3. KİRLİ SOKAKLAR

8K 871 1.7K
                                    




3. KİRLİ SOKAKLAR

5 Seconds Of Summer, Babylon

The Weeknd, Blinding Lights

Babil'e alışmak sandığımdan daha zordu.

Büyük şehirler yorucudur. Bunu kabul ediyorum. Ama adı üstünde, büyükler.

Bu da demek oluyor ki bir hata yaptığınızda, bunu telafi etme şansınız var. O şehrin başka bir köşesine geçip de bambaşka bir insan olma şansınız var. En baştan başlama, yeni bir hayat yaşama şansınız var. Üzerinden geçtiğiniz sokaklarda izinizi bırakamıyordunuz çünkü, binlerce insan aynı yoldan yürüdüğü için sizin ayak izlerinizi hemen siliyorlardı.

Ama küçük şehirler öyle değildi.

Ve burası tahmin ettiğimden bile küçük bir şehirdi.

"Veda!" Gelen ses ile beraber gözlerimi aralamaya çalıştım. Aslında uyanmıştım. Bundan yaklaşık yirmi dakika önce... Ama nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde tekrar uykuya dalmıştım. "Vedaaaaaaaa! Uyansana artık be! Alarmın yüz kere çaldı!"

Ben sadece bir kere çaldığını duymuştum oysaki.

Başımın içi çatladığından gözlerimi aralamak bile eziyet gibi geliyordu. Kapattığım odamın kapısının büyük bir hışımla açıldığını duydum ancak herhangi bir hamle yapmam için çok geçti. Suratıma çektiğim yastık ve yorgan bir anda yeri boylamıştı.

"Sen bu kadar uykucu muydun?" diye sordu tekrar üzerime çekmeye çalıştığım yorganı yere fırlattığında. Ondan daha ısrarcı olabileceğimi biliyordum ama o benden daha dinamikti, bu yüzden avantaj şu an ondaydı. "Seninle işimiz var desene..."

"Git başımdan Deniz," dedim kolundan ittirdiğim sırada. "Uyuyacağım ben."

Pencereyi açıp yorganı çektiğinden hissettiğim soğuk yüzünden titremeye başlamıştım bile. Dışarıdan gelen yağmur seslerini duyabiliyordum. Oldukça hızlı yağıyordu. Burada yağmur hiç durmayacak mı?

"Okulun ilk günü," dedi sanki bu çok heyecan verici bir şeymiş gibi. Ki okulun ilk günü olduğu falan da yoktu. Ben sadece üniversite sınavındaki yüksek puanım sayesinde geçiş yapabilmiştim. Eğer o puan olmasaydı orada kalmak zorunda kalacaktım sene bitene kadar.

Ama neyseki bu gerçekleşmemişti.

Ve oradan bir an önce kurtulabilmiştim.

Kişisel cehennemime bir daha dönmeyi düşünmüyordum.

Babamın bana verdiği en iyi ders buydu. Kaçmak. Ben de bundan sonra bu duruma uyum sağlayacaktım.

Kimseye fazla bağlanmamam ve hayatı sadece kendim için yaşamam gerektiğini de söyler dururdu gerçi. Bir kez olsun bu tavsiyeye de uymak istiyordum. Ne kadar o kimseye bağlanmamak tavsiyesini ciddiye alamayıp iki tane çocuk yapsa da ben onun "Dediğimi yap. Yaptığımı yapma." nasihatı ile büyüdüğüm için benim için önem teşkil etmiyordu.

BABİL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin