-2-

158 15 3
                                    

İstanbul'un yollarına fazlasıyla alışıktım, kalabalık, boğucu trafik herkesin aksine bana rahatlatıcı gelirdi. Araba da bulunduğum heran en özgür olduğum anlar olduğundan saatlerce kaldığım trafik sonucunda asla somurtmazdım. İstanbulu özlediğimi farkettim boğazı, her kesimden insanları, trafiği ama en çok da boğaz köprüsünü izlerken çay içmeyi...

Artık yeni eve gitmenin vakti geldi sanırım Ahmet amca bilmem kaç sefer aramış ama her seferinde cevap vermeden ipodumda çalan Cristina Perri "Human " şarkısına eşlik etmeye devam etmiştim. Müzik bana annemden kalan bi mirasdı. Onun o buğulu hüzün dolu sesiyle başlamıştı müzik tutkum her sene daha da arttı.

Arabama doğru yürürken müziği kapattım ve Son bir kez denizi içime çektim. Ahh.. Bu kokuyu, huzuru seviyordum.
Er-As sitesi.. Yeni evim.. Ne kadar ev denilirse artık, içinde sevgi, aile olmayan bir ev ne kadar evse işte orası benim için o kadar evdi..
Burda kalmamı tabiki Ahmet amca istedi burası onun ortak olduğu ve yaşadığı siteydi, babamdan aldığı talimatla gözünün heran üstümde olacağını biliyordum. Bunu fazla taktığım söylenemez aslında insanların beni izlemesine alışıktım ve Ahmet amcayı severdim. Babamın ve annemin yakın arkadaşı.. Çocukluğum da onunla piyano çaldığımı hatırlıyorum Arda'nın ölümünden hemen sonr... Diye düşünürken gelen sesle ani fren yaptım. Hemen emniyet kemerinden kurtulup arabadan indim koşarak ön tarafa bakmamla rahatlamam bir oldu allahtan sadece girişte ki güvenlik bariyerine çarpmıştım.

"Şey.. Çok özür dilerim.. Fazla dalgındım farketmedim." dedim mahcup bi ifadeyle güvenlik görevlisinin sıcak gülümsemesiyle benim de yüzüme kocaman bi gülümseme yayıldı. Heyy bu adamı sevmiştim Ton Ton ve kocaman gti bıyıkları vardı.

"Ahmet Bey siteye havalı bir giriş yapacağınızı söylemişti küçük hanım. " dedi kahkaha atarak. Dayanamayıp bende kahkaha atmaya başladım Ahmet amca gerçekten beni çok iyi tanıyordu. Gülümseyerek tontiş amcanın yanına ilerledim.

"Ben Kayra tontiş amcacım. Tabi böyle minicik bir sorunla tanışmak istemezdim ama olsun. " dedim elimi uzatarak. Ama sanırım dediklerimden hoşlanmamıştı ki yüzünü baya buruşturmuştu.

"Aaa.. Bak şuna tontişmiş ayıp küçük hanım. " dedi kahkaha atarak. Sonra da elini uzattı:

"Kemal Kara.. Emrinize amadeyim küçük hanım." dedi. Teşekkür edip arabaya bindim.
Eveet bence Er-As sitesine oldukça başarılı bir giriş yaptım.

* * * * *

Evim evim güzel evim demek isterdim ama oldukça büyük her tarafı antika eşyalarla dolu olan salon beni fazlasıyla hayal kırıklığına uğrattı. Ahmet amca herşeyi düşünmüş ama bu evde 17 yaşında bi kız yaşayacağını düşünememişti anlaşılan. Neyseki bu sorun çok sürmeden Ahmet amcaya tüm evi değiştireceğimi söyledim ne kadar itiraz etsede bunun pek yardımı olmayacağını ikimizde biliyorduk. Zaten o da çok uzatmadan kabul etti yarın okuldan sonra bişeyler alacaktım.

Evi gezmeyi bırakarak üst kattaki odama çıktım sıcak bi duş alıp saatlerce uyuma fikri fazlasıyla cazip geliyordu açıkcası. Çalan telefonuma aldırmadan kıyafetlerime çıkarmaya başladım sonunda telefon çalmayı kesmişti bunun sevinci ile yüksek sesle müzik açıp duşa girdim.
Sıcak su vücudumun her noktasına değiyor her değişinde daha çok gevşiyordum. Tüm kötü anılarımın suyla gitmesini diledim. Aylini, Merti, Babamı, Annemi... Hepsini unutmak yeni bir hayata başlamak istiyordum. Gözlerimde daha fazla tutamadığım yaşlar hızla akmaya başladı hıçkırıklarımdan müziğin sesini duyamamaya başlamıştım.
Ağladıkça acı içimi yavaş yavaş terk etmeye başladı derin nefesler alarak sakinleşmeye başladım. Bornozumu giyerek banyodan çıktım. Alışacaktım bunu herkes biliyordu. Güçlü bir kızdım asla annem gibi olmayacaktım. Aynada ki yansımama bakarak tüm düşüncelerimden sıyrıldım.

Yeni Hayat...

Yeni Okul...

Yeni Arkadaşlar...

Yeni Kayra.

Telefonunun alarmıyla yataktan fırladım. Lanet olsun şu alarm sesine.. İçimden küfürler savurarak bavulumdan aldığım nike taytımı askılı basini ve sweatimi gitmeye başladım. Spor yapmayı basketbol dışında sevmezdim ama koşu yapmak benim için tam bir tutkuydu. Sabahın 5 buçuğu olmasına aldırmadan ayakkabılarımı giyerek kapıyı çektim.

Shatter every window till it's all blown away,

Hepsi darmadağın olana kadar her pencere kırılıyor

Every brick, every board, every slamming door flown away

Her tuğla her tahta her kapı çarpması uçup gidiyor

Till there's nothing left standing,

Duran bir şey kalmayana kadar

Nothing left to yesterday

Dünden bir şey kalmayana kadar

Every tear-soaked whiskey memory blown away,

Her gözyaşına bulanmış viskili anılar uçup gitti

Blown away

Esip gitti ..

Tam şarkının nakarat kısmını söylerken üstüme bişeyin aylamasıyla kendimi yerde buldum. Gözlerimi o kadar sıkı kapatmıştım ki yüzümde ki ıslaklığı hissetmemle gözlerimi açmam bir oldu. Üstümde ki köpeği görmekle sevmeye başladım.

"Ayy.. Allahım sen nasıl tatlısın öyle. Kulaklara bak ya." diyerek köpeği kucağıma alarak oynamaya başladım.
Hayvanlarla aram herzaman çok iyiydi ama bu bambaşka bişeydi. Yumuk yumuk gözleri siyah parlak tüyleriyle..

"Veksi. Oğlum gel buraya. " dedi kasıntı kasıntı yürüyen oğlan kucağına elini vurarak. Köpek istemeye istemeye koşarak sahibinin yanına gitti.

Yerden kalkarak karşımda ki çocuk alay dolu bakışlar atıp arkasını döndü. Derdi neydi bu çok bilmişin hem köpeği üstüme atlasın hemde alay etsin benle. ahh.. Gerçekten sinirlenmiştim ama dayanamayarak bağırmaya başladım.

"Hödüüüük.. KAZMAAA... ODUUN.." kılını bile kıpırdatmadan yürümeye devam etti Bay dünyaları ben yarattım sinirle arkasından koşup koluna yapmıştım.

"Konuşsana kime diyorum!" dedim sert bakışlar atarak.
Bunu neden gülüyor şimdi ki kesinlikle kafayı yemiş aptal.. Dangoz...

"Buraya çocuklarla uğraşmaya gelmedim. " dedi gülerek ben cümlenin şokunu üstümden atamadan çoktan gözden kaybolmuştu Bay kavgacı ve Dünyaları ben yarattım.

"Benim lafımı bana kullanmak ha! Kara listemin 1 numarasına yazıldın oğlum seeen!" diye bağırdım ne şaçmalıyordum ben ya! Kendine gel Kayra Arız sen asla şımarık insanlara pabuç bırakmazsın. E o zaman 'PARTY HARD'!!

BaşkAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin