"Sensei'ye sormak lazım. Önce kahvaltımızı edelim de."
İkiniz de, iki tane lavabosu olan banyoda elinizi yüzünü yıkıyordunuz yarı kapalı gözlerinizle. Banyodan çıkıp üstünüzü giyinmek için dolabın önünde biraz dikildikten sonra hem kendi hem de Momo'nun giyeceklerini dolaptan alıp yatağın üzerine bıraktın.
(1. Yn 2. Momo)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Giydiğimiz her şey neden bu kadar kısa olmak zorunda?"
"Zürafa bacakların benim sorunum değil. Üstelik kıçını kapatıyorsa sorun zaten yok demektir. Hadi giyin makyajını ben yapacağım"
"Kendim yapabilirim"
"Kendin yapabilir misin? Demedim zaten ben yapacağım dedim. Hadi"
Oflayarak giyinmişti. Sonra senin de giyinip makyajını bitirmeni beklemiş ve kaderini kabullenip ayaklarını yere sürüye sürüye yanına gelmişti. Oturduğun yerden kalkıp makyaj masasının önündeki pufa onu oturttun.
"Tamaammm... Şimdi sana üstündeki tonlara uygun, ne fazla ne az görünen gayet ölçülü bir makyaj yapacağız"
"Ölçülü?"
"Söz veriyorum. Aşırı bir şey olmayacak. Bacaklarını aç biraz"
Dediğini yapıp senin ona daha da yaklaşabilmek için yer tanımıştı sana.
Eline önce makyaj bazını aldın. Gerçi Momo'nun çok güzel bir cildi vardı fondötene, kapatıcıya ihtiyacı var mıydı ki? Pudra yeterli de olur gibiydi sanki. Neyse diyip yine de bazı sürdün yüzüne.
"Bu kuruyana kadar gözlerine bakalım biraz"
Sırtı makyaj masasına dönüktü. Bu yüzden bütün malzeme arasında kalıyordu. Masanın üzerindeki far paletine ve fırçasına yetişmek için onun üzerinden, omzuna tutunarak masaya uzandın. Alacaklarını alıp geri çekildin.
Gözleriyle ilgilenirken boyunun fazla uzun kaldığını fark ettin. Tabi ki utanmaz ve çekinmez bir insan olduğun için Momo'nun bacaklarının arasından çıktın.
"Bacaklarını birleştir"
Ne yapacağını anlamamış olacak ki itirazsız bacaklarını kapattığında kucağına oturunca biraz irkildi.
