3.

10 2 3
                                    

Jesse yağmurdan ıslanmış bir şekilde kafeye girdi.

"Hoşgeldin, Jess." Diye selamladı Aleksandra.

"Yerleri ıslatıyorsun, lütfen geri git." Dedi Mark arkasından dil çıkararak. Jesse geri dil çıkardı ve kasaya doğru yaklaştı.

"Frank?"

"Galiba uyuyor, saat daha erken. Genelde 12 gibi uyanır o."

Aleksandra hmm sesi çıkardı ve Jesse'nin her zaman içtiği garip kahveyi yapmaya başladı.

"Artyom?"

"Birazdan gelir, akşam uyuyamadı da."

Bu kez hmmlama sırası Jesse'deydi.

"Bir sıkıntı mı var?"

Aleksandra kafasını kaldırdı, her zamanki gülümsemesini attı, sonra yüzü bir anda üzgünleşti.

"Jesse, galiba insanlar bizi fazla sevmiyor."

Jesse şaşırmıştı, bu kafe diğer kafelerden daha cana yakındı.

"Ne yaparsam yapayım, ne denersem deneyeyim insanlar bizi bir rustan öte görmüyor." Aleksandra sessizleşti.

"Birisi bir şey mi dedi yoksa?"

Aleksandra kafasını salladı

"Dün Artyom bir şey düşürdü, ve birisi bağırarak tam olarak şunları söyledi, 'aferin sana beceriksiz komünist domuz.'"

"Aman tanrım."

"Hayatın gerçekleri galiba, asla tarihten ve insanlardan kaçamıyorsun."

"Peki Artyom ne yaptı?"

"Işten erken çıktı ve sabaha kadar aynı filmi izledi."

"Tanrım, Aleks.."

Aleksandra omuzlarını silkti.

"Yapacak bir şey yok."

"Peki neden bir şey söylemedin bize?"

"Meşgul olduğunuzu düşündüm ve.. biraz da korkmuştum."

Jesse Aleksandra'nın omuzunu tuttu ve ona sarıldı.

"Umarım zorla sarılmıyorumdur, özür dilerim."

Aleksandra güldü. "Hayır hayır, benim ki Artyom'dan kalma bir alışkanlık sadece. Dokunulmayı pek sevmez de."

Ayrıldıklarında aralarında bir sessizlik oldu.

"Sigaraya çıkmak ister misin?" Diye sordu Jesse paketini elinde sallayarak.

"Lavantalı mı?"

"Hem de nasıl."

Dışarısı hala yağmurluydu, Jesse ve Aleksandra çatının yağmur geçirmeyen yerinde sigara içiyorlardı.

Aralarında uzun bir sessizlik vardı.

Aleksandra gökyüzüne baktı, gözlerini kapattı.

"Bazen insanların Artyom'un durumundan haberdar olmamalarına şükrediyorum."

"Daha kötü olabilirdi. "

"Hem de nasıl."

"Üzgünüm, Aleksandra."

"Ben de."

Sigaralarını bitirdiklerinde Artyom gelmişti. Jesse haftalardır aldığı işaret dili kursundan bir şeyler denemek istiyordu.

[Selam] dedi Jesse, Artyom onu gördü, dudakları biraz yukarı kalktı ve geri selam verdi.

[Gecen nasıldı?]

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 21, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

coffee shop au lmaoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin