Bölümü okumaya başladığınız tarih?
SÜVEYDA 7. BÖLÜM ;Gözleri, gözlerime denizin dibine atılan paslı çapanın kayaya takıldığı gibi takılmıştı. Boysan Atalay fazla konuşmaz bakarak anlamanızı beklerdi. Ama çoğu zaman anlaşılmayı beklemek hayal kırıklığı ile sonlanırdı ve bunun da onlardan bir farkı olmadı. Boysan'ı anlamadım. Nefesi nefesime bu kadar yakın olmamalıydı. Nefesi nefesime karışmamalıydı. Kokusu içime bu kadar dolmamalıydı.
Kokular, insanlara anılarını hatırlatırdı. Bana göre her yeri, her kadını, her adamı, her çocuğu, her şehiri ve hatta insana evini hatırlatan bir koku vardı. Boysan Atalay'ın okyanus kadar ferah ve ferahlığına zıt olarak iç yakıcı kokusu başımı döndürmüştü. Doğrularak tekli koltuktan ve içimi yakan kokusundan uzaklaştım. Telefonum çalmayı çoktan bırakmıştı.
Cennet kokuyorsun ama cehennem gibi her zerreme ateş yağdırdın.
Biraz önceki cümleleri kafamın içinde nereye gittiğini bilmeden sadece özgürce uçan kelebekler gibi uçuştu.
Gerçeklikten uzak bir gülümseyi dudaklarıma yerleştirdim. "Bu cümlelerini iltifat olarak kabul ediyorum." dedim. Telefonuma gelen bildirim sesiyle olaydan tamamen koparak telefonuma odaklandım. Bilinmeyen bir numara tarafından defalarca aranmış ve bir mesaj almıştım. Mesaj bir videoydu ve altında "Bu küçük kızın son gülüşleriydi, yanındaki sevgilin yüzünden." yazıyordu.Kafamı kaldırıp Boysan'a baktığımda gözlerimde hangi ifadeyi gördüyse, endişe, korku veya sadece anlam verememenin verdiği boşluk bilmiyorum. Oturduğu mavi koltuktan kalktı ve dibimde durdu. Kafamın üzerinden telefonuma baktığında videoya tıkladım. Video küçük, en fazla 7 veya 8 yaşlarında upuzun acı kahve saçları olan bir kız çocuğunu kadraja almıştı. Kız çocuğu upuzun saçlarını rüzgarla beraber dalgalandırarak bahçeye kurulmuş trambolinin üzerinde kahkahalar atarak zıplıyordu.
Boysan'a baktığımda nefes bile almadan videoyu izlediğini gördüm. Kız çocuğunun çığlıklarıyla tekrardan videoya döndüm. "Abiii!! Çabuk indir beni burdan, kedi gördüm sevemeden kaçacak." kız çocuğundan çok daha büyük muhtemelen 14'lerinde olan mavi gözlü sarışın bir erkek çocuğu kadraja girdi. Kamera biraz daha yakınlaştığında çocuğun Boysan'a benzerliği karşısında ağzım açık kaldım. Benzerlik değildi, bu çocuk kesinlikle Boysan Atalay'ın ta kendisiydi!
Boysan'a çevirdiğim gözlerimin ne kadar şaşkın baktığını ve bunun gözle görülür olduğunu biliyordum ama Boysan zaten gözlerini yumduğundan yüzümü göremiyordu. Nefesleri düzensizleşmişti. "Abi hadi çabuk ol gidecek, zaten hep kaçıyorlar benden!" Boysan, yani videodaki küçük oğlan hızla kız çocuğunun yanına gitti ve onu kucaklayıp trambolinden indirdi. Küçük kız çocuğu bütün masumluğuyla kedinin peşinden hızla koştu ve kadrajdan çıktı.
Videodaki küçük adam koşan kızı videodan bile çok sevdiğini anlayacağınız duygu yüklü gülümsemesiyle izledi. Video küçük adamın kamerayı fark edince mavi gözlerini kameraya dikerek, "Hey!" diye bağırmasıyla bitti. Telefonumu kapattım ve arkamı dönüp tamamen Boysan'nın karşısında durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
AcakBu kitap küfür, cinsellik, şiddet ve yetişkin içerik barındırmaktadır. Çocukluğu kan ağlayan birinin acılarını gözüne sokarsanız, o acılar onu yavaş yavaş öldürür. Acılarını yok etmek için kan akıtır. Başkalarının değil , kendi kanını akıtır. Sanar...