2.0

35 6 10
                                    


"Çiçek, benden bir şeyler saklıyorsun ve tüm olanlar sana kırılmama ve sinirlenmeme sebep oluyor! Sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun. Seni her seferinde dinlediğimi asla yargılamayacağımı biliyorsun! Bana eskiden Tunahan'a anlatamadıklarını anlatıyordun. Şimdi yalan söylüyorsun, her gün! Ben gözümde bu kadar korkunç biri mi oldum Çiçek?" dediğinde abim gözleri kızarmıştı. Göz yaşlarım yanağımdan süzülürken yanağımı dişledim.

Üşüyorum abi! Gözleri çok soğuk bakarken ben de soğuyorum. Ama bu seni kaybetmeme sebep oluyor. Ben kendimi kendimde bulamıyorum. Seni nasıl elimde tutayım. Lütfen beni affet, ben senin hala küçük kardeşinim...

Ona bakarken içimdekileri anlamasını umdum. Bencillik miydi evet! Ben gittikçe kötü biri oluyordum. Belki de babamın genlerini alan tek kişi Tunahan değildi.

"Abicim sakin ol, bil ki Çiçeğinde kendine göre bir açıklaması vardır değil mi? Sakin bir yerde her şeyi anlatacaktır. Ona zaman ver, burası hiç sırası değil. Hele ki Tunahan ve Yalın köpürürken..." dediğinde omzumdan sıvazladı beni.

Abim bir şey demedi kafasını onaylamazca salladı ve yanımızdan gitti. Daha fazla tutmadım kendimi. İçimdeki tüm tuttuklarımı bıraktım. Onu kırmıştım, en korktuğum şey başıma geliyordu. Güven bir kez kırıldıysa asla geri gelmezdi. Çatlıyoruz gibi hissediyorum.

Tekrar öksürüklere boğulduğunda Çağrı beni oturttu ve su verdi. Eve gitmek istiyorum. Yatağıma girip aska çıkmak istemiyorum. Ne Yalın'ı ne de abimleri istiyorum. Tek başıma yatağımda kalmak istiyorum. Bir anda ayaklandım ve kimseye bir şey demeden sınıfa çıktım.

Seda ve Merve bir şeyler diyordu ama umurumda da değildi açıkçası. Çantamı topladım. Hala titriyordum ve bu beni sinirlendiriyordu. Bu okulun müdürü nerede Allah aşkı için! Merdivenleri hırsla inerken hiç bir şey umursamadım. Korkuyordum, çokça.

Hızla okulun çıkışına doğru ilerlerken ağlama isteğimi bastırıyordum. Çağrı olayları yatıştırmaya çalışırken abimler beni öyle görünce peşimden geldiler. Kendimi arabanın arka koltuğuna attığım gibi boğuluyor gibi hissettim.

Kapı hızla açıldığında küçük bir çocuk gibi kafamı köşeye gömerek saklanmaya başladım. Araba sessizdi abim ban baktı bir şey demedi. Tunahan geldiğinde ona doğru döndü "Sen arka tarafa geç." dediğin burnumu çektim.

Sorun bugün olanlar değildi. Sorun Yalın'ın bugün ki dedikleri bile değildi. Sorun şu aşkımın başladığı günden beri vardı. Yaşadığım  şeyleri söylemedim çoğu zaman ondan sonra abime. Anlatamadım, her şeyi anlattım ama ona Yalın'i anlatamadım.

Tunahan arabaya bindiğinde dibime kadar girdi. Beni kendine çevirmeye çalışsa da hareket etmedim. Tüm yol kafamı oraya yasladım. Suçlu değildim, sadece kendimce bencildim.

Ne ara durmuştuk anlayamamıştım, kapının aniden açılmasıyla düşer gibi olduğumda kapıyı açan Emre abim beni tuttu. Bana kırgındı, belki çokça. İndiğimde apartmana doğru yürüdüm. Evin kapısını açtığımda annemin sesini bekledim, ama yoktu.

Oturma odasına geçtim sorgu zamanı gelmişti. Ve sonra tahmin ettiğim gibi ikisi de yanıma geldim. "Anlat!" dedi uyarıcı sesiyle abim. Tunahan da ciddi bir şekilde ağzımdan çıkacakları bekliyordu.

"Sınıfımda Merve adında bir kız var. Son zamanlar da saçma sapan konuşuyordu. Beni Tunahan'ların yanında görünce Yalınla aramda bir şey var sanmış. Bu beni gözüne kestirmiş. Laf attı bende karşılık verdim. Bana vurmaya yeltenince onlarla uğraşmaya başladım. Sonra Ömer geldi. Onunla da biraz atıştık, beni de diğerleri gibi hırpalayabileceğini sandı. kendimi korumak için ona yumruk attım. O sırada olayı Yalın duymuş olaya el attı." dediğimde Tunahan tatmin olmuştu ama hala soru işaretleri vardı, hissediyordum.

Limon Çiçeğim / TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin