6.Bölüm - Cennet Kokusu

25 6 3
                                    

Asel'in çocukluğu yukarıda 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Asel'in çocukluğu yukarıda 🖤

SÜVEYDA 6. BÖLÜM :

"Gerçek sanatçılar içindeki çocuğu ölene dek korur."

İçimdeki çocuğun emanet nefesini kalbimin en derinlerinde hissedebiliyordum.

Buruk bir gülümseme dudaklarındaki yerini almış, onu korumamı isteyen gözleri gözlerime buzdan bile yakıcı soğukluktaki demire yapışan ten gibi yapışmıştı.


Benim için onu korumak, ruhu çalınmış bir çocuğa şiir yazmak kadar zordu.

Ya da o çocuğu yaralamak kadar kolaydı... Fakat ben yaralı çocuğu öyle çok iyileştirmek istiyordum ki sıcak nefesi kalbime çarpan çocuğu görmezden geliyordum.
Oysa ikiside sadece çocuktu. İkisi içinde uzatılan bir yardım eliydim ancak gücüm sadece birini korumaya yetiyordu.

Ben tek bedende iki çocukla yaşayamıyordum.

Kalbi yaka yaka eriten bir buseyle kavuşan çiftin ayrılması kadar acı vericiydi gördüğüm kanlı beden. Doğuştan körmüşümde sanki ilk defa görebilmişim gibi dikkatli bakıyordum Aybars'ın gömleğindeki kana. Kendi sözcüklerimin arasında kaybolmuştum.


Ben korktuğumda dilim tutulurdu, o kadar nefret ederdim ki konuşamamaktan karşımdakinin kendini haklı çıkarmasına fırsat verdiğim için kendimi yumruklamak isterdim. Şimdi yine susuyordum çünkü korkmuştum. Aleda'nın başına bir şey gelmiş olma ihtimalinden deli gibi korkmuştum ve hissediyordum, kötü şeyler olmuştu.

Soluğunu kestim, çenemi dikleştirdim ve başımı Boysan'a çevirdim. Yakamoz mavisi gözleri gözlerimde bir ruhun bedenden ayrılması kadar kısa oyalanmıştı. Sert ve sağlam adımlarla arkadaşının yanına gitti. Elini destek vermek için omzuna koydu ve sertçe yutkundu.

"Noldu kardeşim, anlat bana." başını bana çevirip gözlerimde oyalandı ve tekrar Aybars'a döndü. "Aleda nerede?" Benim sormaya cesaret edemediğimi anlamış, benim yerime sormuştu bu soruyu. Kendimi güçlü durmaya zorlayıp bir kaç adım onlara yaklaştım. Duyacağım cevap avuçlarımda atışları yavaşlayan kalbi ya durduracak, ya da can verecekti.

"Biz kaza yaptık, o iyi değil abi o hiç iyi değil. Ben onu korumak istedim ama o..." Aybars devam edemedi.
Beynim darmaduman oldu, avuçlarımdaki kalbin atışları durdu ve dilim lâl oldu. Boysan Aybars'ı çekip sarıldığında tek istediğim  Aleda'ya böyle sarılmaktı.

"Nerede?" diye sordu Boysan. Şuan susmam hiç iyi değildi, şoku atlatınca kimseyi umursamadan olay çıkaracağımı biliyordum. Aybars arabasını işaret edip gözlerini yumdu. Arabaya doğru yürüdüğümde her şeyden soyutlanmış gibiydim. Arabanın yanına geldim ve nefesimi tutup arka kapıyı açtım. Koltukta  yatan Aleda'yı görmem gözyaşlarımın gözlerime hücum etmesini sağlamıştı. Her ne kadar ağlamamaya çalışsamda en doğrusunun zehrimi akıtmak olduğunu biliyordum.

SÜVEYDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin