Ahu abla ve el ele tutuşmuş bir adam kafeye girdi. Abime baktığımda umurunda değildi. Atlatmıştı demek ki.
"Ahu ablanın benim gerçek ablam olduğunu söylemeyeceksindir umarım."
Babam başını olumsuz anlamda salladı. Derin bir oh çektim. Bu sefer de babam
"Kuzenin." Demişti. Ne? Ya baba yapacağın plana. Bu durumda Ahu ablanın kuzenini ve belki de abimi ablam seviyor. Eskiden de belki hala abim de Ahu ablayı seviyor. Ahu abla bizi görünce yanımıza gelmişti. Tabi ki yanında ki çocukla gelmedi.
"Merhaba! "
Bizde aynı şekilde selam verdikten sonra babam
"Ahu, nasılsın?"
"İyiyim siz nasılsınız? "
"İyiyim bende. "
Bu sefer bizimle de aynı diyoloğa girmişti. Abimin yüzüne bile bakmamıştı. Hoop! Düşman değilsiniz. Bize selam veriyorsan ona da ver.
Ahu abla görüşürüz demiş ve gitmişti sevgilisinin yanına.
Babam" Kalkalım mı çocuklar? Eve gidip dinlenelim. Yarın yorucu bir gün olacak."
Neden kimse beni takmıyordu? Ben yeni aile veya gerçek ailemi istemiyordum. Babam beni takmamıştı. Kendi vicdanını rahatlatmak istiyordu. Bunun farkındaydım.
"Ben arkadaşlarımla buluşacağım."
İzin almaya gerek görmemiştim. Kafeden çıktığım da sahile yürüdüm. Sahil buraya yakındı. On dakika için de varmış olduğumda kayalıklara oturdum. Düşün Buse düşün. Ne yapabilirsin? Ben İstanbul'da ailemle mutluydum. Biyolojik ailem ile tanışmak demek burada kalıp onlarla yaşamak demekti. Ben burayı sadece tatiller de abim ve ablam ile geldiğimde seviyordum. Şimdi onlarsız asla kalmazdım. Babam ne kadar vermem seni dese de vermek zorundaydı. DNA testi yapılacak ve sonra onlar da mahkemeye başvuracaktı. Kimse Buse sen ne düşünüyorsun demeyecekti. Evet belki biyolojik ailem iyi birisi olabilirdi. Ama ben başka aile istemiyordum. Acaba kaçsa mıydım? Kaçacak paran mı var? O da doğru. Peki ya biyolojik ailemin benden nefret etmesini sağlarsam ve beni yanlarında istemezler ise. İşte bu olurdu. Rehberimden barda tanıştığım ve bizimkilerin grubundan olan Cansuyu aradım. İkinci çalışta açmıştı.
"Alo Buse?"
"Buse mi?" Alihan'ın sesi gelmişti arkadan büyük ihtimalle sese de bakacak olursak bardalardı.
"Cansu sakin bir yere geçer misin? Sana sormam gereken bir şey var."
"Tabii... Heh geçtim. Neredesin sen? Mesaj attım bu akşam için bize katıl diye ama geri dönüş yapmadın. Alihan da bir şeyler anlattı. Sakın kendini suçlama. Abin yaptı. Bütün suç onun. "
"Ya o konuya hiç girmeyelim. Şuan Antalya'dayım. Sen kendi ailenden bahsetmiştin. Kalbini kırmak için bu konuyu açmıyorum. Yanlış anlama o yüzden. Benimde ailem tarafından reddedilmem için ne yapmam lazım."
"Kalbim neden kırılsın kızım. Benim gibi olsan yeterli olur herhalde de senin ailen asla seni bırakmaz hem neden böyle bir işe girişiyorsun ki?"
"Durumlar karışık."
"Özet geç."
"Gerçek ailemi buldum ve benden nefret edip bir daha görüşmek istemiyorum."
"Ne! Kızım ciddi misin? Yanına geliyoruz. Abi niye-"
"Sakın! Sakın gelmiyorsunuz özellikle bizimkiler. Abimle anlaşma yaptık. Ben sizinle arkadaşlığımı kestiğim sürece sizi rahat bırakacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüme Bir Adım
KurzgeschichtenÖlüme bir adım kadar yakın sizlere ise binlerce kilometre uzaktayım.