Ahlâ

1.6K 147 45
                                    

Ahlâ: tatlı, hoş

Bir yanım sen... bir yanım ben... Ben senden yanayım.
Bedri Rahmi

"Gönül" diyordu Musab "gönül" vucudumu sıkıntı ile bir ateş sarmıştı nefesimi boğazımda tutuyordum daha çok emin olmak için biraz daha sokuldum yanına yanağımda hissettiğim buse ile duraksadım geriye çekilip ona baktığımda sırıtan bir ifade ile evet tam olarak sıratarak dişlerini göstererek "gönlüm! Gönül verdiğim! Rüyalarımda da kalbimdede senden baskası yok!" dedi

Elimi yüzümdeki busenin konduğu yerden çekemiyor bir yandan afallamış oluşum ile birlikte donuk donuk ona bakıyordum... O ise gülen yüzünü bozmadan "bu günüm gerçek mi? Ben sana, peşinde perişan olduğum sevgine kavuştum mu?" diyerek mest olmus bir gülümseme ile bana bakmaya devam ediyordu ten rengim pembelikten kırmızı olmaya döndüğü  sırada çalan telefonum ile hızla kalktım... Arayan hafsaydı "hümeyra babam diyor ki düğünü yapalım ben mürivetini görmeden ölmek istemiyorum yani düğün yapmalıyız!" dedi bir hızla bir çırpıda ben daha yasadığım şokun etkisinden çıkamamışken boğazımda düğüm olan anlam veremediğim kitleyi bastırmaya aklımdakileri bir hizaya koymaya çalışırken hafsa heyecanlı sesi ile
" hümeyra! "diye yineledi bir gözüm musabda kulağım hafsa da onun söylediklerini duyuyor ama anlayamıyordum anladığımda bir cevap veremiyordum...son bir sitemli" hümeyra "sesi ile irkildim

"hııım, tabi yapayım" dediğimde söylediklerime bir anlam vermeye çalısan hafsa tekrar sitemle

"sen değil! Ali gil!"demişti

"tabi yapsınlar"dediğimde benim bir düzlemde olmayan cevaplarımdan usanmış olacak ki

"HÜMEYRA! zaten kalbim ağzımda atıyor heyecandan ve babam uyanıp konustuğu için mutluluktan pek düzgün konuşamıyorum ama senin neyin var çok mu yorgunsun? Ondan mı? Böylesin" dediğinde

"hafsa bende senin halinden farksızım" gözlerim pür dikkat beni dinleyen musaba kaydı hızla atan kalbimi biraz düzene koyabilmek için derin bir nefes alıp arkamı döndüm "düğün  için hazırlıklar için sen istersen o şekilde yapalım ama detay için ben seni bir on bes dk. Sonra Arayım mı?" dediğimde

"haklısın zaten çok yoruldun ben seni daha sonra ararım sen iyice dinlen bana lazımsın" dediğinde birbirimizi Allaha emanet edip telefonları kapattık telefonu masaya indirmek için tekrar arkamı döndüğümde Musab hemen önümdeydi.

Gülümseyen gözleri ile bana bakıyordu
Daha cok yaklaşıp bana sarıldığında bir türlü dizgileyemediğim kalbim tekrar ritmini attırıyordu. "kalbini nasıl kırdığımı bulamıyorum. Ne yapıp seni bu denli incittiğimi... Bana söyle lütfen hatamı telafi edeyim." dediğinde

Ellerini çekip bir iki adım geri giderek ondan uzaklaştım gülümseyen yüzüm ile
"kalbimde sana karsı bir kırgınlık ve sızı bırakmadın Musab bu günden sonra aramızdaki tek şey sevgi, akşam eve gelişini beklerken özlem, gözlerin gözlerime değdiği anda mutluluk olsun hem hayırlı haberlerim var hafsa düğün istiyor" dediğimde o son söylediklerimi sanki hiç duymamış gibi bana tekrar sarıldı.

"hatam neyse mutlaka bulup telafi edeceğim. Sen yanımda ol özlemde son bulur, sevgide bol olur mutlulukda."

Ben içimi dolduran bu cümlenin güzelliği ile yineledim "düğün istiyoruz Musab yapılması gereken bir düğün var canım" dediğimde

Benden uzaklaşıp "istediğiniz düğün olsun canım!!,isteğin şu gönlüme emir"
Dediğin de kapıya doğru yöneldim

"gönlün... evet şu gönlün...ah! gönül tabi"

kapıyı açarken ona sunduğum biraz sitemli biraz şaka ile karışık bakışlarımı ondan çevirdiğimde hızla gelip açtığım kapıyı kapattı tedirgin olmus bir halde bana bakarken
"yanlış anladın öyle değil!..." dediğinde sözünü kesip devam ettim
Tebessümlü yüzüm ile "farkındayım zaten ciddi de değildim... Ama gönül diye sayıkladığın zaman içime bir şey düştü bu ateş değil bu hüzün değil acı değil bu çok farklı bir duyguymuş Musab bütün saydıklarımdan daha ağır daha farklı ben anladım insan yaşattığını yaşamadan ölmüyormuş...  Her ne kadar senin şaka yapmış olduğun gerçeği benim yüreğimi hafifletsede ben zamanında sana bu fırsatı bile hiç sunmadım... Sen nasıl dayanabildin? "

HÜMEYRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin