İnstagram: selma.kahraman.7 Profilimdeki linktende ulaşabilirsiniz)
Kartal ve Şahin alttakiler ;)
Sabah gürültülerle yataktan kalktım. Ya her seferinde ben böyle uyanmak zorunda mıyım? Oflayarak kalkınca, Doğan abim, Turna abime kızıyordu. Genelde Ya Kartal ya da Şahin abime kızardı. "Ne oluyor" dedim ikisinin yanına giderek.
"Yok bir şey" dedi Doğan abim. "benim duruşmam var" diye yerinden kalktı. Turna abim de bir şey demeden gitti. Diğer abilerimden ses seda yoktu.
Odama geçip tekrardan elimi yüzümü yıkadım. Üzerimi giyindim. Okulların açılmasına da az zaman kalmıştı. Acaba arkeoloji seçtim diye babam kızmış mıdır bana. Gerçi babam kazandım deyince "Neyi turizm ve otelcilik mi "demişti. Arkeoloji deyince bir şok oldu ama neyse. Evlatlarından hiç biri turizm ve otelcilik okumamıştı.
Ben lisedeyken doğan abime "Dediğim yeri tercih ettin demi" demişti. Hukuk görünce arkasını dönüp gitmişti. Alaca abimin sonuçları açıklanırken "Turizm ve otelcilik değil mi" dedi neşeyle Mühendislik görünce yine arkasını dönmüştü. Turna abim "öğretmenlik seçtim baba" diye babamın hevesini kursağında bırakmıştı. İkizlere imkan vermese de yavaş yavaşlarına gidip "Turizm ve otelcilik" demişti neşeyle.
"Radyo Televizyon Sinema" duyunca yüzü düşmüştü. En son kalesi ben kalmıştım o da yıkıldı. Aşağıya indiğimde herkes sofradaydı Doğan abim hariç. Kartal ile Şahin abim dün geceden beridir konuşmuyorlardı. Ağızlarını bıçak açmıyordu. Sanırım suçluluk duyuyorlardı yaptıkları şeyden. Ama kıza ne yapmışlardı gerçekten çok merak ediyordum. Belki onlara yardım edebilirdim. Necmiye'nin onları affetmesini sağlayabilirdim.
Kahvaltıdan sonra, abilerimin odasının önüne geldim. Tıklattım. İçeriden ses gelmedi. Yeniden tıklattım. "Abi açıyorum kapıyı" diye seslendim. Kapıyı Kartal abim açtı. "Niye ses vermiyorsunuz" dedim ikisine de bakarak.
"Yediğimiz haltları düşünüyoruz" dediler bana bakarak.
"Size yardım etmek için geldim. Belki lisede kıza ne yaptığınızı anlatırsanız bende size yardımcı olabilirim"
"Gerçekten mi" dedi ikisi birden. Bazen aynı anda konuşunca ürkütücü olabiliyorlardı.
"Ne yaptınız şimdi kıza anlatın bakalım" dedim ikisine birden bakarak.
"Sen anlat kardeşim" dedi Şahin abim.
"Aa kardeşim sen anlat." dedi Kartal abimde başım bir ona bir ona dönüyordu.
"Kız sana aşıktı, yanlışlıkla kâğıdı bana vermiş olsa da orada Kartal yazıyordu sen anlat işte" dediğinde Kartal abim
"İyi tamam be" dedi sinirle "Şimdi Necmiye kağıdı Şahin'e verince bende dedim ki gel bu kızı işletelim sen kartal ol ben şahin nasıl olsa anlamıyor." dediğinde ona baktım şaşkınlıkla "Sonra Necmiye ile buluşmaya Şahin gitti. Şahin gülüşürken kız Kartal dedi. Ama ben Şahin'im yani bir oyun muydu diye Şahin dalga geçti. Bende ağacın arkasında duruyordum o sırada. Dedim ki ikimizde aynıyız zaten Necmiye için sorun olmaz. Şahin de dedi ki ama bizim için sorun oluyor"
"Valla dua edin abilerimsiniz yoksa ağzımdan çıkacaklara engel olamayacağım"
"Bizde sonradan pişman olduk Necmiye ağlayarak gitti. Bunu da diğerleri duymuş. Okulunu değiştirdi. Haber alamadık. Özür dileyecektik"
"Mavi, nasıl özür dileriz" dediler yine aynı anda.
"Kızın karşısına çıkacaksınız iki tane çiçek alıp. Özür dileyeceksiniz. Kabul etmezse B planını sonra düşünürüz" dedim. Onlarda onayladılar. Birlikte otelden çıkıp çiçekçiye gittik. İki farklı çiçek yaptırdık. Necmiye'nin babasının dükkanına geldiğimizde Necmiye çıkmak üzereydi. Biraz ilerledikten sonra arkasından seslendim.
"Mavi" dedi gülerek.
"Abla kusura bakma yolundan ediyorum seni ama bu iki öküzün sana diyecekleri varmış" dediğimde gülmeye başladı.
"Ayıp oluyor ama Mavi" dedi Kartal abim. "Şey, Necmiye biz o gün seni aradık özür dilemek için ama okulu değiştirmiştin. Bildiğin büyük eşeklik ettik. Çok çok özür dileriz" diye çiçekleri uzattılar. Necmiye gülerek aldı çiçekleri.
"Teşekkür ederim Kartal, sonradan da olsa yaptığını fark etmen güzel"
"Ben olduğumu anladın" dedi Kartal abim sevinçle.
"Artık ayırt edebiliyorum sizi" dedi Necmiye abla. Biraz onunla yürüdük sohbet ettik sonra o evine geçti. Bizde otele doğru yola koyulduk. "Şahin içimde böyle bir şeyler var" dedi kartal abim.
"Ne var lan" dedi Şahin abimde.
"Yani böyle bir şey uçuyor"
"Aklıma bir şey geliyor ama" dediğinde Şahin abim Kartal abim kafasına vurdu.
"Mavi var sığır"
"Oğlum aklın uçuyor diyecektim. Ne yanlış anlıyorsun" diye o da onun kafasına vurdu.
"Mavi sen kızsın"
"evet en sonunda anlamanız güzel"
"Bu içimdeki ne"
"Dün yediğin tavuk olabilir" diye dalga geçti Şahin abim.
Ona yapma der gibi baktım. Ellerini havaya kaldırdı. "Abi bir şey yok sakin ol" dedim kendimden emin bir şekilde. "Sen babamın anneme baktığı gibi Necmiye ye bakıyorsun" dedim sonra.
"Ha iyi ya bende bir şey var zannettim" dedi ilerlemeye başladı. Arkasında Şahin abim ile duruyorduk. Birden bize doğru döndü. "Ne yapıyorum ne yapıyorum" dedi
Şahin abim, Kartal abimin koluna girdi. "Yani kardeşim âşık oldun hadi hayırlı uğurlu olsun" dediğinde Kartal abim bize baktı.
"Hadi beni istemezse" dedi birden. "Ben Doğan abim ile konuşsam daha iyi" diye koştur koştur otele gitmeye başladı. Bizde arkasından yavaş yavaş ilerledik. Geldiğimizde lobide oturmuşlardı. Doğan abim gülerek ona bir şeyler anlatıyordu. O da başını gülerek sallıyordu. Acaba nasıl bir şeydi ki bu aşk.
Abilerimin yanına oturunca ikisi de bana döndüler. "ee sonuç haklıymışım"
"Sen nereden biliyorsun" dedi doğan abim bana bakarak.
"Neyi abi" dedim anlamayarak neyden bahsediyordu.
"Neyse yok bir şey sen hep bizim küçük Mavimiz olacaksın zaten hangi canına susamış seni ister ki 5 tane abin var" gerçekten de 5 tane abimin içinde beni sevecek adamın vay haline. Kaşlarım havada ona baktım. Abilerim gülerken...
yukarıdaki Mavi Özsoy ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
Teen FictionGökyüzü mavidir, deniz mavi, insanların gözleri mavi... Huzurun rengi mavidir. Nedense hep maviyi çok sevmiştir. Ne görmüştü ki mavi de, ne hissetmişti kimse bilmiyordu...