bu hikayeye karakter bulamadım, kimi hayal ediyorsanız onlar olsun: )
Bana instagramdan ulaşabilirsiniz: Selma.kahraman.7
Süslemeler, kötü olan şeyi gizlemeye mi yarıyordu. Mesela eksik bir duvara, bir afiş astığında duvarı kapatabiliyorsun. Bence bu Cinnet de böyleydi. Ona gözlerimizi dikmiş bakarken Doğan abimin kahkahası ile yerimizden sıçradık. Allah'ın delisi, şunu alın şuradan ya.
"Şahin yemek yer misin?" diye ikizime bakacağına bana baktı.
"Kartal kalkar, dal sarkar. Dal sarkar, kartal kalkar." dedim
"Şahin benim o Kartal Cinnet abla" dedi Şahin. Ne yani bende aynı şeyi söylemiştim. Bana gözlerini belertip, Şahin'e döndü.
"Şahin kek ister misin?" Şahin 'i kendime çevirip başımı olumsuz anlamda salladım.
"Yok teşekkür ederim cinnet abla, siz neden babamla dolaşmıyorsunuz" dedi birden. Ne yapmaya çalışıyor. Kulağıma eğildi sonra.
"Onlar gitsinler eve bakalım bizde"
Evet, bakalım bu Cinnet 'in nasıl bir evi varmış alet neyin bulabilirsek babama da bu kadının tehlikeli olduğunu kanıtlayabilirdik.
Başımı salladım heyecanla, evet giderlerse evi arayabilirdik. Bu kadının gerçek yüzünü hepsine gösterecektim. Onları uğurlamak için kapıya kadar geldiğimiz de Cinnet, bana yaklaştı. "Camış, hadi bugün yırttın" dediğinde yutkundum. Abimler ve Mavi bana baktılar. Gülümsemeye çalıştım. Yedim seni, Cinnet sen git ben arkandan ne yapıyorum.
Onlar gider gitmez koşarak Cinnetin odasına geldik. Alaca abim ile Turna abim kambur olan yardımcıyı oyalamaya çalışıyorlardı. Odanın kapısını yokladık kilitliydi. Mavi'ye baktım, bana döndü o da.
"Aşağıdaki yardımcıyı nasıl olsa abimler oyalıyor. Arkasından geçip anahtarları alabiliriz. Onda kesin yedek anahtar vardır." dediğinde başımı salladım.
Birlikte mutfağa indiğimizde yardımcı yemek hazırlıyordu. Alaca abim ile Turna abim de ona sorular sorup oyalıyorlardı. Arkadaki anahtarlığı gördüm. Şahin'i dürtüp çenemin ucuyla gösterdim. Başını salladı. En kısa yol masanın altından geçiyordu. Şahin, masanın altına eğildi. Emekleyerek, masanın altından çıkmaya çalıştı. Fazla kalkınca başını çaktı salak. "O ne" diye yardımcı tezgahtan masaya doğru döndü. Şahin başını ovalayarak, masanın altına geçti. Yardımcı bize baktı. "Ben yaptım" dedi Doğan abim gülerek.
"Haa tamam" diye Şahin'in eline bastı. "Ihhh" diye bir ses çıktı Şahinden. "O sesi duydunuz mu?" diye bize baktı.
"Ben dedi doğan abim ben yaptım" diye sırıtmaya başladı. Mavi Şahin'e bakıyordu. "elini çek" diye dudaklarını oynattı. Çekmeye çalıştı Şahin çekemedi. "Abi şu ne" diye Mavi pencerenin kenarında bir şey gösterdi. Adam bakmak için o tarafa gidince Şahin masanın altından eline bakıp ağlamaya başladı. Kaç kiloysa artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ
Teen FictionGökyüzü mavidir, deniz mavi, insanların gözleri mavi... Huzurun rengi mavidir. Nedense hep maviyi çok sevmiştir. Ne görmüştü ki mavi de, ne hissetmişti kimse bilmiyordu...