17

24 5 0
                                    

Jungkook navigasyonun onu getirdiği yere ulaştığında Yerim'e mesaj atmak için telefonunu eline almıştı ki pembe saçlı kızın elinde sepetle, sırtında gitar çantasıyla apartmandan çıktığını gördü.

Gülümsemeden edemedi.
Cidden Gahyeon'a çok benziyordu.
Kafasını kurcalayan da buydu.
Jungkook'un ilgisi, onu Gahyeon'a benzettiği için miydi?

Bunu zaman gösterecekti.

Yerim arabanın kapısını açıp gülümseyen sevimli suratıyla Jungkook'a baktı. Gitarı çoktan bagaja koymuştu.

"Selam."

"Selam."

Jungkook ondan sepeti alıp, arka koltuğa koyduğunda Yerim de koltuğa yerleşmişti.

"Çok güzel görünüyorsun."Jungkook'un bu iltifatı karşısında yanakları kızarmıştı hemen.

"T-teşekkür ederim."

"Ee? Nereye gidiyoruz?"

"Anayola çık, ben sana tarif edeceğim sonrasını."

"Hay hay."

×××

Yolculukları epey güzel geçmişti. Yerim Jungkook'u güldürebiliyordu.

Lisede kalbine gömmek zorunda olduğu aşkı için bir şansı vardı. Bunu iyi kullanacaktı. Jungkook'un elleri direksiyondayken bileğindeki izleri görmüştü.

Jungkook Yerim'in sessizleşip, bileklerine baktığını fark ettiğinde yüzündeki ufak bir gülümsemeyle konuştu.

"Kötü mü gözüküyor?"

Yerim yutkunup bakışlarını oğlana çevirdi.

"Üzücü gözüküyor."

"O anlarda çok mantıklı gelmişti."

"Söylemiştin. Ben... Ben de denemiştim."

Kırmızı ışıkta durmalarından faydalanarak bakışlarını yanındaki kıza çevirdi Jungkook.

"Sen kimi kaybettin?"

"Ben... Şey... Babamı kaybettim. Üç yıl önce."

Jungkook ne diyeceğini bilememiş, susmuştu. Yerim de bu sessizlikten hoşlanmadığı için elini radyoya uzatırken konuştu.

"Şarkı açabilir miyim?"

"Tabii."

Yerim gülümseyip güzel bir şarkı aramaya başladı. Sonunda istediğini bulunca rahat bir nefes alıp arkasına yaslandı.

Stay Alive ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin