Hayırlı geceler olsun. Ey ahali! yepyeni bölüm ile sizlerleyim.
Bölme başlamadan belirtmek isterim ki bundan sonraki süreçte bölümlere sınır koyacağım o sınırda olmadan bölümler gelmeyecek!
Sınır 400 oy 600 yorum
Keyifli okumalar🦋
Asmin kocasının arkasındaki kadını tanımıyordu. Aklına gelen şeyin doğru olmadığını, kocasının sevdiği kadının şuan yanındakinin olmamasını diliyordu.
Şirvan sessizliği bozmak için öksürdü, ‘’Ana kapıdan çekil misafirmiz var’’ dedi.
Zehra Kadın ne yapacağını bilmez bir haldeydi, usulca çekildi. Şirvan önde Buke arkada içeri girdiler. Şirvan kadınların yüzüne bakmadan ‘’Hoşgeldiniz’’ deyip odaya çıktı.
Sonra arkasını dönüp,birlikte geldiği kıza bakıp kaşlarını çattı. "Buke gel buraya’’ diye bağırırken, herkes put kesilmişti. Buke ise kafasını kaldırmadan Şirvan’ın arkasından gitti.
Asmin, eli ayağı boşalmış halde öylece donmuş gibiydi. Nasıl anlatılırdı ki bu durum? Öylesine dehşet verici bir darbeye uğramıştı ki kalbi en ince damarlarını bile kurutmuştu.
Bedeninde kan yerine kezzap akıyor gibiydi. Akan bu acı madde ruhubu yakıyor, ciğerlerini yakıyor, bütün benliğini yakıyordu.
Öylece hala beklerken bakışları ellerine kaydı. Parmakları titriyordu.
İçeri giren ikilinin ardından kadınlar kendi aralarında konuşup, kınayarak arkalarından bakarken Asmin titreyen ellerini üzerindeki fistanın eteğine geçirirken ahu gözleri dolmaya başlamıştı.
Kadınların konuşmaları bir uğultu gibi yankılanıyordu beyninde. Kalbindeki büyük acıya rağmen tek gözyaşı dökmemeye çalıştı. Dudaklarının içini yaşadığı acıyla ısırırken, sesi sanki kaybolmuş gibiydi. Boğazına oturan büyük yumru konuşmayı da soluğunu da kesmişti.
"Vayyy başımıza geleni hele gördün mü? Senin oğlanın ettiğini daha az evvel benim oğlum öyle şeyler etmez diyordun Zehra kadın hele de önüne katıp getirdiği kız kapısında yatıp kalktığı Buke değil mi? "
Hatice'nin sözleri Zehra kadının kulağında çınlarken ayakta zor duruyordu. Güçlükle kendini toplayıp laf arayan kadınlara daha fazla laf vermemek için ayağa kalktı.
" Ne ettiyse etti de haydi evinize! " deyip, kapı önünde dikilen kadınların üzerine kapıyı örtüp dolu gözlerle onları izleyen gelinine acı ile baktı.
Asmin annesi gibi gördüğü kadına mahcubiyetine daha fazla dayanamayıp yüzünde zoraki bir gülümseme ile annesine bakıp içeriye girdi.
Zehra kadın, yüreğinde kor alev gibi yanan öfke ile adımlarını hızlandırıp odaya girdi. Gözleri başı yerde sedirde oturan kızı buldu ilkin, ardından onun başında dikilen oğluna takılıp kaldı. Daha ilk anda kırılıp dökülmüştü yüreğindeki evlat sevgisi.
" Baban ölüm döşeğindeyken ' Gözüm arkada kalmayacak aslan gibi bir evlat bırakıyom arkamda ' dediydi. Bugün ettiğini görse bin pişman olurdu. De hele nasıl bakacaz köylünün yüzüne? Nasıl içerdeki melek yüzlü Asminimin yüzüne bakacan? " diyerek yere çöktü dizlerinde derman kalmamıştı.
Şirvan anasından duyduklarıyla hiddet ile yanında titreyen narin bedenin yanından ayrılıp anasının karşına dikildi.
" Ne dersin sen daye! Hele bi halına bak şu kızın! O kansız kaçırıp zulüm etmiş gelip bana sığındı. Ne etseydim? Köylü ne der deyip oracıkta sırt mı çevirseydim? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANIK TÜRKÜ
Ficción históricaAgir önde zilan ardında yürümeye başladılar agir evin arkasındaki samanlığa girdi. Az sonra peşinden zilanda girdi. " Ne edersin sen, beni de bacımı da çaldıkları lekeyle öldürürler hiç mi merhamet etmezsin" dedi. Zilan dolan gözleriyle "Gözünden a...