"Çok teşekkür ederim Elis. " dedi karşımdaki Sevda Hanım. Trafikte kocasının ona şiddet uyguladığını gördüğümde kayıtsız kalamamıştım. Şimdiyse o adamın tutuklanması için şahitlik yapmıştım.
"Ne demek Sevda Hanım. Lafı bile olmaz." dedim gülümseyerek. Yanında duran avukatı gelince bende izin isteyip oradan ayrıldım. Arabama binerek eve doğru sürmeye başladım. Bu akşam DNA testini verecektik. Merak ediyordum ama bir o kadar da korkuyordum. Bunun aileme zarar vermesinden korkuyordum.
Karamanoğullarının kanından olmayı istediğim kadar bu dünyada hiçbir şeyi istememiştim. Evet bazen istemek bir şeyi değiştirmiyordu ama keşke diyordum işte. Elimden bir şey gelmediği zamanlardan nefret ediyordum. Açıkcası biraz bencil gibi gelecektir fakat benim bir anne babaya daha ihtiyacım yoktu. Abim olsun isterdim ama bu saatten sonra ne ben yeni bir anne babaya ne de onlar bana alışabilirdi.
Çalan telefonumu arabaya bağlı olduğundan kolaylıkla açtım. Kimin aradığını bilmiyordum.
"Alo?" dedim.
"Alo. Merhaba Elis." dedi karşıdan gelen ses. Harun aramıştı.
"Merhaba Harun. Bir şey mi oldu?" dedim.
" Hayır olmadı yani oldu ama önemli değil." diyerek saçmaladı.
"Sorun ne?" dedim.
"Hatırlarsan senden notları istemiştim. Matematik notlarını yani. Onlara bakarken birkaç yerde takıldım. Acaba müsaitsen yarın okulda anlatabilir misin?" dedi.
"Tabi anlatırım. Sorun yok." dedim gülümseyerek.
"Çok sağol ya. Görüşürüz o zaman." dedi sesinden anlaşıldığı üzere gülerek.
"Görüşürüz." dedikten sonra kapattı. Eve vardığımda arabayı park edip eve girdim. Hafta sonu olduğu için Baran ve Boran basketbol antremanındaydılar. İkisi de çok seviyor basketbol oynamayı. Resmen tek ortak özellikleriydi sanırım.
Duru ve Ardacığın geçen akşamki bol dedikodulu günün sabahında gitmişlerdi. Bir daha kim bilir birbirimizi ne zaman görecektik? Büyüdükçe ailenle geçirdiğin vakit daralıyordu ister istemez. Odama çıkarak kendimi sıcak bir suyun altına bıraktım. Terlemiş hissetmiştim. Duştan çıktıktan sonra nemlendirici sürdüm. Hava gayet normaldi.
Ne sıcak ne de soğuk olan havalar hep favorim oluyordu. Ne giysen gidiyordu. O an telefonuma annemden mesaj gelmişti.
"Bebeğim randevu erkene alınmış. Bir saat sonra orada olmamız gerek. Biz eve uzağız. Çıksak anca orada oluruz. Sen hemen hazırlanıp hastaneye gelebilir misin?"
Olumlu bir cevap yazdıktan sonra hızla dolabın karşısına geçip ne giymem gerektiğine baktım. Bugün içimden hem günlük hem spor hem de şık giyinmek geliyordu. Sanırım git gide Duru'ya benziyordum. Karar veremediğimden Instagram kombin önerilerine bakmaya başladım. En son bir kombin beğendikten sonra ona benzer bir kombin yaptım.

Altına da siyah bir bot alarak kombinimi tamamladım. Hızla saçımı kurutup şekillendirdim. Makyajımı günlük tutarak önemli eşyaları çantama attım. Ne olur ne olmaz diyerek babamın doğum günü hediyesi olarak aldığı silahı da çantama attım. Son olarak anahtarı alarak çıktım evden .
Arabaya bindiğimde navigasyondan gideceğim hastanenin adını yazdım. Yarım saat gösteriyordu. Benim daha kırk beş dakikam vardı. Hızla kemerimi takarak radyoyu açtım. Sezen Aksu- Kaçak çaldığında gaza bastım. Bir yandan dinliyordum bir yandan sürüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elis
ChickLitBunca zaman mutlu bir ailenin bir parçasıyken bir anda kendini hiç tanımadığı bir ortamda bulan bir kadının hikayesi... Hep gerçek ailelerin iyi olduğu kitaplar okuduk. Ya bu sefer gerçek aile kötü çıkarsa?