Bölümü "Agust D - Daechwita" dinleyerek yazmasam mı ya? Xjdncjd
Şimdiden uyarıyorum gxg Smut ⚠️ Bir de oy atın kurban olduklarım
°°°
Otelden eve döndüğünüzde diğer ekip ve Senseileri de sizin ekiple birlikte gitmişti. Şu yeni işi konuşacaklardı. Hani senin dahil olmadığın.
Sen de Momo'dan seninle kalmasını istemiştin. O da gidip Aizawa Sensei'ye söylemişti. Baban da senin eve gitme isteğini kabul etmişti. Zaten kötü görünüyordun. En azından öyleymiş gibi rol yapıyordun.
|
Eve gelmiştiniz. Şoför sizi bırakıp geri dönmüştü. Momo evi süzüyordu gözleriyle.
"Aslında bakarsan saat daha erken. Biraz yatıp uyusak ben kendime gelirim sanırım"
Momo ne diyeceğini bilemeyerek yüzüne bakmaya devam etti.
"Hadi gel yukarı çıkalım."
Peşine takılıp seninle birlikte yukarı çıktı. Sen odana girdiğinde etrafı süzdü.
"Ben salonda yatab-"
"Bir iki saatlik kestireceğiz sadece yanımda kal"
"Peki"
İtiraz etmiyordu. Bu iyi bir şeydi.
Önce banyoya girip çıktın. Kısa bir duş almıştın. Çıkınca Momo'yu da zorla banyoya itip duşa soktun. Utandığı için girmek istememişti.
O da çıktıktan sonra yanındaki ufak valizinden kıyafetlerini aldı ve giyinip senin yanına uzandı. Bayağı gergindi şu an.
Bir iki saat uyudunuz. O iki saatin yarım saatinde sen Momo'yu izlemiştin gerçi ama olsun. Uyandığında başın ağrıyordu. Ayılman gerekiyordu.
Önden kalkıp mutfağa indin, brunch tadında birşeyler hazırlamaya başladın. Normal insanlar baş ağrısı olduğu zaman ağrı kesici içerdi. Sen normal bir insan olmadığın için alkolü daha kesin bir çözüm olarak görüyordun. Öğlen saatleri olsa bile.
Güzel bir masa hazırladın. İki bardağa meyvesuyu koydun, kendininkine biraz da viski ekledin. Çok az.
Momo merdivenlerden, yeni uyanmış küçük bir çocuk gibi sallana sallana iniyordu.
"Günaydın" güzel bir gülümsemeyle karşıladın. Aynı şekilde karşılık verdi.
"Günaydın"
"Acıkmışsındır diye düşünüyorum çünkü ben acıktım, gel hadi"
"Bunları sen mi hazırladın?"
"Evet, normal basit şeyler işte."
Birlikte oturmuş sohbet ederek yemeğinizi yiyiyordunuz. Sen bardağını dudaklarına götürüp meyvesuyundan bir yudum alınca yüzünü buruşturdun biraz.
"Portakal suyunu pek sevmiyorsun galiba?"
"Ah hayır hayır, bunun içinde biraz alkol var, ama sadece benimkinde"
"Oh öyle mi? Bu saatte?"
"Benim için bunun saati yok, denemek ister misin?"
Kararsız kalmış gibiydi. Hayır demek istiyordu ama merak da ediyordu. Bir de geçen gece içtiği bir iki bardak shot ona biraz ağır gelince...
