BÖLÜM 26

4.4K 345 40
                                    

"Ailemin bürosunun ortakları, onların orada olduğunu bilmiyordum. Ortaklarının oğlu ile evlenmek istiyorlar. Daha 18 yaşındayım ben. Şimdiden kiminle evleneceğimden kaç çocuğumun olması gerektiğine kadar karar veriyorlar... Bir abim var. Fransa'da şu an. Abim reşit olmadan önce bir sevgilisi vardı. Annem ve babam bilmiyordu. Abim alfa ve sevgilisi de alfa bu yüzden karşı çıkacaklarını biliyordu. Sonra abim sevgilisi ile mesajlaşırken annem görmüş. Abimi-abimi sırf başka bir alfa ile ilişkisi olduğu için psikiyatriste götürdüler. Her gün anti depresan ilaçları içiriyorlardı abime. Sevgilisinin maddi durumu normal gelirliydi ve bizim ailemiz için kabul edilemez bir şey bu. 2 yıl. 2 yıl boyunca abimi evden dışarı çıkartmadılar bile. Tek yaptığı bahçeye çıkıp çiçekleri ile ilgilenmekti. Benim onunla konuşmama izin vermiyorlardı. Sonra bir gün abim evden kaçtı. Reşit olduğu ilk gün evden kaçtı gitti. İlk başlarda sevgilisinin ailesi ile kalıyordu. Sonra annemler rahat bırakamayınca gittiler. Şimdi abimin bir çiçekçi dükkanı var, o alfa ile birlikteler hala. Alfası da uçak mühendisiymiş. Çok uzun süre önce konuştuk en son. 1 yıl kadar oldu galiba."

"Ailene saf nefret besliyorum güzelim. O insanlar yüzünden üzülmene katlanamıyorum. "

"Keşke... keşke bende senin gibi nefret edebilseydim. Her an babam saatini okşayacak annem oğlum diyecek diye beklemekten sıkıldım. "

Gözlerime baktı bir süre. O bakışlar dudaklarından önce konuştu. Ne yaparsam yapayım yanımda olacaktı. Bana böyle bakacak, düştüğümde kucağına alıp kendisi devam edecekti.

"Kucağıma gel."

Bedenini tekrar ayın ve gece lambalarının ışığıyla parlayan denize çevirdi. Bacaklarını aralayarak geriye yaslandı. Yutkundum. Tamam şu an sırası değil Jungkook. Taehyung karşında bacaklarını açmış, kucağına oturmanı beklerken kesinlikle davetkar gözükmüyordu.

Hareketsizliğimi hayır sanmış olacak ki bakışlarını kaçırırken ayırdığı bacaklarını eski haline getirdi. Neydi beni tutan? Ondan böyle uzak durarak ne yapmaya çalışıyordum? Neden her şeyi onun omuzlarına yüklüyordum?

Ani bir kararla hareketlendim. Her şeyi ondan bekleyemezdim. Pişman olmayacağımı biliyordum. Bu aptal hareketlerimi sergilemeyi bırakmalıydım. Durduk yere utanmayı kesmeliydim.

Kucağına, baldırlarının üzerine oturduğumda beklemeyen ifadesi ile elleri hemen belimi bulmuştu. Terleyen avuç içlerimi pantolonuma sürttüm. Ellerimi nereye koyacağımı bilemeyerek pantolonumda beklettim ellerimi. Hadi ama! Bu kadar gerileme gerek yoktu.

Şaşkınlığı yüzünden silinirken gülümsedi. Gecenin karanlığı, ayın sahte ışığı kayboldu ve güneş doğdu.  Bu gülümsemeye verebileceğim anlam çoktu. Fakat korkuyordum. Afili sözler bile anlatmaya yetmezdi.

Belimdeki elleri sahiplenici bir tutuş oldu. Yaklaşıp yanağıma oradan boynuma doğru kelebek öpücükleri bırakmaya başladı. Huylanarak başımı eğerek yüzünü sıkıştırdım. Dudaklarımdan kaçan kıkırtı sessiz araba içinde dağıldı.

"Yiyeceğim seni gerçekten! Bu kadar tatlı olmamalısın."

Geri çekilerek konuşması ile dudaklarımı birbirine bastırdım. Parmağını dudaklarını bastırdığım için öne çıkan gamzeme dokundurdu.
Başını koltuğa yaslayarak beni izlemeye başladı. Bende ona ayak uydurdum.

"Sana aşık olduğumda kurdum da seni benimsemeye başladı. Bazen öyle korumacı oluyordu ki beni kontrol etmeye çalışıyordu. Kızgınlığa girdiğimde annem evdeydi ve ben onun kokusunu aldığımda kusacağım sanmıştım.  Sonra bundan korkmuştum. Kim her gün annesinin rahat kollarından iğrenirdi ki?
Geçen gün seninle konuşmadan önce asistanımdan kahve istediğimi unutmuştum. Bir yerde onu da anlamaya çalışıyorum.  Ama olmuyor. Bu yaptığı saygısızlıktı. Üstelik tüm şirket sana olan aşkımı biliyordu. Birine sevdiğimi bilmesine rağmen feromon salgılaması hadsizlikti. O anın verdiği stresle düzgün bir açıklama yapamadım sana. Özür dilerim. "

Kocaman gülümsedim. Bana verdiği değer, her hareketimi tahmin etmeye çalışarak kendini ona göre ayarlaması, dediklerimi ikiletmemesi o kadar hoşuma gidiyordu ki anlatamıyordum. Sevgiye, ilgiye aç benliğim onunla dolup taşmıştı.

Dudaklarına dudaklarımı bastırarak geriye çekildim. Bel boşluğumu okşamaya başladığında bacaklarımda duran ellerimi beline sardım. Yüzümü boynuna gömerek derin bir nefes  aldım. Anında mayışan bedenim ve deltadan ilgi bekleyen kurdum huzurlu hissettiriyordu.

"Seni seviyorum alfa'm."

Bende seni demek istedim. Ama ilgisini alarak memnun olan kurdum ile çoktan uyuma aşamasındaydım.
Söylemesemde o biliyordu. Biliyordum, kurdumu hissediyordu.
Sadece ruh eşleri mühürlenmeden birbirini hissedebilirdi. Hayır. Ruh eşi falan değildik. O sadece güçlerini iyi araştırmıştı.

€€€

Çok berbat oldu bu bölüm sanki. Kontrol etmeden atıyorum.
Artık bitsin istiyorum😭
Evet yazarınız fazla ayran gönüllü birisidir. Bugün bu şeyi çok seviyorum derken diğer gün aynı nesneden nefret edebilirim bxkzbz.

Panomda bahsetmiştim fakat burada da bahsetmek istiyorum. Yeni bir kurgu yazacağım fakat şimdi paylaşmayacağım. Muhtemelen bu kurgu bitince paylaşırım bilmiyorum belki they are kim vampiresı bitirdikten sonra işte.

Örümcek adam kook yazmak istiyorum ama taehyung insan olsun istemiyorum. Şey gibi düşünün joker ve harley. Örümcek adamımıza da uygun bir karakter bulmalıyım. Latrodectus mactans (karadul) diye bir örümcek buldum siyah bir şey dedim acaba onu da örümcek adamın yanında mi yapsam? Bu da şey gibi batman ve şu batman ile olan kedi kadın mıydı neydi atıyorda olabilirim bzkzbz. İron man gibi zeki bir çocuk yapadabiliriz. Fikirlerinizi bekliyorummm. Ben çok kararsız kaldım bu yüzden hala yazmaya başlamadım.

Purpurit...

Delta's Love // TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin