-17-

368 19 9
                                    

Dm'den çok takipçim ve okurum yazdı, bu yüzden bi devam edesim geldi. Zaten edecektim fakat kısa süreliğine ara vermiştim. Her neyse kitaba geçiyorum o zaman.

Anın bozulmasına neden olan şey abimin yanımıza birden gelmesiydi.

"Ne oluyor lan burada?"

Mikey bıkmışçasına benden ayrılarak sinirle abime baktı.

"Güzel zamanda geldin Ken-chin."

İroni yaparmış gibisinden söyledi, tabi ben sıcaktan ve utancımdan patlayacaktım. Hemen yerimde dikleşip abime neden geldin dercesine bakmaya başladım.

"Tamam o zaman, size güzel bir sürprizim varr." Demişti abim, ama bana gıcık edercesine bakıp gözlerime odaklandı.

"Ne oldu be?" Deyip surat yapmıştım, Mikey'de bizi köşesine çekilmiş izliyordu.
"Neymiş o haber Ken-chin?"
Mikey bunu dedikten sonra o da bana bakmaya başladı, aynı bakışlarla. Sikecektim amk. Ne olmuştu şimdi kesin Mikey'de biliyordu.

Gerilip "Ne oldu amına koyayım? Söylesenize." Dedim.

Birden bire abimin
"OKULA DEVAM EDİYORSUNN AKİKOOOO!"
Demesi ile yerimden zıplayı verdim, o an sanki büyük bir boşluğa düşmüş gibi hissettim. İçimde kıvılcımlar koparken düpedüz abimin gözlerine odaklanıp durmuştum. Ağzım açık öylesine aynı pozisyonda haraket etmeden bekliyordum. Okula bir süreliğine ara vermiştim şu olaylar yüzünden. Yeniden başlamak cidden istemiyordum.

"Akiko, noldu şimdi? Kaldın öyle." Mikey'in kıkırdayarak bunu demesi sinirlerimi daha çok alt üst etmişti.

Aniden sinirle bağırıp
"GİTMEM BEN ORAYA."
Abim suratını ekşitip
"Niyeymiş o? Yarından itibaren başlıyorsun, hatırlatırım bugün pazar canım."
Hassiktir hassiktir, ne yani o ineklerin yüzünü mü görecektim şimdi? Hayır, olamaz.

"İstemiyorum bi kere."
Deyip ayaklandım, üstümü düzeltip
"Çok istiyorsan sen git lan köle."
İçimden gelmişti köle demek, umarım dövmez diye düşünürken.
Beni şaşırtıp cevabını devam ettirdi.
"Ben değil ama Mikey'de başladı, okulların bitmesi yaklaşmasaydı onun okuluna kayıt olurdun."
NE? HAYIR. BEN MİKEY'İN OKULUNA GİDEMEZDİM! Neyseki yaz tatiline son 1 ay kalmıştı, bu yüzden kendi okulumda devam edecektim.
Oh mis ne güzel.

"Ee ben acıktım, konuşmanıza da doyum olmuyor ha." Deyip o da benim gibi ayağa kalkmıştı, yanımda belirip önümden mutfağa yürümeye başladı. Gözlerimi devirip geri koltuğa yayıldım ve telefonumu elime aldım.
Abimde bana salakça bakıp Mikey'in yanına mutfağa yol aldı, ikisi de mal amk, birbirlerini bulmuşlar. Bende ne yapayım yani Himeta'yı aradım.

Himeta telefonu 4. Çalışta açmıştı. Açar açmaz
"Aaaalooovvv." Diye Neşeli sesimle evde bağırmıştım.
Himeta buna karşılık pekte sıcak değildi.

"Ne oldu Akiko?" Deyip derin bir nefes almıştı.

"Hiç öyle arayayım dedim, sesin neden kötü?"

"Kötü değil, biraz hasta oldum o kadar."
Sesi hasta gibi çıkmıyordu ki, sanki bi şey olmuş gibi konuşuyordu. Sanki benden nefret ediyormuş gibi.

Boşverip telefonu suratına kapadım, benle düzgün konuşacaktı yoksa cidden işler değişirdi. Bir kaç dakika telefonda oyalandım ve Mikey'in yanıma gelmesiyle yerimden sıçradım.

"Napıyorsun sevgilimm~~"

"Az yavaş ol amına, ödüm bokumdan çıktı" deyip tip tip bakmaya başlamıştım.

𝑺𝑯𝑰̇𝑻𝑯𝑶𝑳𝑬 / Manjiro Sano Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin