°°°"Tamam getirin!"
"Kalbi durmuş"
"Sen! CPR'a başla!"
Seni hızla hastanenin acil girişinden içeri alırken doktorun acele acele söylediği şeyler arasında sadece tek bir şeyi duymuştu baban, "kalbi durmuş".
O ana kadar sedyenin yanında Sero ile birlikte koştururken bunu duyduğu anda ayakları durdurmuştu kendisini, adım atmaya çalışırsa yığılıp kalacakmış gibi hissediyordu.
Yaşlı bir adam olmanın acizliğini ilk defa şu an hissediyordu. Belki biraz daha genç olsaydı bunu kaldırabileceğini, daha güçlü durabileceğini düşündü. Ama şimdi kalbi sıkışıyordu. Etraftaki bütün sesler bir uğultu gibi geliyordu. Her şey bulanıktı; yanından geçip giden insanlar, uzun koridor, bu hastane... hepsi bulanık. Net olarak gördüğü tek şey ise az önce doktorların seni bir telaşla içeri aldıkları ameliyathaneydi.
Senin için, son kalan gücünü de toparlayıp sarsak adımlarla uzun koridorun sonundaki ameliyathanenin önüne yürüdü. Kapının tam karşısında duran üç kişilik hastane koltuklarının en köşesine oturup bekleyen Sero, Toshinori'yi görünce bir anlık afalladı. Sanki onun varlığını unutmuş gibiydi. Hemen kendisi kalkıp babanı oturttu koltuklardan birine. Baban hiç bir tepki vermiyordu, sadece gözlerinden akan yaşlar vardı yüzünde, başka hiç bir tepki yoktu.
"Kalbi... durmuş dedi."
Sero, birden gelen cümleyle babanın önünde dizlerini kırarak yere doğru eğildi. "İyi olacak, onun ne kadar inatçı olduğunu biliyorsunuz. O sizin kızınız"
Onu rahatlatmak için söylediği sözlere karşın Toshinori'nin kaşları çatılmıştı.
"Benim kızım olduğu için bu durumda."
O an söyleyecek bir şey bulamamıştı.
15 dakika sonra koridorda kendisine seslenen Bakugou'yu duydu Sero.
"Nerede?! İyi mi!?"
Arkasından gelen Mina ve Kirishima da meraklı gözlerle bakıyordu. Onlarla birlikte gelen Jirou da direkt babanın yanına geçmişti. Sero ise cevap veremeden bir Mina'ya bir Kirishima'ya baktı.
"Henüz kimse bir şey söylemiyor, ama içeri alırken..."
Söylemeye dili varmamıştı tabi.
"İçeri alırken ne? KONUŞSANA!"
"Kalbi durmuş öyle dediler" yüzüne bakmadan söylemişti.
Bakugou duyduğu şeyin gerçekliğini sorgulamıştı bir kaç saniye. Doğru mu duymuştu Sero'nun dediğini emin değildi. Belki de yanlış duydu.
"Ne- ne demek kalbi durmuş?"
Kendine ve yüzündeki ifadeye zıt bir şekilde sakince sormuştu. Belki de şoktan böyleydi şu an.
^^^^^^^^^^^^^^^^
Hastanede geçen saatlerin ardından hala bekliyordu sizinkiler, daha sonrasında Aizawa'nın ekibi de dahil olmuştu.
"Onu depoya kapattık, Tatsu da diğer tarafta."
Baban kollarını dizlerine yaslamış, elleriyle de yüzünün bir kısmını kapatmışken sadece başını sallayarak onayladı.
"Sensei, biz buradayız siz isterseniz biraz gidip di-"
"Hayır"
Kimse itiraz edememişti. Midoriya da şansını denemişti sadece. Alacağı cevabı zaten biliyordu.
