7

520 34 5
                                    

Öksürük krizi ile uyanmıştım. Doktor tek kalmamı ve  acil durumda hemşire çağırma butonuna basmamı söylemişti. Nedeni ise fazla kalabalık olduğunda enfeksiyon kapma riskim olduğundandı.  Yatakta oturup öksürüğümün geçmesini beklerken daha da artıyordu. Gözümden gelen yaşlar ile hemşire çağırma butonuna basıp durdum.  Nefes alamadığımı hissediyordum. Saniyeler sonra odanın kapısı açılmış ve doktor ve hemşireler başıma üşüştü. Ne yaptıklarını anlamadım fakat 5 dakika sonrasında az da olsa kendime gelebilmiş nefes  alıyordum. 

"İyi misin şimdi?"

Başım ile onayladım. Burnuma takılan şey sayesinde yavaş yavaş nefesim düzene giriyordu. 

"O...uyuz.." öksürdüğümde hemşirelerden biri su verdi. 

"Hocam diğer doktor Buse'nin yanına fazla kişi alınmamasını ve hatta ailesinden birinin yanında kalmasını doğru bulmadığını söyledi. Buse ondan bahsediyor." 

Zehra hemşireye dönüp "Seviyorum seni.. Leb demeden leblebiyi anlıyor." 

Nöbetçi doktor "İyi de yoğun bakım değil burası. Bir refakatçi kalabilir. 18 yaşında olmayan herkes çocuk sayılır ve bu genç kızımızın da yanında birinin kalmasına ihtiyacı var. Allah korusun ya o panikle butonu basmayı unutsaydı?"

Mecalim olsa ayakta alkışlayacağım seni doktor. Diğeri yerine bu hep gelebilir miydi? Doktor saat başı kontrol edilmemi ve kapıda meraktan çatlayan babamın benimle kalmasını uygun görmüştü. Onlar çıktıktan sonra babam yanıma gelmişti. Gözleri kızarıktı ağlamıştı. 

"İyiyim ben." dedim tebessüm ederek elini tuttum. Koca adam karşımda hıçkırarak ağlıyordu. 

"Buse'm güzel kızım sana bir şey olacak diye çok korktum." bana sarılıp ağlarken ben de onu sakinleştirmeye çalışıyor ve iyi olduğumu söylüyordum. En son ne dediğimi babamın ne dediğini hatırlamıyordum. Uyuya kalmışım. Sabah Alihan gelmiş babamda bizi yalnız bırakmak için odadan çıkmıştı. Alihan elinde ki çiçekleri bana verdi. 

"Günaydın güzelim."

"Günaydın canım." 

Çiçeğin içinde ki notu görünce açıp baktım Hemdem yazıyordu. 

"Hemdem?"

Bu kelimeyi ilk defa duyuyordum. 4 yıldır Türkiye'deydim ama böyle bir kelime asla duymamıştım. Alihan tatlı tatlı gülümseyip 

"Hemdem güzelim." dedi

"O ne demek? Ben Türkçe de bu kelimeyi hiç duymadım." 

"Türkçe bir kelime değil. Farsça hep birlikte iken nefes alalım. Ben seni sevdiğimde yaşamayı nefes almayı da öğrendim.  "

Dudaklarına uzanıp öptüm. Kısa ama anlam yüklü bir öpücüktü. Yatağın sağ tarafına kayıp ona yer açtım yanıma oturduğunda yanında ki resim kağıdını görünce eline aldı. Dün gece uyumadan önce çizmiştim. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ölüme Bir AdımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin