Bir Doga Hikayesi

Polisler

Bir Doğa Hikayesi

Doruk: Saçmalama be Irmak akıllı kızdır bilirsin.
Ayşenur: Burtcan da çok iyi rol yapıyor ama.
Doruk: Dur bekle bizimkiler çağırıyor.
Ayşenur: Neredesiniz siz ya? Furkanlarda mı?
Doruk: Ne Furkanları sokaktayız.
Ayşenur: Bu saatte? Saat gece 11 olmuş!
Doruk: Farketmez, hadi iyi geceler.
Ayşenur: iyi geceler.

Mesut: Kimle konuşuyordun lan?
Doruk: Ebenle! Kimle olcak babamla.
Dodo: Tamam abi napıyoruz bir planımız var mı?
Baran: Tamam abi dövek yani.
Mesut: Bana uyar beyler! Senin muşta nerde la dodo?
Baran: Hop Hop Hop! Yavaş olun o kadarda değil.
Mesut: Karışma bi kanka bi daha bulaşamaz hem.
Dodo: Benim arabada muştalar.
Doruk: E getir öküz gibi bakacağına.
Dodo: İlk senin ağzına vurcam onla doruk zaten.
Doruk: Benim dayım astsubay, hahahahahah!
( Herkes güler ).

Dodo muştayı getirmişti. Dört taneydi. Baran kullanmak istemedi. Çıkmaz sokağa doğru Dodo'nun arabasıyla gitmeye başladıklarında saat 12'yi bulmuştu.

Baran: Aslında bir yandan da istemiyorum. Çok büyüyecek bu konu.
Mesut: Büyüsün kanka büyüsün.
Dodo: Biz hep arkandayız kardeşim.
Doruk: Çüş!
Dodo: O yanlış anlayan beynine sokuyum amk. Kim içki aldı lan buna?!
Baran: Vallahi çok ısrar etti amk. Almıcaktım yoksa.

Doruk arabanın içinde gülüp duruyordu. Buharlı cama parmağıyla sapık şeyler çiziyordu. Kafası güzel olmuştu yani. Mekana geldikten sonra orada arabanın içinde beklemişlerdi. Burtcan'lar gelmişti. Mesut direk ineceği anda Baran kolundan tuttu ve " Mesut, yavaş ol abi tamam mı? Milletin kulağına bir şey gitmesin." Öne bir baktılar Dodo çoktan inmişti pat küt girişiyordu. Hemen Baran ve Mesut'da koştu. Kanlı bir dövüştü. Dövüşürken polisler geldi. Çıkmaz sokağın köşesinde oturan kişiler polis çağırmışlar. Hepimizi kelepçeleyip göz altına aldılar.

Karakol'da...

Memur: Adın ne kardeşim senin?
Burtcan: Burtcan efendim.
Baran: Yalakalık yapma lan!
Memur: Haddini bil! Neden kavga ediyordunuz siz?
Burtcan: Şakalaşıyorduk.
Doruk büyük bir kahkaha patlattı ve kahkahalar içinde" Şaka diyo lan hahahahhaa".
Memur: Şunu çıkartın şuradan.
( Doruğu çıkarttılar)
Memur: Bu muştalar ne o zaman Eşşşşşşek!
Burtcan: Onlar benim ve arkadaşlarımın değil efendim.
Memur: kimin ya lan o zaman!?
Dodo: Benim muştalarım onlar efendim...