SANANE!

850 31 4
                                    

Sabah uyandığımda başım çatlıyordu. Dün o kadar içmiştim ki hala etkisi var gibiydi. Şifon-yerden telefonumu aldım. Ohaa inanmıyorum olamaz! Saat 10:00 ve benim 09:45'te toplantım var. Hemen yataktan kalktım. Dolaptan siyah, dizimin üstünde biten elbisemi aldım zaten gecikmiştim bide kıyafet seçemeyecektim. Elbiseye uygun çanta ve ayakkabıyı da çıkardım. Koşa koşa banyoya girdim, elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra saçımı güzel bir at kuyruğu yaptım. Odaya koşarken ayağımı kapının kenarına çarpınca çığlık attım ama aldırmadan hemen üstümü giyindim, saat 10:30 du. KAHRETSİN! Arabamın anahtarını aldım. Tam kapıdan çıkacakken Arda odasından çıktı.

- Arya dün gece hakkında konuşmamız gerek.

Bu çocuk beni delirtecek offf.

- Arda toplantıya geç kaldım. Biliyorsun zaten lisede yeni öğretmenim başka iş bulamam bu yüzden yetişmem lazım.

-Tamam o zaman sonra konuşuruz canım.

- Ne diyosun sen ya?! Ne sonrasından bahsediyorsun sen? Konuşacak bişeyimiz kalmadı bizim, çekil şimdi önümden!

Zeynep yataktan yeni kalkmış bir tipte yanımıza geldi.

- Ne oluyor yaa?

- Kusura bakma Zeynep'cim. Arda'nın kendini affettirme çabaları işte. Neyse ben çıkıyorum çok geç kaldım.

Hızlıca merdivenlerden indim. Dün gecenin hayal kırıklığı hala üzerimdeydi, hala canım çok yanıyordu. Arabaya bindim, aslında lise bize çok yakın, normalde yürüyerek giderim ama çok geciktim.

xxxxxxxxxxxx

Okuldan içeri hızlı adımlarla girdim. Toplantı odasının kapısını çaldım. Açıkçası birazcık korkuyordum çünkü müdür baya bi disiplinliydi.

- Çok özür dilerim ben.......( tabiki de ingilizce söylüyorum ;))

- Arya çok geç kaldın ama sen iyi bir öğretmensin yani ders anlatmana demiyorum, kolejimize iyi para kazandırıyorsun. O yüzden bu seferlik affediyorum. Zaten seni ilgilendiren çok önemli bişey yok. Sonuçta burada kalıcı değilsin. Gecikmen iyi olmuş.

- Ben tekrar özür dilerim. Siz devam edin.

Kapıyı nazik ama sinirli bi şekilde kapattım.

- Allahım ya! Kızıp bağırsaydın daha iyi. Neymiş geçiciymişim bok geçiciyim.

- Aaaaaa! Hiçbir öğretmene böyle şeyler söylemek yakışıyor mu?

Gelen sese doğru döndüm ve küçük bir şok yaşadım çünkü bana seslenen çocuk çok yakışıklıydı ama bana söylediği şeyi hatırlayınca bir şok daha yaşadım.

-Sen Türk müsün?

- Evet Türkçe konuşuyorum.

-Bir İngiliz de Türkçe konuşabilir. Seni bu okulda hiç görmemiştim.

- Bana laf sokma çünkü sen zararlı çıkarsın. Evet beni hiç görmemen normal çünkü çirkin insanların karşısına pek çıkmam.

-Gerçekten seninle uğraşamayacağım. Hayatım darmadağın ve kimseyle tartışmak istemiyorum.

- Ne o bana laf sokamayacağını anlayınca böyle bi bahane mi uydurdun?

- Çeneni kapar mısın?

12 dakikadır asansörü bekliyordum ve hala gelmemişti bu yüzden merdivenlerden aşağı inmeye başladım. İsmini bilmediği çocukta arkamdan geliyordu. Son basamakta topuklu ayakkabımın topuğu kırıldı ve ayağımı burkuldu. Tam düşerken ismini bilmediğim çocuk beni belimden yakaladı. O an içim titredi neden bilmiyorum belki eli belimde olduğu için belki de.... ( ohaaa Arya daha tanımıyorsun bile.) Hemen olayı ciddiye bağladım.

GECENİN AYDINLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin