Taehyung sabah erkenden kalktığında güneş yeni kendini belli ediyordu. Göğüsünde uzandığında adama bakıp dudaklarını birbirine bastırdı ve gülümsedi. Dün gece yaşadıkları aklına gelince karnına ağrı giriyordu. Kalçasındaki ağırıyı umursamadı bile, çünkü o kadar güzel saatler geçirmişti ki kalçasının acısını unutuyordu. İkisi de çıplak şekilde uyuyorlardı ve bundan asla rahatsızlık duymamışlardı.Taehyung, uyuyan sevgilisini yavaşça öpüp onu uyandırmadan kalktı yataktan. Odadaki dolaptan sevgilisinin bir tişörtünü alıp banyoya adımladı. Kısa bir duştan sonra üzerine giydiği gri tişört oldukça bol geldi kendisine. Uzunluğu hemen kalçasının altında bitiyordu. Bunu umursamadan ıslak saçlarını elleriyle karıştırıp mutfağa doğru adımladı.
Bugün için planları çoktan kafasında yaptı. İlk önce Jungkook'la beraber çok güzel bir kahvaltı yapmak. Daha sonra tüm günlerini evde geçirip film izlemek, yağmurlu havada sıcak sütlü kahve içmek ve doya doya sevgilisini öpmek. Tüm bunları planlarken elbette ailesine haber verip tüm gün Jimin'de olacağını söylemişti.
Kahvaltı için ne yapsam diye düşünürken aklına krep yapmak geldi. Gerekli malzemeleri çıkarıp yapmaya başladı. Yarım saat sonra krepler hazır olduğunda buzdolabından çikolata ve bal çıkardı. Süs için ise muzu tercih etti. Hemen sonra yumurta rulo ve taze meyve suyu sıkıp, tüm hazırladıklarını tepsiye koyarken Jungkook sessizce mutfağa geldi.
Jungkook sevgilisini arkadan görmüştü. Bir süre izledi karşısındaki güzelliği. Gri tişörtü çok yakıştığını düşündü esmer adama. Gözleri çıplak esmer bacaklarda gezdi ve yutkundu. Karşısındaki güzelliğine dayanamayıp yanına yaklaştığına arkadan beline sarılıp bol tişörtün açıkta bıraktığı esmer boynu öptü uzunca.
"Günaydın güzelim"
"Yah Jungkook niye geldin, sana sürpriz hazırlıyordum, odamızda kahvaltı yapacaktık"
Taehyung sızlanmaları ve tatlı bir şekilde konuşması Jungkook'un çok hoşuna gitti. "Uyanıp seni yanımda görmeyince endişelendim"
Jungkook suş aldıktan sonra üzerine sadece siyah baksır giymişti. Islak saçları esmer boyna düşüyor Taehyung bu durumdan oldukça huylanıyordu.
"Seni bırakıp gittiğimi sandım değil mi?" Taehyung kıkırdayıp hazırladığı tepsiye son kez baktı ve bedenini Jungkook'a çevirdi. Ayak parmaklarıyla yükseldi "Seni asla bırakmam ki" ince dudakları öpüp geri çekildi.
"Beni bırakmayacağını biliyorum. Bensiz yapamazsın artık" Jungkook tekrar dudaklarını birleştirdi ve emdi dolgun dudakları. "Bensiz yaşayamazsın" tekrar ve tekrar öptü.
"Biliyorum" dedi Taehyung "Sende bensiz artık yaşayamazsın" tezgaha dönen Taehyung tepsiyi aldı.
"Senin için hazırladım"
"O zaman afiyetle yiyelim"
Mutfakla bir olan salona geldiklerinde, kanepede yerlerini aldılar. Taehyung yaptığı kahvaltılık tepsiyi kucağına koyup krepten bir tane aldı ve sevgilisinin dudaklarına yaklaştırdı.
"Tadına bak hadi"
Jungkook sevgilisini kırmayıp bir ısırık aldı. Dudaklarına bulaşan çikolataya bakıp gülen Taehyung baş parmağıyla Jungkook'un dudaklarını sildi ve parmağına bulaşan çikolatayı emdi.
"Gerçekten yediğim en iyi krep"
"O kadar beğendin mi!"
"Evet bebeğim hayatım boyunca senin kreplerini yiyebilirim artık"
Taehyung gururla güldü. Sevgilisine ilk yaptığı yemekte başarılı olmuştu. Kendisi de ballı olan krepten bir ısırık aldı "Bugün ikimiz için çok güzel planlar yaptım" dedi.