Devam ediyorduk aramaya.. hiç bir yerde yoktu, neredeydi? nereye gitmişti ki..
Neredesin Kumsal.. Geleceğim dedin, biraz durup geleceğim dedin.. neden gelmedin?..
"Ben endişelenmeye başladım." İlayda'nın cümlesiyle tedirginliğim arttı.
"Sakin ol, eminimki kötü birşey olmamıştır."
"Deniz, bu kızı bu kadar merak etmene gerek varmı?." Ayça'nın sorusuyla sinirlendiğimi fark ettim.
"Bence sende etmelisin, arkadaşımız sonuçta."
"Ne olursa olsun, bu kadar merak etmen normal gelmiyor. Neyse-"
"Ayça, saçma sapan konuşacağına aramamıza yardım mı etsen?." İlayda konuşunca, Ayça'da bizimle beraber aramaya başladı.
"Ben biraz uzaklaşacağım, belki bu tarafta değildir." Son cümlemi söyleyip oradan uzaklaştım.
Yürüdüm, yürüdüm ve yürüdüm..
Yarım saat.. tam yarım saat boyunca yürüdüm..
Ayaklarıma ağrılar girsede, vazgeçmedim..
Durmadım beklemedim, sadece yürüdüm..
Biraz zaman sonra, durup düşünmeye karar verdim.
Nereye gidebilir, düşün Deniz..
Bir dakika, annesiyle anılarının geçtiği yer..
Orda olabilirdi, hatta belkide şuan oradaydı.. Annesine olan özlemini, anılarını tekrar ederek hafifletecekti..
Düşüncelerime güvenerek, hızlıca bana bahsettiği yere doğru yürüdüm.
Biraz zaman sonra, uzaktan gördüğüm devrilen ağaçlar'a bakmaya başladım.
Nasıl olurda bu şekilde devrilmiş olabilirlerdi?.. Ama orman o kadar güzeldi ki.. devrilseler bile orman'ın güzelliği hâlâ aynı kalıyordu..
Birden düşüncelerime son verip bağırmaya başladım.
"KUMSAL! ÇIK ARTIK NEREDEYSEN LÜTFEN!"
Bir yandan bağırıyor, bir yandan da devrilen ağaçların olduğu tarafa doğru gidiyordum.
Biraz yaklaştığımda, mavi bereli bir kızın devrilen ağaçların üzerinde uyuduğunu gördüm.
Tamamen yaklaşıp yanına geldiğimde Kumsal'ın olduğunu anladım ve ona bakmaya başladım.
Uyuya kalmış..
Onu uyandırmaya kıyamıyordum ama uyanması gerekiyordu.
Bana ne oluyordu? neden bu kadar korkmuştum ki.. Sadece arkadaşım, peki bu kadar telaşlanmamın sebebi neydi?.
Toparlanıp hızlıca Kumsal'ı uyandırdım.
"Kumsal, uyuya kalmışsın burda, uyanmalısın."
Ben konuşunca birden gözlerini açtığını ve bana baktığını gördüm.
"Deniz, ne işin var senin burda? nasıl buldun beni?."
"Çok zor olmadı, tahmin etmiştim."
"Neyi?." dedi tedirgin bir şekilde.
"Bu kadar sorun etmene gerek yok, annenle olan anılarını tekrardan gerçekleştireceğini tahmin etmiştim."
"Ben.. Üzgünüm, sizi korkuttum sanırım. Uyuyakalmışım."
"Sorun değil ama burda kalmaya devam edersek, sorun olabilir."
"Evet, haklısın kalkalım."
Ayağa kalkıp hızlıca çardağımıza doğru yürüdük..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Denizin Kumsalı
Avventura"İmkansızı başardık biz, hiç inanmadık ama başardık.. İnanmamak hata.. Acılarımı unutturdu bana, hayat'ın güzelliklerini öğretti.. Biz inandık sizde inanın.."