Bölüm 10 ~ Kesik ~

210 28 62
                                    

Bölüm şarkısı - İt's not so bad

Şarkı bana Eren'i hatırlatıyor...

..................................................

Bitirdiği biranın kutusunu elinde sıkıp odanın bir köşesine attıktan sonra yenisinin kapağını açtı kahverengi saçlı genç.

Gece boyunca içtiği biralar yüzünden sarhoş olması gerekirdi ama alkole karşı tolerans gösterdiğinden lanet olsun ki sarhoş falan olamıyordu.

Kafasına diktiği bira boğazından alıp giderken gözlerini kapattı. Beyni karıncalanıyordu, her kapattığında gözlerinin önünde anılarını görüyor daha sonra şekiller birbirine giriyordu. Yarısına kadarını tek seferde içtiği sıvıyı ağzından çektiğinde dudağının kenarındaki alkolü sildi ve gözlerini açtı.

Yıllar önce böyle bir hayat süreceğini söyleseler söyleyenlere inanmazdı ama şimdi buradaydı, bu haldeydi ve hak ettiğini de biliyordu.

Karıncalanmış beyninde hissettiği keskin acıyla ellerini başına bastırdı. Aniden bıraktığı bira kutusu yere düşüp içindeki sıvı yere dökülürken ellerini daha çok bastırıp acıyı dindirmeye çalıştı.

Felaket bir acı hissediyordu sanki kulağından içeri bir böcek sokulmuş ve o yaratık beyninde geziyor gibiydi. Derin nefesler alarak oturduğu yerden kalktı, hâlâ ellerini bastırarak evin kapısına yöneldi.

Ölüyormuş gibi hissediyordu, nefes almalıydı.

Kapıdan çıkıp kendini kimsenin olmadığı sokağa attığında aldığı nefesleri hızlandırdı. Böyle olmamalıydı, uzun zamandır yaşamıyorken şimdi tekrar yaşanmasına izin veremezdi.

Ellerini saçlarından geçirip parmaklarının baskısını arttırdı. O his bir türlü geçmiyordu. Titremeleri başladı, ayakta duracak gücü gitmişti, nefesi kesildiğinde kendisini gerçekten ölüyormuş gibi hissetti.

Zorla tekrar içeri girdiğinde yavaş yavaş gözleri kararmaya başladı kahverengi saçlı gencin. Bu durumdan kurtulmak için tek bir çözüm biliyordu.

Mutfağa geçip çekmecelerden birini yerinden çıkarırcasına çekti. Ellerini başından çekip çekmeceyi karıştırdı, aradığı şeyi bulduğunda ayakta kalacak gücü tamamen bitmişti. Dizlerinin üstünde yere yığıldığında elleri zangır zangır titriyordu.

Bilinci kapanacak gibi olduğunda kalan son gücüyle hırkasının kolunu sıyırdı ve elindeki cismi sıktı. Titreyen elleriyle keskin çeliği derisine bastırdı, biraz daha gücünü verdiğinde çelik ucun derisini kestiğini ve içeri girdiğini hissetti.

Gözleri karardığında hayal meyal görebiliyordu ama bıçağın girdiği yerde biriken kanını kesinlikle görmüştü.

Nefesi titrekleşirken son kez gücünü toplayıp bıçağın sapını kavradı ve var gücüyle çekti.

"AAAAAAAAAAAAAAAHHHHHH!!!"

Öfke ve acı dolu bir haykırışla bıçağı derisinden çekip yere fırlattı kahverengi saçlı genç.

Nefesi düzelirken gözlerindeki kararmanın yavaş yavaş geçtiğini fark etti genç adam. Zihninin durulduğunu, beynindeki karıncalanmanın hafif hafif geçtiğini hissederken hiçbir şey yapmadan yerde oturmaya devam etti.

𝐒𝐚𝐯𝐞 𝐌𝐞, 𝐁𝐞𝐜𝐚𝐮𝐬𝐞 𝐈 𝐂𝐚𝐧'𝐭 𝐃𝐨 𝐌𝐲𝐬𝐞𝐥𝐟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin