°°°
Ne yapsak biz bu Katsuki'yi ya?
°°°
"Bayan Yagi, nişanlınız buraya bir araba kazası sonrası getirildi. Kazadan, ayağında bir çatlak ve beyin sarsıntısı ile kurtulmuş."
Gözlerinde korkuyla dinliyordun, araba kazası kısmını duyduktan sonra daha da korkun katlanmıştı. Ama kırık bile değildi ayağı... Bu iyi bir şeydi.
"Ama darbeye bağlı geçici hafıza kaybı yaşıyor."
"Hafıza kaybı derken?"
"Korkmayın, dediğim gibi geçici bir durum. Ama ne kadar zamanda geçeceğine dair kesin bir şey söyleyemem."
"Ben- ben şu an anlamakta biraz zorlanıyorum. Kim olduğunu hatırlamıyor mu şu an?"
"Çok az. Yaşantısı, mesleği, ailesi gibi temel bilgiler çoğunlukla silinmiş."
Çaresizce ve kabullenmekte zorlanarak başımı salladım. O da gülümseyip başıyla selam verip yanımdan ayrıldı.
"Y/n"
"E-efendim?"
"Sakin ol tamam mı? Bu geçici bir durum."
"Hiç birimizi hatırlamıyor mu Shinso?"
"Sadece Aizawa Sensei ve Iida'yı hatırlıyor."
"Iida mi? O NE ALAKA YA?!"
"bağırma hastanedeyiz. Ne alaka ben de bilmiyorum, doktor da yaşadığı şeylerle bağlantılı olabileceğini söyledi."
Durup düşündün "Iida ile ne yaşamış olabilir?" Diye.
"Beni hatırlamıyor, bebeğini hatırlamıyor ama Sensei ve Iida'yı hatırlıyor. Harika."
"Yani belki Sora'yı hatırlıyordur. Daha sormadık sonuçta."
Shinso'nun dediğiyle koşarak içeri gitmiştin. Kapıyı pat diye açmanla milletin irkilmesine sebep olmuştun tabi.
"Ay şey, pardon ayarlayamadım tam."
"Gel y/n gel."
Aizawa seni çağırınca, sanki çağırmasa gitmeyecekmişsin gibi, adımlamıştın içeri.
Odaya girerken ikinci kez korkuttuğun Bakugou sana bakıyordu pür dikkat. Gözleriniz buluşunca çekmemişti bakışlarını.
"Biz biraz konuşabilir miyiz?"
Seni hatırlamıyor olduğunu biliyordun ama yine de konuşmak istiyordun. Yalnız.
Diğerleri de bu isteğine saygı duyup çıkarken Bakugou Sensei'in arkasından bakıyordu gergince.
"Merhaba. İyi misin?"
Gözlerini bu sefer kısa bir anlığına sana değdirip çekmiş ve üzerindeki örtüyü bakarak "iyiyim, galiba." Demişti.
