°°°
"Çok acayip bir rüya gördüm var ya"
Çocuklarla toplanıp kalabalık bir şekilde büyük bir kafede oturuyordunuz. Uzun zamandır görev hariç tüm ekip toplanmamıştınız. Kaminari de rüyasını anlatacaktı size.
"Ne rüyası gördün?"
"Hepimizden iki tane vardı!"
"İki tane?"
"Evet evet, hatta bazılarımızınki biraz değişik görünüyordu yani ne bileyim mesela Mina, olduğundan farklı bir kopyası vardı. Sero'da da biraz değişiklik vardı."
"Nasıl bir değişiklik?"
"Sabahtan beri bunları hatırlamaya çalışıyorum ama aklımda kalan tek şey değişik olduğunuz "
"Sen nasıldın Şimşek?"
"Aynı. Yine çok yakışıklı yani"
Dediğiyle güldünüz. Jirou da hafifce koluna vurmuştu.
"Sende de vardı bir tuhaflık."
"Sana bu kadar bilgisayar oyunu oynama diyorum."
Jirou'dan minik alaylı bir şekilde gelen yorumla gülüp omuz silkmişti.
"Y/n, sende de bir farklılık vardı. Saç rengin farklıydı. Hatta daha çok benziyordun kardeşine o halinle"
İçinden ne acayip rüya diye düşünüyordun. Böyle bir rüyayı görse görse o görürdü zaten. Geniş hayal gücünün faydaları mı dersin artık...
"Ben bu halinden de memnunum saçlarımın. Üstelik Eijirou'nun saçlarında boya var zaten. Normal hali birebir aynı, öyle değil mi?"
"Evet, ama ben kırmızıyı seviyorum ya"
"Yakışıyor"
Öyle bir süre daha muhabbet ettiniz. Konu konuyu açtıkça tabi saat ilerlemişti. Bu sırada erkeklerin bir kaçının telefonuna aynı anda mesaj bildirimi düşmüştü. Bakışların yanında oturan sevgiline döndü anında.
"Ne oldu?"
"Bir şey olmadı."
"Bildirim geldi. Hatta çoğunuza geldi?"
"Sensei'den."
"Ne diyor?"
Sen Bakugou'yu ahiret sorularına tutmuşken oradan kardeşin dahil oldu.
"Sensei bizimle konuşacakmış da, rapor falan bir şeyler."
"Ah evet, eskiye dönük şeyler olması lazım."
"Ne işler çeviriyorsunuz?"
"Yoo, ne işi çevireceğiz?"
"Peki. Öyle olsun şimdilik."
"O zaman biz biraz önden kalkalım. Bakugou, Iida ve bir de Midoriya, Sensei bizi çağırıyor. Çocuklar siz de kızları bırakırsınız"
![](https://img.wattpad.com/cover/299073189-288-k760404.jpg)