06

285 13 30
                                    

This is not a start for us- by Remus lupin-

Sabahın ilk ışıkları yüzüme girerek keyfimi kaçırmıştı, fakat yine de başındaki ağrı her duyguya daha baskın çıkıyordu. Gözlerimi hafifçe aralayıp etrafa bakındım, ne ara buraya gelmiştim?

Kafamı yaslandığım yere göz attığımda çığlık atma istediğimi bastırmak oldukça zordu, çünkü Sirius'un yatağında, hatta omuzunda uyumuştum. Ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu ve öğrenmekten deli gibi ödüm kopuyordu.

Yavaşça doğrulup dolabıma ilerledim, saat oldukça erkendi fakat ödevlerimi son kez kontrol etmemiştim, bu yüzden hızlıca hazırlanıp kütüphaneye ilerledim. Aslında tek yapmaya çalıştığım yüzleşme vaktini geciktirmekti. Çünkü bir şey söylediysem ya da yaptıysam Sirius bunu yüzüme vurmaktan asla çekinmezdi.

Birkaç saat aralıksız ödevleri kontrol ettikten sonra mecburen kalktım, daha fazla geçiştiremezdim çünkü geç kalacaktım. Ayaklarım geri geri gitmek istese de cesur olmam gerektiğini hatırlayarak sınıfa girip etrafa bakındım. James ve Peter yan yana oturmuştu, yani Sirius'un yanına geçmem şarttı. Korktuğumu belli etmeden yanına oturup gülümsedim.

"Günaydın."

"Sabah niye erkenden çıktın?"

"Ödevlerim tam değildi, kütüphaneye uğradım."

Bir şey söylememi beklercesine bana bakıyordu fakat ne demem gerektiğine dair hiçbir fikrim yoktu. Her an 'nasıldım' diye soracak ruh hali içinde olduğunu belli etmesine rağmen her zamanki Siriustu.

"Tamam."

Profesör Minerva'nın derse girmesi ile sessizlesen sınıf ortamı tamamen geriyordu. Neden Henry'nin odasında uyanmamıştım ki!? Lanet olası alkol toleransim yüzünden ne olduğunu bilmiyordum. Profesörün derse girmesi ile odaklanmaya çalışarak gözlerimi tahtaya diktim.

"Bugün sözsüz büyüler ile alakalı bir ders yapmamız gerekiyordu fakat 3. Sınıfta bir boşluk kaldığını ve bazı bilgilerin tam oturmadığını fark ettim. Bu yüzden sizlerle korkularımızı yenmek amacıyla programlanmış bir büyü deneyeceğiz, bilen var mı?"

Lily'nin eli havaya kalktığında korkuyla titredim, herkes anlardı.

"Evet, bayan Evans."

"Ridiculous, efendim."

"Güzel, göstermek ister misin?"

Lily sakince kalkıp tahtaya adımladı, profesör dolabı açtığında buhar hızlıca koca bir yılan şeklini aldı. Lily bozuntuya vermemeye çalışarak büyüyü başarılı bir şekilde yerine getirdi.

"Güzel, gecebilirsin. Sıradaki gelsin."

Endişeyle asamı tuttum, ay'i düşünmemeye çalışarak dolaba baktım, ise yaramıyordu. Profesör dolabı açtığında karşımda dolunay duruyordu, dönüşme korkusu tüm bedenimi ele geçirmişken korkarak bakmaktan başka bir şey yapamıyordum. Birkaç saniye içinde önüme geçen beden hızlı bir büyü ile ay'ı yok ederken sakince kafamı kaldırdım.

Sirius sakin olmamı söylercesine gözlerime baksa bile bunu yapabileceğimi sanmıyordum. Ağlamaklı bakışlarla yerime geçip gözlerimi tavana diktim, rezil bir insandım.

Dersin sonuna kadar kimseyle göz teması bile kurmamıştım, o kadar korkuyordum ki tek yaptığım şey bir an önce kaçmaya çalışmaktı. Hızlı adımlarla odama ilerlerken kolumdan bir kolidorda çekildim, çığlık atmak istesem de ağzımı kapatmıştı.

Karşımdaki kişiyi görmeye çalışarak çırpındıkça daha çok bastırıyordu. Çırpınmayı bıraktığımda ağzımı açıp karşıma geçti. Sakin olmaya çalışarak yüzüne baktığımda Severus kesinlikle görmeyi beklediğim kişi değildi.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"

"Birkaç soru soracaktım."

"Düzgünce çağırmak diye bir şey var, ne bu? Mafya mısın sen?!"

"Çok konuşmak yapman gereken bir şey değil Lupin."

"Yoksa ne olur?"

"Evans'a James ile kavga ettiğimi kim anlattı."

" Ne bileyim ben ?!" Biliyordum, Sirius anlatmıştı.

"Söyle"

"Rüyanda görürsün, gidiyorum ben."

Severus hızlıca kolumu kavrayıp bana yumruk attığında sendeledim.

"Anlat."

"Bırak yoksa çığlık atarım!"

"Küçük sırrın yayılsın istemiyorsan çeneni kapat Lupin."

***

Yazamıyorum kilitlendim resmen...

Need your LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin