"...Bakın anlıyorum sizi. Ama yurt dışına getirseniz bile her şey için çok geç."
Gözlerimi açtığımda karşımda babam ve tanımadığım iki insan vardı.
"Baba"
Babam doktora söylemek için açtığı ağzını kapatıp sesim ile yanıma gelip alnımı öptü.
"Güzel kızım. "
Doktor babamdan müsade isteyip muayene etti.
"Buse Hanım. Nöbet geçirmenizi tetikleyecek bir üzüntü veya stres yaşadınız mı?"
Ailemden ayrılmak ve bunu çok düşünmemden kaynaklı olabilirdi. O yüzden başımı salladım.
"Dediklerinizi duydum. Her şey için geç olduğunu söylediniz. Bu tam olarak neyi ifade ediyor?"
Sorduğum soru ile doktor
"Bunları konuşmak için belki erken ama zamanın bize ne-"
"Çocuk değilim. Doğduğumdan beri hastalıklar üzerine onlarca hatta yüzlerce tedavi aldım. O yüzden bana söyleyin. "
Doğduğum da bir böbreğim de sorun vardı. Ve bu yüzden yoğun bakımda kalmıştım. Daha sonra 14 yaşımda ise bu hastalık ile karşılaştım. Daha sonra bunun üzerine 1 yıl hastaneye gidip geldim tedavi oldum. Ama tedavim hastalığımın ilerlememesi içindi. Çünkü bu hastalığın bir tedavisi olmadığını en baştan beri biliyordum.
"Ortalama bu hastalığın sahipleri 24 yaşlarına kadar yaşarlar. Lakin sizde ki ilerleme 24 yaşında ki bir insan ile eş değerde. Tam bir tarih verilemez. Ama isterseniz. Burada yatışınızı yapıp en azından dün ki atakları önlemeye çalışalım. Takip altında kalın."
Belki de babamı dinleseydim. O hastane randevularına gitseydim. Yine de 24 yaşıma kadar yaşar mıydım? Bilinmez. Tanrı ne zaman isterse o zaman yanına alırdı. O yüzden madem az zamanım var. Yarın yokmuş gibi yaşamalıydım. Üzmek istemem ama sen zaten öyle yapıyorsun. Haklısın iç ses. Çünkü ne zaman atak geçireceğim ne zaman ne olacağını bilemezdim. Evet ölüm herkese bir adım yakındı. Ama ölüm benim tam ensemdeydi. Ve gitmiyordu. Yıllardır ölümün nefesi enseme değiyor ve bazen saniyelik boğazımı sıkıp beni unutma diyordu.
"Tedaviyi reddediyorum. Ve bu hastanede çıkmak istiyorum."
Babam"Buse'm hayır. O tedavi olunacak. Senin ile yaşayacağımız çok güzel günlerimiz var. Lütfen bebeğim kabul et."
Koca adam karşımda ağlıyordu. Yapma baba. Sen de karşımda ağlayıp güçlü durmaz isen ben kimden güç alacaktım?
"Baba istemiyorum. Doktoru duydun az bir zamanım var ve ben o az zamanımda burada kalıp bu oda da kalamam. Madem az zamanım var izin ver dışarıda o güzel günlerimizi yaşayalım."
Babam hıçkırarak karşımda ağladığında birbirimize sarıldık. Annemin ölümünden sonra bizlere olduğundan daha da çok bağlanmıştı.
"Ben sizi yalnız bırakayım. Kararınız değişir ise odam 5. Katta. İyi günler."
O çıktıktan sonra kadın ve adam da çıkmıştı. İçeri Austin ve Eva girmişti. İkisinin de ağladığı o kadar belliydi ki.
Austin" Güzelim." Saçlarımı öpüp geri çekildi.
Eva" Bebeğim çok korktuk sana bir şey olacak diye." Ablam yatağın kenarına oturup bana sarıldı. Başımı omuzuna yasladım.
Babam"Buse'm, güzelim bir süre burada yaşasak olur mu?"
"Neden? Neden evimize dönmek yerine burada kalalım ki?"
Abim devraldı
"Güzelim biyolojik ailen de seni tanımak istiyor. Bir süre burada kalalım söz evimize döneceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüme Bir Adım
Short StoryÖlüme bir adım kadar yakın sizlere ise binlerce kilometre uzaktayım.