derin bir soluk aldı. Kalbi bu kadar hızlı çarpmamalıydı, eşini rahatlatmak için buradaydı.

"Bir hafta kaldı yani.." diye mırıldandı Yoongi. "Zaman öyle hızlı geçti ki.."

Doktor onu başıyla onaylayıp gülümsedi. Tüm bu süreçte yakınlık kurduğu çiftin en büyük mutluluğuna yakın zamanda şahit olacağı için kendisi de mutluydu. "Evet, öyle. Normal doğum yapacağını biliyorsun. Son haftanda da daha önce konuştuğumuz gibi egzersizlerini ihmal etme. Ve Taehyung'un evde olmadığı saatlerde de yanında mutlaka sana iyi gelecek biri olsun. Yalnız kalmamaya özen göster."

Yoongi doktoru onayladı. Bir eli karnında kıpır kıpır olan bebeğine gitti. "O da doğacağı için heyecanlı anlaşılan." Sesi titremişti. Taehyung onun gözlerinin dolduğunu anlayıp kollarını eşine sardı hemen. Saçlarının üstünden öpüp rahatlaması için feromonlarını salgıladı.

"Öyle olduğuna eminim." Doktor Yoongi'nin gözyaşları arasındaki gülümsemesine karşılık verdi. "Eğer sancıların çok sıklaşırsa belirlediğimiz doğum gününden evvel mutlaka hastaneye gelin." Bir süre çiftin sakinleşmesi için zaman tanıdı. Ardından devam etti. Hastasının bir süredir doğum korkusuyla savaştığını biliyordu. "Güvenilir ellerde olacaksın Yoongi. Acı çekmeyeceğinin garantisini veremem ama bunu en aza indirmek için elimizden geleni yapacağız, ne bebeğine ne de sana bir şey olacak. Doğumun ardından bu hastaneden kucağındaki sağlıklı bebeğinle yürüyerek çıkacaksın."

Yoongi başıyla onayladı. Bu şekilde olması için öyle çok dua ediyordu ki..

Doktor son bir sorusunun olduğunu o an hatırladı. Güzel çiftin birbirlerine kenetli bakışlarını son kez üzerine çekti. "Doğum anında birlikte olacak mısınız? Bunu soruyorum çünkü bazı baba adayları eşinin acı çekmesi karşısında kontrolünü kaybedip doğumu zorlaştırabiliyor. Oysa baba adaylarının doğumda eşinin yanında olmasının nedeni o acı çekerken onu rahatlatabilmektir. Siz karar verdiniz mi, kendine güveniyor musun Taehyung?"

Bir süre sessiz kaldılar. Taehyung başta bu fikrin kendisini daha da heyecana sürükleyeceğini ve Yoongi'sine iyi gelemeyeceğini düşündü. Ancak hemen sonra bu fikri kovaladı. Her ne olursa olsun kendi heyecanını kontrol altına almalı ve Yoongi'sinin yanında olmalıydı. Bebeği dünyaya geldiği an omegasıyla birbirlerine bakıp huzurlarını paylaşmalılardı. Aylardır bunun hayalini kuruyordu.

Uzanıp Yoongi'nin elini nazikçe kavradı. "Omegamın yanında olacağım." dedi doktora. "Doğumunu da kolaylaştırmak için elimden geleni yapacağım. Bana güvenebilirsiniz."

"Harika, sizin sormak istediğiniz bir soru var mı?" Yaklaşık bir saattir doktorun odasındalardı ve tüm kontrolleri yapmış, doğumla ilgili tüm kararları almışlardı. "Doğum gününe dek bana her türlü sorunuzu iletebilirsiniz. Eğer öncesinde bir şey olmazsa o günün sabahında sizi burada bekliyor olacağım. Muayenen yapılacak ve tek kişilik bir odaya yatırılacaksın doğum başlayana dek..."

Doktorun odasından çıktıklarında ikisi de suspus olmuşlardı. Taehyung Yoongi'nin belini sıkıca kavramış, yürüyüşüne destek oluyordu. Bir yandan da kendi kalbinin ne kadar hızlı attığını hissediyordu. Üzerindeki bu aşırı heyecan ve mutluluk hâlini nasıl atacağını düşünüyordu. Yoongi ise her ne kadar gittiği terapilerle korkusunu en aza indirmiş olsa da doğum anının nasıl geçeceğini hayal etmeden duramıyordu.

Evlerine gidene dek konuşmadılar. Kapıyı kapattıklarında ise hemen orada sözsüz bir anlaşma ile kollarını birbirlerine doladılar. Feromonları birbirine karıştı, sessizce duygularını paylaştılar.

O sırada yaslandığı bedenin hızlı kalp atışlarını fark etti Yoongi. Başını usulca kaldırıp ağlamaktan şişip kızarmış gözlerini eşine çevirdi. Bu sayede Taehyung'un gergin yüzüyle karşı karşıya gelmişti.

"İyi misin Taehyung?" O da gözlerini eşine çevirdi. Her ne kadar sakin kalmaya çalışsa da başarılı olamıyordu. Yine de iyi olduğunu feromonlarıyla eşine hissettirmeye çalıştı.

"İyiyim, çok iyiyim hayatım. Yalnızca.." Gözlerini kapatıp açtı, bir eli omegasının sırtını okşamaya başlamıştı. "..çok heyecanlıyım." İtiraf etti, yüzünde koca bir gülümseme vardı. "Öyle mutluyum ki.. Yoongi'm bunu nasıl kelimelere dökerim bilemiyorum."

"Kelimelere dökme o zaman." dedi Yoongi. Dudaklarına bir tebessüm yerleştirdi ve sonra uzanarak alfasının dudaklarına kapandı, uzun ve aşk dolu bir öpücüğe hayat verdiler.

Geri çekildikten sonra pijamalarını giyip ev hâline bürünmeleri uzun sürmemişti. Kendilerine birer bardak süt ısıtıp televizyonlarının karşısına geçtiler.

"Hayatım, pazartesi günü önümüzdeki üç hafta için izin alacağım. Yeterli olur mu?" Taehyung azıcık ötesinde oturan eşine sordu.

Yoongi esnerken duyduğu sorunun ardından bakışlarını eşine çevirip düşündü.

"Olur elbette, geriye kalan yıllık iznini de acil durumlar için kullanırsın."

Taehyung onu başıyla onayladı. Bebeği dünyaya geldiğinde tek istediği minik çekirdek ailesiyle geçirebileceği tüm zamanı sonuna dek kullanmak olacaktı.

Aralarında bir süre sessizlik oldu, dışarıdan televizyona odaklı görünüyorlardı, ekranda heyecanlı bir yarışma programı olsa da o an ikisinin de düşünceleri çok başka yerlerdeydi.

"Pazartesi sabahında yanında olması için Yeongju'yu çağırabilir misin?" diye sordu Taehyung sütünden koca bir yudum aldıktan sonra. "Ben öğleden sonra izin alıp gelmiş olurum."

"Ona sorarım, muhtemelen beni kırmaz." diye mırıldandı Yoongi. Henüz ısınamamış ellerini ılık süt bardağına sararak ısınmaya çalışıyordu. Her ne kadar Jimin bu konuda tecrübeli olsa da onun olası doğum anında yanında olması konusunda tereddütteydi.

Günün geri kalanı da sakin geçti. Evlerinin belki de son telaşsız günlerini doyasıya yaşamak ister gibilerdi.

Gerçekten de bir süre sonra bu evde sağa sola koşturacak minik oğulları bu sessiz günlerini aramalarına sebep olacaktı.

+×+×

SMILES | taegiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin