°°°
"Bu çocuk gay mi şimdi yani?"
"Hem evet hem hayır"
"E resmen yazılıyor başrole nasıl değil? Telefon numarasını bıraktı"
"İzlersen öğreneceksin biraz sabırlı ol"
"Peki katili tutan kim o zaman?"
"Of kapa çeneni de izle! Ben de izleyerek öğrendim. Atacağım seni şimdi koltuktan"
İkiniz de koltuğa sarmaş dolaş uzanmış, senin onu da başlattığın diziyi izliyordunuz. Her ne kadar Bakugou sabredemeyip senin sinirlerini tepene çıkarsa da gayet sakin bir akşam aktivitesiydi.
Sen ona öyle çıkışıp sinirlenince çok hoşuna gidiyordu. Gülümseyip daha sıkı sarıldı sana ve üzerinizdeki pikeye iyice sardı seni.
Daha önceden altı kez bitirmiştin zaten bu diziyi, repliklerine kadar ezbere biliyordun. Ama asla sıkılmıyordun. Gerçi şu an biraz uykun gelmişti. Saatte de bayağı bir geç olmuştu aslında.
"Doktor görünmüyor uzun zamandır o ner-"
Sen hiç kıpırdanmayınca eğilip yüzüne baktı. Uyuduğunu görünce sessizce diziyi kaldığınız yerde durdurup kapattı televizyonu. Üzerinizdeki örtüyü düzeltip sana sarıldı ve arkandan sarılıp kendisi de uyumaya koyuldu.
|
Ertesi sabah
Jirou her zamanki gibi keşif birliği olarak sana gönderilmişti. Baban bu sefer evin anahtarını direkt ona verip öyle yollamıştı yanına.
Sabahın erken sayılabilecek saatlerinde gelmişti. Yavaşça kapıyı açtı. Seni yine sarhoş ve dağılmış bir durumda bulmayı bekliyordu, koltukta Bakugou ile sarmaş dolaş uyuyor olmanı değil.
Tam sana seslenecekken sizi fark etti. Şaşırmıştı ama bir tık da mutlu olmuş gibiydi.
Sizi hiç rahatsız etmeden, salondan geçip mutfağa girdi. Dün akşamdan kalan bir kaç bardak vardı. Tezgahın üzerine bakıp sesli bir nefesle başını iki yana salladı ve kollarını sıyırdı. Bulaşıkları yıkarken sen uyandın.
Gözlerini açıp hafifçe kıpırdanınca hareketlerinin kısıtlı olduğunu fark edip arkana baktın yavaşça.
Döndüğünde Bakugou'nun hafif sırt üstü gibi yattığını ama hala bir kolunun senin beline sarılı olduğunu gördün. Onu rahatsız etmeden kalktın yanından ve pikeyi düzgünce üstüne örttün. Saçlarını alnından bir çekip düzelttin.
Mutfaktan gelen sesin Jirou'dan kaynaklandığını biliyordun zaten.
"Günaydın"
"Günaydın, ben mi uyandırdım?"
"Yok uyandım öyle"
"Hmm peki "
Aranızda bir sessizlik olmuştu. Sen onun "ne iş?" Falan ayarında sormasını bekliyordun. O da arada sana bakıp geri çekiyordu gözlerini ama dayanamadı.
