HÜMEYRA

Gönüle Ateş Düşünce

Koca bir dünya ağrısıdır KALBİM...
~Mehmet beyaz bayrak ~

***

*Musab*

Hümeyra sabaha kadar 'Kadir' diye sayıkladı
Ben ise basında ateşinin düşmesini bekledim... Sabah saat sekizde gözlerini açtı bir müddet bana bos bakıslarla baktı... "hayırlı sabahlar" dediğimde usul adımlarla ayağa kalktı hümeyra ve sesizce basını eğdi
Bu onun bana ilk hayırlı sabahlar diyişiydi kulak işitmesede buna da kabuldu gönlüm...

Daha sonra beline kadar inen kestane kahvesi saçları dikkatini çekti eline basına getirdiği an "örtüm! Örtüm!" diye telaş etti etrafta bas örtüsüne bakınırken kolundan tuttup kendime çevirdim hümeyrayı " Sen Benim Helalimsin. "dedim bastıra bastıra dün geceye ithafen... göz bebekleri gözlerimin en içine bakıyordu hatta tedirginlik ile bakısları gözlerimin içinde geziyordu...
Kolunu sert sekilde elimden çekti...

" evet "dedi usulca kenara çekilip... Bu hali ve dün gece olanlar canımı yakıyordu...
Derin bir nefes alıp basımı eğdim kenardaki koltuğa geçip oturdum...

" gelinliğin Hümeyra çıkar artık"dediğimde
Basımı usulce kaldırdım bana bakıyordu sesizce aklından neler geçiryordu bilmiyorum... Bes dk kadar bana baktıktan sonra" birazdan çıkaracağım"dedi panikle

O esnada odaya dolan Kapı sesi ile irkildim kapıya yöneldim ve gelen oda servisiydi
Kahvaltı getirmişlerdi servisi alıp onları gönderdikten sonra içeri geçtim hümeyra banyoya geçmiş olacak ki olduğu yerde değildi... Banyodan 1 saat sonra gelinliğini çıkarmıs ve gıyınmıs bır sekılde geldi basını örtmüştü... "bir seyler yememişsin" dedi sadece bası yerde yüzüme dahil bakmıyorken oturduğum koltuğun en uzağına oturarak... Olduğum koltuktan kalkıp onun yakınındaki koktuğa oturdum gözlerimi ondan ayırmadan bakıyordum... Aklımdaki düşüncelere ve kalbime hakim olmaya calısıyordum...kendimi ve sevgimi ona anlatmak istiyordum. En sonunda derin bir nefes alarak...

"Hümeyra benim ağzımın tadı, gördüğüm gözün bebeği, bedenimin ruhu,kalbimin miracı sensin....sen yokken yiyemedim" dediğimde yerde olan gözleri ondan hiç ayırmadığım gözlerimi buldu... derin bir nefes alıp devam ettim"dün cok hastaydın... Yorgunsun... Ve halsizsin iki lokma bir seyler yemelisin senin için tavuk çorbası istedim iyi gelecektir... Bugun odada dinlen benim dısarda az bir işim var" dediğimde yine sesizce basıyla beni onayladı...

Bende çeketimi alıp odadan cıktım şimdi ise otelin bos koridorunda yuruyorum dısarda bir işim yok. En azından rahat rahat bir seyler yemesi için bu bahaneyle odadan çıktım...
Onunla kahvaltı edeceğimiz sabahın ayrı ayrı kırk kez hayalini kurdum... Onun yanından gitmek benim son kez bile isteyemeyeceğim bir sey ama anladım...

Hümeyranın beni sevmeyişini ve kadiri unutamıyısını anladım düğün gecemizde acı ile onu sayıklarken görüşümde anladım... Asık Veseli, Neşat Ertaş'ı işte tam olarak dün gece anladım...

***

*hümeyra *

Musab işi olduğu için beni tek bırakıp gitmişti içimden buna sevinmedim desem yalan olurdu... Elimde değildi onun yanında huzursuz hissediyordum kendimi... O benim eşimdi nişanlıyken aklımda olanlara,kalbimde olanlara son vermeliydim... Söyle bakarsam benim için söylediği kimseden bir kere bile işitmediğim o kadar güzel sözler vardı ki... Kulağı duymayanın gönlünün duyacağı nice güzel şekilde hitap ediyordu... Hakkına giriyor mudum?...basımı hızla iki yana salladım "hayır hümeyra düşünme" dıyerekDerin bir nefes alıp önümde duran servis masasına ilerledim...

Benim için söylediği çorbayı içtim çok güzeldi kendimi iyi hissetim sabah daha çok erken bir vakitti bir dus almak için banyoya tekrar döndüm bir saat çebelleşerek çıkardığım gelinliğimi toparlayıp içeriye getirdim gardorabın içine gelinliğimi yerleştirdim... Musab benim için çok güzel bir gelinlik seçmişti... Gören herkes çok beğenmişti... Ben içinde her nekadar rahatsızda olsam gelinliğim güzeldi... Gözümün önüne gelen annemlere vedam annemin sarılıp ağlayışı ayrılamayışımız gözlerimi tekrar doldurmus bogazımı düğümlemişte olsa gözlerimi silip tekrar banyoya döndüm ılık bir dusun ardından yatağa tekrar uzandım...