Gökyüzü mavidir, deniz mavi, insanların gözleri mavi... Huzurun rengi mavidir. Nedense hep maviyi çok sevmiştir. Ne görmüştü ki mavi de, ne hissetmişti kimse bilmiyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah olduğunda, sesler ile uyandım. "Yaa uyuyacaktım ben yaa" diye. Kalktığımda babam ile Serhat amca kavga ediyorlardı. Babaannem ise uzaktan olan biteni izliyordu.
Babam dayanamadı "Lütfen otelimi terk edin" dedi. Sakin kalmaya çalıştığı her halinden belliydi.
"Bence bu açmış da dökülmüş gül" diye gülmeye başladılar. Sonra babam bakınca sustular.
"Serhat git tatsızlık çıkmasın" dedi Babaannemde. Serhat amca yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Bizde arkasından bakıyorduk. Baya bir yavaş ilerliyordu. Gidene kadar bir 15 dk geçmiştir yani. Gittiğinde ise Babaannem, babama bakıp odasına doğru gitti. Aslında üzülmüştüm yani.
Babam umursamaz gibi davrandı ama o da üzülmüş gibiydi. Sonra pişmanlık duydu ama geri alamadı o geçen zamanı. İşte insanların gerçek sorunu bu, istemediği şeyleri söyleyip sonra geri alacaklarını zannetmeleri. Ama geçip gidiyor zaman. Alamıyoruz ki geri.
Akşam olunca, Babaannemin odamı basmasıyla yerimden sıçradım. "Mavi yardım et kızım, Serhat amcan ile kaçacağım" dedi birde.
"Ne yapacaksın ne yapacaksın" dedim şaşkınlıkla. Kartal abim ile Şahin abimi de arkasın katmıştı.
"Bizde aynı tepkiyi verdik" dediler.
"Ee ben nasıl yardım edeceğim" dedim ona bakıp
Keşke sormasaydım şimdi onun başörtüsünü düzeltip, makyaj yapıyorum. Ama neresine makyaj yapsam kapatmak için diğerinden daha fazla harcıyorum. "Acaba kese kağıdı mı geçirsek kafasına" dedi Şahin abim.
"Saçmalamayın" dedi babaannem, "Hadi Mavi Serhat bekliyor" dediğinde işim bitmişti ama sadece bu kadar gelmişti elimden. Babaannem gizlice otelden çıkmaya çalıştık ama babam lobide olduğu için çıkaramadık.
Hemen gidip diğer abilerimi çağırdım Poyraz da hala otelde olduğu için işin içine o da girmişti. Babaannem hatta "Sende artık bizimlesin yakışıklı" diye zorla getirmişti çocuğu.
"otelin balkonundan aşağıya sarkıtsak" dediğimizde ıslık sesi duyduk. Balkona çıktığımızda Serhat amca olduğunu gördük. Doğan abim bana baktı. "Babaanneme badanayı kim yaptı" dedi.
