-5-

956 43 94
                                    

Evet bölümü ben başlatıyorum yine haydi bismillah-leay
______________________

Abi bu mal Leayla sesli konusuyoz suan ve kitaba ben baslicam dedi ama geri zekali arkada dans falan edio mal iste bu yuzden yine ben yazcam~ella

////////////

Mikey gözlerimin içine sakin ol dercesine bir bakış attı.

Hayır... O çocuğun ağzına sıçacaktım.

Arkamı dönüp Baji'ye baktığımda yerden kalkmaya çalışıyordu. Abim ise Baji'ye yardım ediyordu. Gülüp şunu dedim "Amına koyacağım senin, işim burada bitmedi" deyip.

Hızlıca durduğumuz yerin aşağısına atlayıp yürümeye başladım Toman üyeleri aralarında benim hakkımda konuşuyordu. Ve birden Mikey arkamdan bağırdı, sesi sertti...
"Mekânımdan bu şekilde gidemezsin, Akiko Ryuguji İnsan gibi bir açıklama yapacaksın. Zorundasın."

Cevabımı şu şekilde vermiştim.
"Sikimden ibaret mekânın mı? Hah, bence bu işi bırakmalısın Manjiro Sano" demiştim.

Herkes şaşkınlıkla bana bakıyorken hızlı adımlarla yürümeye başlamıştım. Abim ise sanırım onları sakinleştirmeye çalışıyordu.

Sanırım ağlayacaktım? Toman'dan ayrılır ayrılmaz koşmaya başladım ve yine o çocuğu gördüm. Bu orospu çocuğu ne diye sürekli önüme çıkıyordu? Bir şey demeyip koşmaya devam ettim.

Bir süre sonra Hattori'nin evine gelmiştim. Sanırım babası tehlikeli işler ile ilgileniyordu fakat Hattori'yi uzun zamandır tanıyordum. Kötü bi' şey olacağını sanmıyorum. Ayrıca bildiğime göre son bir kaç ay önce ayrı eve çıkmıştı. O adrese gelmiştim bende. Kapıya vurduğumda Hattori açmıştı.

Bir şey demeyip sarılmıştım. Ardından eve geçip olanları anlatmaya başlamıştım.

"Anladım, fakat bu çocuk neden sana haddinden fazla takmış?"

"Bilmiyorum ama onun yüzünden başıma kötü şeyler gelebilir"

Hattori dediğime karşılık
"Böyle bi' şeye izin vermem, Akiko." Dedi.

Az da olsa mutlu olmuştum, Hattori'yi çok seviyordum. Resmen kendimden bir parçamdı.

Bu şekilde baya konuşmuştuk. Artık akşam olmuştu. Telefonuma baktığımda abimler kaç kez aramıştı, pekte takmamıştım. Fakat abimin hatrına onu aramaya karar verdim.

Hattori bu sırada bize kahve yapmaya gitmişti.

İlk arayışımda açmıştı, resmen nöbet tutuyor gibiydi. Fakat açan abim değildi. Bu Mikey'di...

"Alo, Akiko. Ne yaptığının farkında mısın?"

Sinir sorunlarım vardı. Bunu abimin bildiğini sanıyordum? Neden onlara söylememişti? Bir şey demeyip telefonu suratına kapattım. Büyük bir iç çekip her zaman ki gibi bağdaş kurmuştum. O sırada Hattori kahveleri getirmişti.

Kendi kahvemi elinden alıp gülümsemiştim, çok iyi geliyordu bu çocuk bana. Kahvemi içmeye başladım

"Bi' şey mi oldu? Gergin gözüküyorsun."

"Abimler kaç kez aramış, içi rahat etsin diye abimi aramıştım ki Mikey açtı. Bu yüzden moralim biraz gerildi."

"Takmamaya çalış, eğer bir şey olursa ben hep buradayım. Ayrıyetten Mikey kim oluyor be? Sen koskoca Akiko Ken'sin" demişti.

Bu dediğine gülmüştüm. Neyse kahvemi bitirdiğime göre artık eve gitmem lazım. Yoksa abim cidden endişelenir de. Telefonu Mikey'in açtığına göre aynı yerdeler? Aman bana ne. Ben yine de eve gideyim de abim gelirse içi rahat olsun.

𝑺𝑯𝑰̇𝑻𝑯𝑶𝑳𝑬 / Manjiro Sano Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin