ÖLÜM

79 7 2
                                    


VOTE:6

YORUM: 7

Babaannem ben küçükken çok nasihat verirdi. Örgülü uzun saçlarımı okşar, kucağına oturtturur, öğütler verirdi ama en çok "İnsan hayatı boyunca yaptığı suçların cezasını ölmeden birkaç saat önce çeker" derdi. Hıh... Suç mu, bende o kadar çok var ki ölmeden önce çekeceğim acıyı düşünemiyorum, tabi ki de şu andan bahsediyorum. İliklerime kadar işleyen soğuk zincirlendiğim sandalyede hareket etmemi iyice zorlaştırıyordu. Sandalye dediğime bakmayın bu sandalye Bathtaki en büyük Katolik kilisesinin çatısında.

Ölüyorum kim olduğunu bilmiyorum az önce vurulduğum kasıklarımı hissetmiyorum. Acı yok, ölüm var.

" Kimsin sen? Benden ne istiyorsun?"

Uzun boylu, iri yapılı bir adam, yüzüne bakmaya tiksiniyorum. Yüzünde bir sürü dikiş izi var. Sanki hepsi farklı intikamların izleri.

"Ben Türkiye'den geldim. Görevim seni öldürmek. Sonra da bir ormana gömmek. O kadar zayıfsın ki seni öldürmem çok kolay olacak. Hee bu arada seni neden öldüreceğimi soracaksan, orası karışık belki sonra anlatırım."

"Allah belanı versin! Şu an benim için en iyi olan şey beni öldürecek olman çünkü artık bir sebebim yok, yaşamak için bir sebebim yok! Bir ailem yok, bir sevgilim yok, bir hayatım yok belki de bir yıl sonra bir beynim bile kalmayacak. Ben zaten ölüyorum sense bana yardımcı oluyorsun. Sağ ol !"

Kasıklarım çok ağrıyordu. Artık dayanamadım o acıyla gelen çığlığımı tutamadım.

"Yazık canın mı yanıyor? Bu acı daha ne ki ben - "

Gözlerim kitlenip yere odaklandı, yerde cansız yatan o adama. Bu fazlaydı çok fazlaydı.

"Arya , Arya iyi misin? Bana bak, hadi güzelim hastaneye gidelim."

Tanımadığım bir çocuk bana neden böyle diyordu kimdi o?

"Sen kimsin? Adımı nerden biliyorsun?"

"Arya saçmalama sen sadece şoktasın ben Arda senin sevgilin yani eski sevgilin."

"Ben neredeyim? AAAAA! Kan , kan akıyor! Ben- bana ne oldu?"

Burası neresi? Allah'ım delireceğim !

"Tamam şimdi hastaneye gidiyoruz . Arya sakın uyuma hayır hayır uyumamalısın! ARYAAA!"

*******

BİB-BİB-BİB-BİB-BİB

Kalbimin hala attığını gösteren şu ses artık sinirimi bozmaya başlamıştı. Hastanedeydim Bay Maxwell başımda durup kendime gelmemi bekliyordu.

"Arya sana iyisin demek isterdim ama durumun çok kötü. Arda şokla onu hatırlamadığını sanıyor ama beynindeki o hasar çok büyük ve daha kötüsü senin beyninde tümör yokmuş sen Alzheimersın. Çok üzgünüm."

"Siz yine de kimseye söylemeyin. Ayrıca tebrik ederim çok moral verici bir konuşma oldu."

"Emin misin? Bak bu çok tehlikeli Arya sen ölüyorsun, bir doktor olarak hastamın gözlerimin önünde eriyip gitmesine izin veremem. Neyse ben Zeynep'i çağırayım çok üzüldü."

Tehlike ha? O tehlike ne hali varsa görsün. İster gelsin beni bulsun isterse de beni yok sayıp geçsin.

"Canım arkadaşım! B- ben çok üzgünüm. S-sen b-bunu hak-hak etmiyorsun. Ç-çok üzgünüm ."

"Ben mi hak etmiyorum? Bunu sadece ben hak ediyorum."

Zeynep bu sefer hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ben iyiydim neden bu kadar ağlıyordu.

"Sen bilmiyorsun, ç-çok üzgünüm , nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Senin- senin...."

KISA BİR BÖLÜM OLDU BİLİYORUM BUNUN İÇİN ÜZGÜNÜM, FAKAT GERÇEKTEN ÇOK YOĞUNUM BU BÖLÜMÜ DE BİR GECEDE YAZDIM. SİZLERİ SEVİYORUM.

ACABA ZEYNEP ARYA'YA NE SÖYLEYECEK FİKİRLERİNİZİ BEKLİYORUM. BİLİYORSUNUZ YORUMLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECENİN AYDINLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin