Şaşkınlık.
Jessica Jung'un oğlu Jungkook'un ona gelip, "Anne bir arkadaşımla buluşup piknik yapacağız."dediğinde hissettiği şey buydu.
Buna hayır diyemezdi. Oğlunun istediği hiçbir şeye hayır diyemezdi. Tıpkı beraber mutfağa gidip beraber meyveli pasta yapmayı istemesine hayır diyemediği gibi.
Aslında... Düşününce... Buna hayır da diyebilirdi.
"Tanrı aşkına Jungkook!"
"Bu mikser bozuk!"
"Mikser bozuk falan değil, ters tutuyorsun!"
"Ne? A-ah! Öyle mi tutmam gerekiyordu?"
Jessica şapşal oğluna göz devirip saçları arasına bir öpücük kondurdu.
"Aynı babana benziyorsun."diye mırıldandıktan sonra elindeki mikseri düzgün tutmasını sağlayıp kendi işine geri döndü.
"Anne?"
"Hm?"
"Babamdan hiç doğru düzgün bahsetmedin."
Bir yandan kremayı karıştırıyor bir yandan da umutla annesine bakıyordu. Yirmi dört yaşındaydı ve ne zaman babasının konusu geçse annesi bir şekilde geçiştiriyordu.
"İnan bana bebeğim, bahsedilmeye değer biri olsa şu an yanımızda olurdu."
Bu cümle yeterliydi.
"Sen... Bana şu pikniğe gideceğin arkadaşından bahset bakayım. Hm? Nasıl biri?"
Jungkook hafifçe gülümsedi.
"Gahyeon'a benziyor. Saçları onunkiler gibi pembe. Sevimli birisi. Yaşadıklarımı anlıyor."
Jessica oğluna dönüp gülümsedi. İyileşiyordu.
"Buna sevindim."
Ufak ufak sohbetlerle anne oğul keki yaptılar. Bazen Jungkook'un yaptığı müzikleri konuştular, bazen Jessica'nın iş yerindeki sıkıntıları...
Ama eğlenmişlerdi. Jungkook, Jessica annesi olduğu için çok şanslıydı. Bunu o gün tekrar anlamıştı.
"Keki güzelce paketledim, dolaba koydum. Yarın giderken alırsın. Fazla bekletmeden yiyin, erir yoksa."
"Teşekkürler anne."Jessica koltukta oturan oğlunun alnına bir öpücük kondurdu. Jungkook ayakta olsa bu iş pek mümkün olmazdı.
"Kendime kahve yapacağım, sana da çikolatalı süt getireyim mi?"
"Olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay Alive ✔
Fiksi Penggemar[kim yerim & jeon jungkook] "Lütfen Jungkook... Hayatta kal..." s:17eylül21 f:22temmuz22