Sporun yorgunluğunu uzun bi duşla atmak isterdim ama Bay dünyaları be yarattım beni fazla oyalamıştı. Hemen bi duş alıp, dolabın karşısına geçtim. Imm.. Ne giymeliydim ilk gün için. Bursa da ki kolejimde okul formalarımız vardı lacivert şort etek ve beyaz tşhirt.. Formalarımı çok severdim keşke burda da forma olsaydı evet bir orduyu giydirecek kadar kıyafetim vardı ama her sabah kıyafet seçmek tam bi işkenceydi. En sonunda çiçekli mini etek beyaz tşhirt ve kot ceketimde karar kıldım.
Okula gitmeden Ahmet amca uğramamı söylemişti. Siteyi daha önce hiç incelemeye vaktim olmamıştı. Denize sıfır olduğunu bile daha yeni farketmiştim sahilde ki Cafeler, kaldırımda ki palmiyeler, spor alanları burası küçük bir yaşam alanı gibiydi. Eski evim hiç böyle değildi evet deniz ve ormanın içindeydi ama soğuktu insanlar, evler..
Ahmet amcayla evlerimiz pek uzak değildi bi kaç ev sonraydı. İçeri girerken kapıda ki korumaya selam verdim. Beni tanıyor gibi gülümseyerek kapımı açtı. Kapıyı çalmama fırsat kalmadan benim yaşlarımda bi kız kapıyı açtı.
"Hoşgeldin! Sen.. Kayra olmalısın. Ben melis." dedi kocaman bi gülümsemeyle cevap vermeme fırsat vermeden elimi tutup çekmeye başladı. Salon olduğunu tahmin ettiğim yerden geçerek bahçeye çıktık.
"Heyy millet! Kayra sonunda aramıza katıldı." dedi. O kadar heyecanlı ve hızlı konusuyordu ki gelmeden edemedim. Çok sempatik bi kızdı. Uzun sarı saçları vardı ve benden bi kaç cm daha uzun olduğunu kestirmiştim.
"Hoşgeldin canım benim." dedi Ahmet amca beni kolunun altına alırken parmak uçlarımda kalkıp yanağına kocaman bi öpücük kondurdum. Babamdan görmediğim ilgiyi hep Ahmet amcadan görmüştüm. Onu çok severdim ve herzaman benim iyiliğimi istediğini bildiğim için burda kalmayı kabul etmiştim.
"İşte seni arkadaşlarım ve çocuklarıyla tanıştırayım. Ali Atar.. Kızı Melis zaten az önce tanıştınız günlerdir seni bekliyor." dedi gülerek Ahmet amca. Melise dönüp kocaman gülümsemesine karşılık verdim. Bu insanlar beni çoktan tanıyor gibiydiler.
"Cevdet Yalçın.. Oğlu Mert ve aynı zamanda Melisin sevgilisi oluyor.
Eveet sevgili ortağım ve yakın arkadaşım Mehmet Çakır ve şu somurtkan kişi de oğlu..."diye devam ederken Ahmet amcayı duymamıştım. Bu Bay dünyaları ben yarattım degilmiydi. Ahh.. Bide pişkin pişkin sırıtıyordu."Biz çoktan tanıştık Ahmet Baba.." baba mı ne babası neler dönüyor burda.
"Arkadaş fazla çocuk gibi davranmayı sevince tanışmadan duramadım"dedi yanıma gelirken şaşkın şaşkın gözüne bakarken elini uzattı.
"Ben Aras. " dedi elini tuttuğum an anında acıyı hissettim öküz işte hayvan gibi elimi sıktı tip tip bakarak baştan aşağı onu süzdüm hafif geniş omuzları ve tşhitün altından belli olan kasları vardı. Yakışıklı sayılabilirdi ama benim hiç tipim değildi. Yapmacık bir gülümsemeyle kafamı sallayıp masaya oturdum ve o mükemmel kahvaltı başladı.
Bizim okul meğerse Araslarınmış, hepimiz aynı okula ve sınıfa gidecekmisiz aman ne güzel salak Aras'ı kim çekecekti...
Evet işte yeni bir okul hayatı başlasın.. Az da olsa içimde küçük endişeler vardı. Sonuçta kimse yeni kızı sevmezdi. Asla böyle dertlerim olmamıştı hep aynı okula gitmiştim ve çocukluktan beri hep aynı arkadaşlarımla olmuştum.
Melis düşüncelerimi duyuyor gibi elimi tutarak güven vermeye çalıştı. Yüzüme kocaman bi gülümseme yerleştirerek Melis'e baktım bu kızla iyi anlaşıcağımı biliyordum."Hadi bakalım gidelim." dedim gülerek.
Tüm öğrenciler okulun bahçesinde toplanmış anladığım kadarıyla müdürün konuşmasını bekliyorlardı. Melis herkesle selamlaşırken beni de tanıştırmayı ihmal etmiyordu. Anladığım kadarıyla okulun en popüler kullarından biriydi.
Sıkıcı müdür konuşmasını bitirince sınıflara girdik herkes özlem giderirken kendimi dışlanmış hissettim eskiden olsa insanlar etrafımda toplanmış zorla tatilimi anlattırırlardı. Derin bi iç geçirerek boş buldugum sıraya oturdum. Hocanın sınıfa girmesiyle herkes yerine geçmiş Melis önümde ki sıraya Mertle oturmuş hocayı dinlerken sınıftakileri incelemeye başladım. Aras gelmemiş olduğundan sınıfta nefes almak kolaydı arkadaş tam bir odun olduğu için fotosentez yapmakta üstüne yoktu.
Kapının hızla açılmasıyla geniş omuzları sarışın bi çocuk içeri girdi hocaya selam bile vermeden etrafına bakındı. Göz göze geldiğimiz an bakışlarımı kaçırarak önümde ki defteri karalamaya devam ettim. Yanımda ki sandalyenin çekilmesiyle kafamı kaldırdım. Otururken bile benden hayli uzun olduğu belliydi. Dik dik ona bakarken hocanın sesiyle kendime geldim.
"...Şimdi kendini tanıtmanı istiyorum?" dedi klasik öğretmen tavrıyla gözlüğünün üstünden beni inceliyordu. Zoraki kalkarak konusmaya başladım;
"Kayra Arız. Bursadan buraya geldim." dedim düz bi sesle hocaya bakarak. Sınıftakilerin beni incelendiğinde fazlasıyla emindim o yüzden sırtımı daha da dikleştirip kendimden emin bi şekilde sınıfı süzdüm. O sırada içeri Aras girdi yanımdan geçerken sert bi bakış attı ve arka sırama oturdu.
"Hoşgeldin Kayracım. Neden Bursadan buraya geldin peki?" dedi. Gözlerimi devirerek hocaya baktım.
" Annem öldü ve babamı da bi kadınla basınca Bursa da kalmak için pek neden göremedim Hocam!" dedim. Hocam kelimesini öyle iğneliyici bir tonda söyledim ki hoca rahatsız olmus bi şekilde kıpırdandı. Herkesin kocaman açılmış şaşkın gözleri oldukça komikti bana ciddi şekilde bakan iki kişiyi görene kadar keyfim yerindeydi.
Aras ve yanımda oturan çocuk...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BaşkA
Ficção Adolescenteilk hikaye yazmanın ürkekliği ve içimde biriktirdiklerim hayallerimi süsleyen kurgularla sizlere gelmeye çalışıcam. Şimdiden hikayemi okuğunuz için teşekkürler. Kayra Arız... Annesini yeni kaybetmişken, babasının yaşattığı şokla tüm hayatını değişti...